”Krizi fırsat bilenler bedelini mutlaka ödeyecek”

Başbakan Erdoğan, krizle hiçbir alakası olmadığı halde, işçileri sokağa terk eden firmalar olduğunu ve kredi musluklarını kısan, faizlerini indirmeyen bankalar olduğunu belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Krizi bir fırsat bilerek, bunu gayri insani yöntemlerle kişisel ranta dönüştürmeye çalışanlar, kriz sonrasında bu yöntemlerinin bedelini mutlaka ödeyecektir" dedi.

Erdoğan, Ankara Sanayi Odası 1. Organize Sanayi Bölgesi'nde 23 fabrikanın açılışı ile 46. Yılda 46 Ödül törenine katıldı.

Açılışını yapacakları fabrikaların ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, bütün dünyanın küresel kriz ile sarsıldığı böyle bir dönemde Türkiye'de yatırımların hız kesmeden sürdüğünü görmenin, memnuniyetlerini daha da artırdığını söyledi. Erdoğan, "Bu açılışlar, yatırımımızın, girişimcimizin öz güveninin ne kadar yüksek olduğunun, geleceğe karamsarlıkla değil, umut ile heyecan ile baktığının en büyük ispatıdır" diye konuştu.

Ülkenin, ihtiyaç duyduğu şeyin de böyle bir motivasyon, böyle bir heyecan ve dinamizm olduğunu kaydeden Erdoğan, açılışı yapılacak işletmelerin her birinin Ankara'nın, ülkenin ekonomisine ciddi katkı sağlayacağını, istihdam noktasında başkent için ciddi imkan oluşturacağını bildirdi.

"Krizi bahane edenler"

Küresel krizin etkilerini, gelişmiş ülkeler kadar hissetmediklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama ortaya çıkan sonuçlar bakımından bizim de çok düşünmemiz gerektiği aşikardır. Bugün burada çalıştırdığı işçi sayısını bir yılda iki üç kat artıran firmalarımız var. Krize rağmen, işçi çıkarmak bir yana, daha fazla insanımıza iş sağlamayı başarmış firmalarımız var.

Öte yandan krizi bahane ederek, krizle hiçbir alakası olmadığı halde, işçileri sokağa terk eden firmalar olduğunu, krizi bahane ederek kredi musluklarını kısan, faizlerini indirmeyen bankalar olduğunu da ne yazık ki görüyoruz.

Yapılanlar yasal olabilir, yapılanlar kitaba uygun da olabilir, ancak ortada ahlaki bir sorunun, etik bir sorunun var olduğu da gizlenemez bir gerçektir. Krizi bir fırsat bilerek, bunu gayri insani yöntemlerle kişisel ranta dönüştürmeye çalışanlar, kriz sonrasında bu yöntemlerinin bedelini mutlaka ödeyecektir.

Kara günde dostluğunu ihsar etmeyenler, iyi günde de o eski dostlarını yanlarında bulamayacaklardır.

Hükümet olarak aldığımız tedbirlerle, sanayicimizi, üreticimizi, ihracatçımızı destekledik. Özellikle istihdam konusunda, kısa çalışma ödeneği, prim desteği gibi formüllerle firmalarımıza destek çıktık.

Çaresiz kalan arkadaşlarıma diyebileceğim hiç birşey yok. Ama imkan var olduğu halde, keyfi olarak işçi çıkaran arkadaşlarımın, bunun vicdani sorumluluğunu yüreklerinde hissedeceklerine inanıyorum. Bu kriz mutlaka geride kalacak. Tüm dünya, bu krizi kesinlikle kısa bir zaman içerisinde mutlaka aşacaktır. Türkiye de bu krizin etkilerini geride bırakacaktır.

Büyümenin yeniden hız kazandığı, ekonominin normalleştiği bir süreçte, birbirimizin yüzüne bakabilmemiz gerekiyor. Krizde asıl fırsatı, yatırımları sürdürmek, istihdamı muhafaza etmek oluşturacaktır. Yatırım ve üretim noktasında kriz sürecince sabır gösterenlerin, kriz sonrası dönemde bir adım önde olacaklarına doğrusu ben yürekten inanıyorum. "