”Küresel ekonomi ile kayıt dışılık azalacak”
MÜSİAD Genel Başkanı Vardan, Genel İdare Kurulu toplantısında KOBİ'lerin önemine vurgu yaptı
ELAZIĞ - Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, küresel ekonomiye entegre edilebilen her işletme ile kayıt dışı ekonominin içindeki paydanın giderek azalacağını söyledi.
Vardan, MÜSİAD'ın Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de sanayi işletmelerinin büyük çoğunluğunu KOBİ'lerin oluşturduğunu, bunların sayısının hizmet sektörü de dahil olmak üzere tüm işletmelerin sayısının yüzde 99'unu, toplam istihdamın yüzde 77'sini oluşturduğunu belirterek, KOBİ yatırımlarının toplam yatırımlar içindeki payının yüzde 38 gibi bir seviyeye ulaştığını, bu oranın yatırımların toplam katma değerinin yüzde 27, toplam ihracatın da yüzde 10'u seviyesinde olduğunu bildirdi.
KOBİ'lerin öneminin, istikrarlı büyüme, işsizliğin azaltılması, yeni istihdam alanları oluşturması ve sosyal kalkınmanın ülke saşına yayılması konularına yaptığı katkılardan dolayı her geçen gün arttığını kaydeden Vardan, esnek ve sürdürülebilir yapılarıyla ekonomik değerleri göz önünde bulundurulduğunda Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin hemen hemen hepsinin KOBİ'lerin doğması, büyümesi ve gelişmesi için uygun ortamı hazırlayacak politikalar geliştirdiğini ve uyguladığını bildirdi.
Hükümet politikalarının yanında, KOBİ işletmelerinin de yeni döneme yönelik hazırlıklarını en üst ve etkin düzeyde gerçekleştirmeleri için belli başlı kriterleri yerine getirmeleri gerektiğine değinen Vardan, global ekonomik tehdit ve fırsatları bir an önce fark edip şirketleri bu yeni döneme hazırlayacak olan işletmelerin, önce ayakta kalmayı başarabileceklerini, ardından da uzmanlaşıcı yeni yaklaşımlarıyla bölgesel olarak pozitif rekabet gücü kazanacaklarını söyledi.
"KOBİ'ler değişime ayak uydurmak zorunda"
Vardan, KOBİ'lerin değişime ayak uydurmak zorunda olduklarını ve artık "küçük güzeldir" anlayışının geçerli olmadığını belirterek, küçük işletmelerin gelişebilmesi ve ülke ekonomisinin büyümesi için güçlü ortaklıklar kurmaktan başka alternatifin bulunmadığını söyledi.
KOBİ'lerin, bölgelerarası dengesizliğin giderilmesinde ve kalkınmanın tabana yayılmasında çok önemli sosyal rolleri bulunduğunu ifade eden Vardan, KOBİ'lerin banka finansmanlarını kullanma miktarının yüzde 4, ihracattaki payının ise sadece yüzde 9 düzeyinde kaldığını bildirdi.
KOBİ'lerin dünyadaki trendleri takip etmeleri, dinamizm ve girişimcilik gibi kavramlardan kopmaması gerekirken sermaye piyasalarından yeterince yararlanmadıklarını, maliyetlerini öz kaynaklarıyla yürütmeye çalıştıkları kaydeden Vardan, şöyle dedi:
"Bugün artık yükselen küresel rekabet, hızlı değişim ve büyüklük gerektirmektedir. Birbiriyle tezat görünen bu iki kavram işletmelerimizin karlılığı ve sürdürülebilir olmaları için artık kaçınılmazdır. Türk şirketlerinin dünyanın büyük şirketleri arasında yer almaları için şirketlerimizin birleşmeleri ve birlikte iş yapmalarının teşvik edilmesi gerekmektedir. Bu noktada kurumsal bir itici aktöre ve devlet koordinasyonuna ihtiyaç her zamankinden daha fazla duyulmaktadır. Zira küresel ekonomiye entegre edebildiğimiz her işletme ile kayıt dışı ekonominin içindeki payda giderek azalacaktır."
"KOBİ'ler, ayrılan kaynağın %40'ını kullanıyor"
Ömer Cihad Vardan, Türk ekonomisinde yüzde 99.8 olan KOBİ'lerin oranının, gelişmiş ekonomilerde de yüzde 96 ile 99 arasında kaldığını, ülkelerin toplam rekabet güçlerini artırmalarının ancak işletmelerin rekabet güçlerinin küresel dünyada artmasıyla sağlanabildiğini belirerek, bu sebeple Türkiye'nin dünya ekonomi liginde basamak atlaması için güçlü KOBİ'lere ihtiyacı olduğunu söyledi.
Devletin bu zincirin bu şekilde gitmesi gerektiğinin bilinci ile mikro kredilere büyük önem verdiğini, sadece KOBİ'lerin yararlanmasına yönelik destek mekanizmalarının geliştirildiğini ifade eden Vardan, "Ancak, üzülerek belirtmek gerekir ki çoğu zaman KOBİ'ler, kendilerine sunulan bu kaynaklardan haberdar olmamakta veya olamamaktadır. Haberleri olanlardan büyük bir kısmı da bunları bürokratik işlemlerden dolayı kullanamamaktadırlar. KOBİ'lere devlet tarafından ayrılan kaynağın yalnızca yüzde 40'ının kullanılması, bunun en güzel örneğini göstermektedir" dedi.
"KOSGEB'in bağımsız yapısı korunmalı"
KOBİ destek ve teşvikleri için sağlam temelli bir sistemin hala kurulamadığını, ülkede imalatçı KOBİ niteliğindeki 300 bin işletmenin sadece 10 bin kadarının bu desteklerden yaralanabildiğini ifade eden Vardan, teşvik ve desteklerden yararlanabilen KOBİ oranının yüzde 3'ler düzeyinde bulunduğunu bildirdi.
KOBİ'lere etkin erişim modellerinin geliştirilmesi, kaynakları kullanabilmeleri için gerekenin yapılmasını isteyen Vardan, şöyle konuştu:
"Bütün bunları gerçekleştirirken kamu ve sivil toplumla uyum içinde olmalı, kendi yerel değerlerimize sahip çıkmalı, çok daha fazla çalışmalı ve sabırlı olmayı öğrenmeliyiz. KOBİ'lerimize yönelik KOSGEB'in teşvik bütçesi artırılmalı ve sağlam temelli bir sistem acilen kurulmalıdır.
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), yapılacak yardım ve destekler hakkında zaman temelli ve bütçeye bağlanmış yatırımlar hakkında net bir bilgi ortaya koymalıdır.
KOSGEB'in bağımsız yapısı muhakkak suretle korunmalıdır. Geçmiş hatalar gözden geçirilerek teşvik ve destek mekanizmaları masaya yatırılmalı ve hatalı uygulamalardan geri dönülmelidir. Kaynakların kredi faiz destekleri şeklinde değil, reel destekler şeklinde kullandırmalıdır. Zira kredi faiz desteklerinin ekonomimize ve reel sektöre yaptığı katkı çoğu zaman belirsiz olmaktadır.
KOSGEB'in gelişmiş, az gelişmiş ve normal bölge destek oranları gözden geçirilerek yeniden belirlenmelidir."
KOSGEB Başkan vekili Mustafa Kaplan da, iş dünyasında önemli bir değişim ve gelişim yaşandığını belirterek, sivil toplum örgütlerinin bu değişim ve dönüşümde rol alması gerektiğini söyledi.
İşletmelerin, yeni ekonomik kavramlara ayak uydurarak farkındalık yaratması gerektiğini ifade eden Kaplan, konuşmaların ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.