”Krizi hızlı bir şekilde sona erdirmek gerek”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, krize ilişkin değerlendirmelerde bulundu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, krizin hızlı bir şekilde sona erdirilmesi gerektiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayelerinde, Merkez Bankası'nın ev sahipliğinde, İslam Konferansı Örgütünün 40. ve İSEDAK'ın 25. kuruluş yıl dönümü çerçevesinde, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi'nin katkılarıyla düzenlenen "İSEDAK Üyesi ve Gözlemci Statüsü Bulunan Ülke Merkez Bankaları Guvernörleri ve Para Otoriteleri Toplantısı" Four Seasons Oteli'nde başladı.

Toplantının açılışında konuşan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 2008'ın son çeyreğinden bu yana dünyanın her yerinde küresel mali kriz yaşandığını ve bunun dünyayı hızlı bir şekilde tahrip ettiğini belirterek, "Görülen esas sorun; bankaların reel sektörü kredi verme iştahının azalmasına neden olmuştur, hanelerde de hızlı bir şekilde tedbir tasarrufları başlamış ve varlık fiyatları hızla düşmüştür. Bütün bunlar neredeyse büyük buhrandan beri görülmeyen sorunlara neden olmuştur" dedi.

Merkez Bankası'nın dünya çapındaki bu krizin sonuçlarından etkilenmemek için çalışmalar yaptığını, çalışmalar sonucunda likidite risklerinin azaldığını anlatan Yılmaz, gelişmekte olan pazarlarda da hızlı bir şekilde döviz kurlarında düşüş yaşandığını söyledi.

Yılmaz, 2009'un birinci çeyreğinden bu yana kapasite kullanım oranı ve sanayi üretiminin iyileşme dönemine girdiğini, emtia fiyatlarında bir düzelme yaşandığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yalnız yaşanan bu güven eksikliği nedeniyle mali kurumlar ve hanelerde sorun yaşanmaya devam etmekte, finans sektörünün kırılganlığı henüz aşılamamış bulunmaktadır. Küresel ekonomide bir canlanma işareti alınmasına rağmen hala ekonomik faaliyetler zayıf olarak devam etmektedir, sorunlar devam etmekte, iyileşme ise hala yavaş bir şekilde gerçekleşmektedir.

Dünya çapındaki sorunlara dünya çapında çözümler getirmek gerekir. Bu kriz hızlı bir şekilde sona erdirilmelidir. Bundan çıkardığımız dersleri daha sonraki politika kararlarımızda kullanmalıyız. Gelecekte mali sistemde daha tedbirli yaklaşım uygulanırsa daha iyi bir çalışma gerçekleşebilir ve mali piyasaların tüm enstrümanlarının çok daha iyi düzenlenmesi ve denetlenmesi şarttır ki, böyle bir kriz bir daha oluşmasın."

Barışa dayalı yeni bir düzen

Yılmaz, dünyada herkesin adalet, eşitlik, katılım ve barışa dayalı yeni bir düzen kurmak için çalışmalar yaptığını anlattı.

Yılmaz, İslam dünyasının Atlantik'ten Pasifik'e, Orta Asya'dan Orta Afrika'ya kadar dağılan bir bölgede, 9. yüzyıldan 17. yüzyılın sonuna kadar çok önemli bir dünya düzeni kurduğunu, çeşitlilik ve uyumu sağladığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dünyada ekonomik, sosyal ve siyasi olarak ilk bütünleşme bu şekilde gerçekleşmiştir. Bu dönemde herhangi bir etnik veya dini kimliğe ayrımcılık gütmeden çok önemli bir gelişme yaşanmıştır. İSEDAK olarak bizim esas amacımız, barış ve refaha ulaşabilmek için sürdürülebilir ve istikrarlı bir dünya düzenini kurabilmektir. Daha önceki medeniyetlerimizi burada bir zenginlik olarak kullanıyoruz. Medeniyetlerin çatışması değil, birlikte adalet, eşitlik, katılım ve özgürlük içinde yaşaması için çalışıyoruz."

İSEDAK'ın esas amaçlarından birinin de İKT'nin başarıya ulaşması olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bunun için de çok daha faal bir şekilde dünya çapında çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Bütün İslam ülkelerini İSEDAK çerçevesinde toplayacak ekonomik politikaların oluşturulmasıyla güven artışı sağlanabilecek, ekonomi ve ticaret alanlarında daha yakın bir işbirliği gerçekleşebilecektir" dedi.

Yılmaz, İSEDAK merkez bankaları başkanlarının yıllık toplantılarının, dünya gündeminin yakalanması ve son gelişmelerin izlenmesi için büyük önem taşıdığına işaret ederek, "İSEDAK ülkeleri merkez bankaları arasında işbirliğinin artması deneyim paylaşımı sağlayacak ve daha iyi mekanizmalar oluşturmamızı kolaylaştıracaktır. İslam ülkelerinin ekonomilerindeki iyileşme hem üye hem de gözlemci ülkelerin merkez bankası ve finansal kurumları arasında işbirliğiyle daha hızlı bir şekilde gerçekleşebilir" diye konuştu.

"Krizin etkisini en aza indirmek"

SESRIC Genel Müdürü Savaş Alpay ise mali krizin etkilerinin halen devam ettiğini ve dünyanın pek çok ülkesinde işsizlik oranlarının hala çok yüksek olduğunu belirterek, birçok ülkenin krizin etkisini en aza indirmek için çalışmalar yaptığını, bununla ilgili uluslararası finans sisteminde bir değişiklik öngörüldüğünü anlattı.

Alpay, SESRIC olarak 2009 yılında her ay. krizin İKT üyesi ülkeler üzerindeki etkisine ilişkin bir rapor hazırlamaya başladıklarını aktararak, raporda mali krizle ilgili son gelişmeler, bölgesel ve ulusal düzeyde alınan önlemlerin konu edildiğini dile getirdi.

Bu raporların içinde özellikle içinde bulunulan mali krizde ortaya çıkan alternatif finansal sistemlerin ele alındığını ifade eden Alpay, şöyle devam etti:

"İslami finans sistemlerinde özsermayenin daha çok kullanılıyor olması da alternatif bir sistem. Birçok ülke bunun fizibl bir sistem olduğu ve konvansiyonel sistem yerine kullanılabileceğini dile getirmekte. Eğer konvansiyonel mali sistemin yerine İslami mali sistem kullanılmış olsaydı, şu anda yaşadığımız küresel mali krizi aslında yaşamayabilirdik. Yine de şu anda yaşanan kriz İslami bankaları da etkilemiştir. Ancak bu bankalar, konvansiyonel bankaların pek çoğundan daha az etkilenmiştir. Zaten kendi bilançolarında toksik denilen varlıkları az miktarda bulundurmaktaydılar. 735 milyar dolarlık kadar bir miktarın önümüzdeki yıl bu pazara aktarılması bekleniyor ve giderek bu pazar büyümekte. Dünyada pek çok büyük banka İslami finans birimlerini kurmakta ve her yıl yüzde 15-20'lik büyüme yaşanmakta İslami finans sistemlerinde..."

Türkiye, ABD, Malezya'nın da aralarında bulunduğu birçok ülkede İslami finansın giderek yayıldığını söyleyen Alpay, İslami finansın, konvansiyonel bankacılık sistemine tamamlayıcı ya da alternatif unsur olarak ortaya çıktığını anlattı.

Alpay, İSEDAK'ın, üye ülkeler arasında işbirliğinin artırılması için kendilerinden istediği ayrıntılı araştırma sonuçlarının, 5-9 Kasım 2009 tarihinde İstanbul'da yapılacak İKT toplantısında sunulacağını kaydetti.

Gül'ün mesajı

Bu arada toplantıya, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün mesajı da okundu. Gül, mesajında bu çok önemli toplantıya katılmayı çok istemesine rağmen, daha önce verdiği sözlerden dolayı katılamayacağını belirtmek istediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bu girişim sayesinde İSEDAK ülkelerinin yeni fırsatlar yakalayacağından, merkez bankaları ve parasal kurumlar arasında yeni işbirliği ve birlikte çalışma imkanlarını güçlendireceklerinden eminim. Böylesine önemli bir girişime katıldıkları için tüm kurumları kutlar ve bu girişime başarılar dilerim. Gelişmeleri büyük bir ilgiyle bekliyorum ve izleyeceğim."

Toplantı, açılış konuşmalarının ardından basına kapandı.