Küçük: 2008 zor bir yıl haline geldi
Küçük: 2008 zor bir yıl haline geldi
İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, dışarıdaki olumsuz havaya bir de içerideki siyasi istikrarın devamına yönelik soru işaretinin eklenmesiyle 2008'in, tahmin edilenden zor bir yıl haline geldiğini söyledi. Küçük, İSO'nun nisan ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, geçen ay açıklanan ekonomik büyüme verilerine değinerek, 2001 sonrası dönemde ilk kez 2007 yılında, büyüme hedefinin altında kalındığını, yüzde 5-5,5 civarındaki büyümelerin Türkiye için yeterli olmadığını, Türkiye'nin her yıl yüzde 7-7,5 civarında büyümesi gerektiğini kaydetti. Siyasi gündemin ağırlığında geçen 2007 yılı için ekonomi açısından kayıp bir yıl ifadesinin çok sık kullanıldığını ifade eden Küçük, "Büyüme verileri de bu ifadeyi teyit eder nitelikte sonuçlar ortaya koydu. 2007'nin sorunlarımızın çözümüne katkıda bulunmak anlamında gerçekten de kayıp bir yıl olduğunu bu rakamlarla görüyoruz" dedi. Zamanında müdahale hayat kurtarır Son günlerde sanayinin rekabet gücünü destekleyecek reformlarla ilgili önemli gelişmeler olduğunu gördüklerini vurgulayan Küçük, şunları kaydetti: "Rekabet gücü ile ilgili önlemlerde maalesef geç kalınmıştır. Biliyoruz ki sadece zamanında yapılan müdahale hayat kurtarır. Geç kalındığı takdirde ne kadar çabalasanız da istediğiniz sonuç alınmayabilir. İSO olarak bizler sorunlarımızı sadece dile getirmekle kalmayıp aynı zamanda çözüm üretmek gayreti içinde olduk." 2006 yılı başında hazırladıkları raporda prim indirimin bir avantaj sağlayabilmesi için en az 5 puan indirim şeklinde olması gerektiğinin altını çizdiklerini belirten Küçük, "Biz çözüm üretmekte elimizden geleni yaptık. Önerimizin hayata geçirilmesi yönünde bir irade ortaya konmadı. Şimdi yaklaşık 3 yıl sonra bu indirimin uygulanması söz konusu" görüşünü aktardı. Küçük, "Dışarıdaki olumsuz havaya bir de içeride siyasi istikrarın devamına yönelik soru işaretinin eklenmesiyle, 2008 tahmin edilenden zor bir yıl haline gelmiştir" diye konuştu. Özatay: Heyecan getirecek programa ihtiyaç var DÜNYA Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Fatih Özatay, uygulanan mevcut programın miadını doldurduğunu ifade ederek, "Heyecan getirecek yeni bir hikayeye, programa ihtiyacımız var" dedi. İstanbul Sanayi Odası Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, ekonomik açıdan bakıldığında Türkiye'nin çok daha iyi durumda olduğunun söylenebileceğini ifade eden Özatay, Türkiye'nin sürdürülebilir büyüme hızının yetersiz olduğuna dair birtakım veriler bulunduğunu, önemli cari işlemler açığı verildiğini ve işsizlik oranlarının yüksek olduğunu belirtti. Türkiye'de zora düşülünce reform yapılmak zorunda kalındığını dile getiren Özatay, "Bunu da genelde başkaları tasarlıyor. En büyük örneği açıklanan acil eylem planında görüldü. İçinde her şey olan eylem planında bir şeye odaklanılamadığı görülüyor" dedi. Özatay, bankacılık sektörünün bugün sağlam göründüğünü, ancak özel sektörün bir sıkıntısında bankaların da etkilenebileceğini hatırlattı. Bunların yanı sıra Türkiye'nin avantajları da olduğunu söyleyen Özatay, "Bunlardan biri, istikrarı sağlamak için mucize gerekmediğini gördük. Bir şeyler yapılırsa istikrarın sağlanabileceğini anladık. Sağlanan istikrarın bize kazandırdıklarını da gördük. Demografik fırsat penceremiz de var" dedi. Türkiye'nin büyüme hızının 2006 yılına göre çok daha düşük olduğunu, şirketlerin açık pozisyonunun yükseldiğinin altını çizen Özatay, "Mali piyasalardaki temel sorunlar çözülmedikçe hep büyük bir şok riski kapıda olacak" dedi. YTL'nin önümüzdeki dönemde değerlenme eğiliminde olacağını ifade eden Özatay, hükümetin çapalarını belirlemek zorunda olduğunu, inandırıcı bir reform paketi açıklaması ve siyasi gerginliklerin yatıştırılması gerektiğini söyledi. Özatay, bu dönemde Hazine'nin kur riskini azaltmasının önemine işaret ederek, BDDK'nın da kırılganlık kaynağı olan açık pozisyona ilişkin bir çalışma yapabileceğini aktardı. Uygulanan mevcut programın miadını doldurduğunu dile getiren Özatay, "Heyecan getirecek yeni bir hikayeye, programa ihtiyacımız var. Yeni program temel sorunlara eğilmeli. Reform çorbası olamamalı" şeklinde konuştu.