Kümelenme modeli şekilleniyor 4 pilot bölgede çalışma başladı

Kümelenme modeli şekilleniyor 4 pilot bölgede çalışma başladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İZMİR- Türkiye, AR-GE, inovasyon ve rekabetçilik konularında ülke politikalarını desteklemek, ihracatın uluslararası rekabet edebilirliğini ve istihdamı artırmak için uygulayacağı Ulusal Kümelenme Politikası'nın temelini oluşturmak üzere 4 bölge ve sektör için pilot uygulamayı başlattı. Bursa-Kocaeli bölgesinde otomotiv ve yan sanayi sektörü, İzmir ve Şanlıurfa illerinde organik tarım, Adıyaman, Antep ve Kahramanmaraş'ta tekstil-konfeksiyon, Ankara ve Eskişehir'de bilişim sektörlerinin kümelenmesi konusunda saha çalışmaları yürütülüyor. Pilot bölgelerde başlatılan çalışmalardan alınacak veriler ışığında Türkiye'nin kümelenme modelinin strateji belgesi hazırlanacak. Başlangıçta 20 küme belirlenecek, ancak bunlardan sadece 10'u destek kapsamına alınacak. Gazeteniz DÜNYA, AB'nin ve Türkiye'nin orta-uzun vadeli planlarında, yerli sanayi politikasının önemli bir bölümünü oluşturması hedeflenen Ulusal Kümelenme Politikası konusunda yapılan ve yapılacak çalışmaları inceledi. Kümelenme Politikası ile, özellikle KOBİ'lerin rekabet gücü desteklenecek, ihracatı düşük olan sektörlerin yurtdışı satışlardaki payının artırılması sağlanacak. Uluslararası rekabet edebilirliğin, istihdamın artırılması, AR-GE ve inovasyonun teşvik edilmesi Ulusal Kümelenme Politikası'nın öncelikli hedefleri arasında yer alıyor. Kümelenmede üst düzey ilgili kuruluşlar olan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Hazine Müsteşarlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, KOSGEB, TOBB, TÜBİTAK, TİM ve TÜSİAD ortaklığında bir "kümelenme üst kurulu" oluşturulması ve bu kurulun düzenli aralıklarla bir araya gelerek kümelenme politikalarına yön vermesi ayrıca yereldeki küme oluşum projeleri için teklif çağrıları yayınlaması Ulusal Kümelenme Politikası'nın koordinasyonu için en uygun model olarak görülüyor. 3 aşamada gerçekleştirilecek Türkiye, 3 aşamalı gerçekleştireceği kümelenme politikasını geliştirme çalışmalarını toplam 36 milyon Euro'luk bir bütçeyle yürütecek. 26 Mart 2007'de başlayan projenin birinci aşamasının bütçesi 6 milyon Euro. Bütçenin yüzde 25'i ulusal kaynaklardan, yüzde 75'i ise AB'den sağlanacak. Projeyi yöneten Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bürokratları, Türkiye'nin kümelenme uygulamalarında kullanılacak finansmanı daha etkin dağıtmak için AB beklentilerini de karşılayacak etkin bir yöntem belirlemek için çalışmaların sürdüğü bilgisini verdiler. Bu konuda projenin ana paydaşları olan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, DPT, Hazine Müsteşarlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, KOSGEB, TOBB, TÜBİTAK, TİM ve TÜSİAD gibi kurum ve kuruluşlarla toplantılar sürüyor. Model oluşturma çalışmaları önümüzdeki günlerde tamamlanacak. Projenin ana paydaşlarının yanı sıra yereldeki odalar, borsalar, dernekler, ihracatçı birlikleri gibi kuruluşlar da projenin yan paydaşları olarak rol oynayacak. Kasımda kamuoyuna tanıtılacak Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) bürokratlarından alınan bilgilere göre Türkiye'nin Ulusal Kümelenme Politikası'nı oluşturmaya yönelik çalışmalar bu yıl sonunda bitmiş, desteklenecek 10 küme belirlenmiş olacak ve Kasım 2008'de düzenlenecek bir uluslararası konferansla proje kamuoyuna tanıtılacak. Yine yıl sonuna kadar projenin ana paydaşları olan kurum ve kuruluşlar kendi faaliyet alanıyla ilgili stratejiyi belirleyecek. Örneğin; Sanayi Bakanlığı, KOBİ'lerin gelişmesi açısından gerekli çalışmalara yoğunlaşacak; DTM, ihracatın gelişmesi ve rekabetçilik; TÜBİTAK ve üniversiteler, AR-GE, inovosyon, rekabetçilik açılarından gerekli stratejileri araştırmak için saha çalışmaları yapacaklar. Hükümetin, kurumların belirlediği stratejileri destekleyen yasal düzenlemeyi çıkarmasıyla Türkiye'nin Ulusal Kümelenme Politikası resmiyet kazanmış olacak. Kümelenme inisiyatifi desteklenecek DTM bürokratları, Türkiye'nin kümelenme çalışmalarında süreci nasıl işleteceği konusunda DÜNYA Gazetesi'ne şu açıklamada bulundular: "Kümelenmede uygulanacak destek modeli henüz netlik kazanmadı. Türkiye'ye uygun bir destek modeli oluşturmak için projenin tüm paydaşlarıyla görüşmeler yürütüyoruz. Destek için çeşitli seçenekler üzerinde duruluyor. Belli sektör için seçilen kümelenme bölgesinde kümelenme inisiyatifi tarafından gerçekleştirilecek ortak projeler destekleneceği gibi, seçilmiş bir bölgede kümelenecek sektörün doğal yollardan kendiliğinden gelişmesi de beklenebilecek. Örneğin, İzmir ya da Urfa'da kümelenen organikçilerin ortak kuracağı bir laboratuvar desteklenebilecek. Destekler firma bazında olmayacak. Kümelenme inisiyatifinin ortak projeleri desteklenecek." Ekolojik tarımda uygulama ağustosta başlıyor Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) Başkanı Atila Ertem, çiftçi, tarım alanları, ihracatçı firma, denetimci kuruluşlar gibi ekolojik tarım organizasyonunu oluşturan bileşenlerin yüzde 80'inin İzmir'de bulunduğuna dikkat çekerek, İzmir'in Türkiye'nin ekolojik tarım kümelenmesinde merkez olmasının tartışılmaz olduğunun altını çizdi. "Ekolojik tarımın Türkiye'de inanılmaz bir doğal kümelenme yapısı zaten var" diyen Ertem, ekolojik tarım kümelenmesi konusunda 4 Haziran'da Ege İhracatçı Birlikleri'nde yurtdışından gelen uzmanların da katılıdığı bir toplantı yapıldığını ve burada İngiltere'de organik tarım konusunda 5 yıl önce başlamış bir kümelenme modeli üzerinde tartışıldığını belirterek, "Bu modelin avantajları, riskleri ve kısıtları incelendi. Ben de kişisel olarak ilaç endüstrisinin ekolojik tarım konusunda ABD'de uyguladığı kümelenme çalışmalarını incelemiştim. Başka modeller de inceleniyor. Elde edilen verilerin Türkiye için artıları, eksileri araştırılacak, Türkiye'nin kendine özgü coğrafi ve iklim yapıları dikkate alınarak en doğru sonuca ulaşmaya çalışacağız. Haziran ve temmuz aylarında 4 toplantı daha yapılacak ve ekolojik tarım kümelenmesinde Türkiye'ye en uygun model oluşturularak ekolojik tarım kümelenmesinde Ağustos 2008'de uygulama başlatılacak" diye konuştu. Urfa'nın ekolojik tarım potansiyelinin çok yüksek olduğuna vurgu yapan Ertem, burada oluşturulacak küme çalışmalarında rüştünü ispatlamış sivil yapıların desteklenmesinin gerekliliğini vurguladı. Ertem, şöyle konuştu: "Burada gerçekleştirilecek projede siyaset, din, etnik gruplar devreye girerse proje ölü doğmuş olur. Urfa'nın ekolojik tarım potansiyeli çok yüksek. Ama buradaki destekler nemalanma amaçlı olmamalı. Oradaki ihracatçıların Ege İhracatçı Birlikleri benzeri bir oluşum kurmaları ve projenin bu kuruluş üzerinden ya da ETO aracılığıyla yürütülmesi sağlanmalı. ETO'nun bu bölgede üyeleri var, orada şube kurma çalışmalarımız sürüyor." Tekstil ve hazır giyimde 5 farklı küme tipi Tekstil ve hazır giyimde kümelenme modeli uygulanırken bu sektörlerde ciddi bir kapasite fazlalılığının bulunduğunun dikkate alınmasını öneren Tekstil Araştırma Derneği (TADER) Başkanı Prof. Dr. Işık Tarıkçıoğlu, Türkiye'de 5 farklı tekstil ve hazırgiyim kümesi tipi oluşturulması önerisinde bulundu. Tarakçıoğlu'nun görüşleri şöyle: "Tekstil ve hazır giyim kümeleri Bursa, Denizli ve Tekirdağ'da; tekstil kümeleri Gaziantep, Kahramanmaraş, Adana, Uşak ve Kayseri'de; organik tekstil kümeleri Şanlıurfa ve yönlendirici ağabey küme olarak İzmir'de; moda kümeleri İstanbul ve niş ürünler için İzmir'de; hazır giyim kümeleri Bolu, Düzce, Karabük, Adıyaman ve Güneydoğu illerinde oluşturulmalı. Tekstil sanayii dünyanın 4. sermaye-yoğun sanayi dalı. Dolayısıyla tekstil fabrikalarının Anadolu'ya taşınması, konfeksiyon tesislerindeki gibi taşındıkları illerde fazla bir iş imkanı sağlamayacaktır. Uygulanması gereken politika, tekstil sanayiini tüm Anadolu'ya yaymaya çalışmak yerine, doğal küme olmuş İstanbul dışındaki mevcut tekstil üretim merkezlerinin, bilinçli bir şekilde kümelere dönüştürülmesinin teşvik edilmesi. Emek-yoğun yapısı nedeniyle hazır giyim sanayiinin, işçilik ücretlerinin pahalı olması nedeniyle şu anda en yoğun olarak bulunduğu İstanbul ve İzmir'de faaliyetlerini sürdürebilmesi çok zor. Bu nedenle hazır giyim sanayiinde emek-yoğun dikim ve dikim sonrası işlemlerin küme illerine kaydırılması gerekiyor." Otomotivin yüzde 85'i Marmara'da Kümelenme çalışmalarının henüz çok yeni olduğunu anlatan Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Ömer Burhanoğlu, şu anda Kocaeli ve çevresi için potansiyel sanayiinin haritasının çıkarıldığını ve oluşturulacak haritaya göre çalışmaların yönlendirileceğini aktardı. Burhanoğlu, araç ve parça üreticisi firmaların yüzde 85'inin Marmara Bölgesi'nde bulunduğunu, bu sektörlerin yaratığı iş hacmi, istihdam ve yatırım dikkate alındığında kümelenmede pilot uygulamanın Marmara'da başlatılmasının diğer bölgelerde uygulanacak modeller içinde örnek oluşturacağını ifade etti. "Kümelenme ortak faydalar doğrultusunda doğru bir modelle uygulandığında üniversite, meslek okulları-sanayi işbirliğinin gelişmesine mali avantaj sağlayarak ihtiyaç duyulan yatırımların daha hızlı ve amacına uygun yapılmasına, en önemlisi de ortak bir kültür ve arşivin oluşmasına olanak sağlamaktadır" diyen Burhanoğlu, "Türkiye'nin ilk ihtisas organize sanayi bölgesi olan Kocaeli Taşıt Araçları Yan Sanayi Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) bu özelliklerin pek çoğuna sahip. OSB'deki meslek lisesi, KOSGEB ile ortak laboratuvar yatırımı, ortak sağlık merkezi, yapılanması başlayan eğitim vakfı ve teknopark projeleri bu ortak akıldan yola çıkılarak hayata geçiriliyor. İncelenen modeller 10-15 yıl önce hayata geçirilen Avrupa modelleri" diye konuştu. Ulusal Kümelenme Politikası kapsamındaki faaliyetler -Temel kurumların analizi (tamamlandı) -Ulusal makro küme haritasının hazırlanması (tamamlandı) -Ulusal politika için kavramsal raporun hazırlanması(tamamlandı) -Kümelenme araç paketinin hazırlanması (devam ediyor) -Çalışma turları (devam ediyor) -Temel kurumlar için eğitim programları (devam ediyor) -DTM için ihtiyaç analizi ve strateji planı hazırlanması (devam ediyor) -İletişim stratejisi ve uygulama (devam ediyor) -Küme önceliklendirme, niteliksel ölçütlerin belirlenmesi (devam ediyor) -Yerel/sektörel bazda 20 küme önceliklendirilmesi (gerçekleştirilecek) -20 Küme için yerel/sektörel küme haritası (gerçekleştirilecek) -Küme önceliklendirme ve 10 küme seçimi (gerçekleştirilecek) -10 küme için stratejik yol haritası (gerçekleştirilecek) -Ulusal Politika Taslak dokümanı (gerçekleştirilecek) -Ulusal Politika Taslağı'nın paydaşlarla paylaşımı (gerçekleştirilecek) -Ulusal Politika Taslağı pilot uygulaması (gerçekleştirilecek) -Ulusal Politika nihai raporunun hazırlanması (gerçekleştirilecek) Kümelenme nedir Aynı bölgede ve aynı iş kolunda, aynı değer zincirinde faaliyet gösteren, birbiriyle işbirliğinde bulunan ve aynı zamanda birbirine rakip olan, birbiriyle ilişkili işletmelerin ve onları destekleyici kurumların (üniversiteler, kamu kuruluşları, araştırma kuruluşları, mesleki dernekler, teknoloji ve yenilikçilik merkezleri, bankalar, sigorta şirketleri, lojistik firmaları vb.) bir araya geldikleri örgütlenme modelleridir. Kümelenme modeli ilk olarak İtalya'da başladı. Diğer Avrupa ülkelerindeki geçmişi 10 yıla dayanıyor. Fransa başarılı uygulamalarla dikkat çekiyor. Kümelenme politikaları her ne kadar ülkelerin kullanımına göre değişmekte ise de temel olarak kümelenme politikası yeni bir teşvik politikası değil. Yoksulluğu ya da bölgelerarası farklılıkları giderme konuları da kümelenmenin ana amacı değil ancak dolaylı bir sonucu. Türkiye için küme kategorileri Havacılık ve uzay makineleri, araçları ve savunma Tarımsal ürünler ve işlenmiş gıda Analitik aletler ve tibbi cihazlar Hazır giyim Otomotiv ve motorlu ürünler Biyolojik kökenli ilaçlar İnşaat demirbaşları (ekipman ve hizmetler) İş hizmetleri Kimyasal ürünler İletişim ekipmanları ve hizmetleri İnşaat malzemeleri ve hizmetleri Dağıtım hizmetleri Eğitim ve bilgi oluşturulması Eğlence Finansal hizmetler Ayakkabı Orman ürünleri Mobilya Oyunlar ve oyuncaklar Ağır makinalar Bilgi teknolojisi Mücevherat ve değerli metaller Deri ürünleri Aydınlatma ve elektrik ekipmanları Metal üretimi Yağ ve gaz ürünleri ve hizmetleri Plastik Enerji üretimi ve iletimi Yayıncılık ve basım Tekstil Turizm Ulaşım ve lojistik