Küresel emtia patlaması ihracatçılara karmaşık sorunlar yaratıyor

Küresel emtia patlaması ihracatçılara karmaşık sorunlar yaratıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Wall Street Journal / John Lyons Artan fiyatlar emtia ihracatçıları, yani kolay yolda ilerlediğini düşündüğünüz ülkeler için bile karmaşık sorunlar yaratıyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nden, maden zengini Güney Afrika'ya kadar, ihracatçı ülkeler artan toplumsal gerilim, dikenli siyasal çıkmazlara karşı savaş veriyor. Yüksek emtia fiyatları ihracatçılar için çok iyi bir şey mi? Sürekli yükselen emtia fiyatlarının, gıda ve enerji ithalatı yapan ülkeleri sıkıntıya soktuğu düşünülür. Haiti'deki gıda isyanlarını düşünün. Ama artan fiyatlar ayrıca emtia ihracatçıları, yani kolay yolda ilerlediğini düşündüğünüz ülkeler için karmaşık sorunlar yaratıyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nden, maden zengini Güney Afrika'ya kadar, ihracatçı ülkeler artan toplumsal gerilim, dikenli siyasal çıkmazlara karşı savaş veriyor. Latin Amerika buna iyi bir örnek. Bolivya ve Arjantin'de siyasetçilerle emtia üreticileri arasında, bir 'talih kuşu' olarak görülen emtianın denetimini kimin ele alacağı konusunda çirkin kavgalar patlak verdi. Petrol devi Venezüella'da enflasyon yükseliyor. Doğal kaynak zengini Brezilya'da yükselen kurlar imalatçılara zarar veriyor. Ayrıca bu ülke, soya ve büyük baş hayvanda küresel talebi karşılamak için çiftçilerin daha fazla arazi açmaları yüzünden Amazon'da ormanların çok daha büyük bir hızla azalması sorunuyla karşı karşıya bulunuyor. İhracat patlaması herkese yaramıyor! Bu güçlüklerin karışımında ortaya tuhaf bir ekonomik olgu oraya çıkıyor: ihracat patlamalarının sıkıntı verici yan etkileri vardır. İktisatçılar, emtia ihracatçılarını vuran, aşırı değerli para birimleri, kötü yönetişim ve ganimetler üzerinde çekişmeler gibi kötülükleri belirlemek için "doğal kaynakların laneti" [resource curse] terimini kullanırlar. Yükselen fiyatlar bu sorunları alevlendiriyor ve toplumlar üzerinde tahmin edilemeyen etkiler yaratacak yeni sorunlar ortaya çıkarıyor. Stanford Üniversitesi'nden siyaset bilimci Terry Lynn Karl, "İhracat patlaması bir hükümetin yönetmesi zor bir iştir" diyor. Karl, 1997 yılında yayımladığı "The Paradox of Plenty: Oil Booms and Petro-States" (Bolluk Paradoksu: Petrol Patlaması ve Petro-Devletler) bu konuyu incelemişti. Patlama dönemleri, sözgelimi, toplumsal gerilimlere gebedir. Bu dönemlerde gelir eşitsizliği artar çünkü yeni elde edilen servet hakça paylaşılmaz. Bu arada, yoksullar artan gıda ve enerji maliyetlerinden büyük bir darbe alır. Patlamanın dışında kalma duygusu hoşnutsuzluğu büyük ölçülerde artırır. En kötüsünü düşünürsek, bu senaryo ölümcül şiddetin formülüdür. Maden ihracatından gelir elde eden Güney Afrika'nın yoksul kasabalarında göçmen kırımları dalgasına yol açan hoşnutsuzlukta ekonomik eşitsizlik anahtar sebepler arasında bulunuyor. Petrol zengini ve yüksek ekonomik büyüme içinde olan Birleşik Arap Emirlikleri'nde son zamanlarda meydana gelen ücret başkaldırıları söz konusu olgunun Ortadoğu'yu nasıl vurduğunu gösteriyor. Bazı hükümetleri, harcamaları artırarak serveti yaymak cezbediyor. Ama bu da ters tepebiliyor. Venezüella'da, toplumsal yardım harcamaları çok hızlı artırdı. Böylece yüzde 31,4 oranındaki enflasyonun götürdüklerini yerine koymayı amaçladı. Bu arada, şişen bütçeler verimsizliğe ve yolsuzluğa yol açtı. Uzun bir süre bu olgu, Ortadoğu petrolü ve Afrika madenleri ile ilişkili görülürken artık şimdilerde bunun etkiler daha geniş planda hissediliyor. Belirli ürünler ihraç eden Latin Amerika ülkeleri de artık bu olguya özellikle duyarlı. Brezilya ve Bolivya önemli sorunlar yaşıyor Dünyanın üçüncü büyük soya ihracatçısı Arjantin'i ele alalım. Başkan Christine Kirchner, harcama artışlarını finanse etmek için soya ihracatı vergilerini yükseltti. Çiftçiler, bunu protesto etmek için aylarca grev yaptılar. Bu yılın başlarında gıda kıtlığına yol açan grevler, Kirchner hükümetine olan güveni azalttı. Mayıs ayında orta sınıf Arjantinliler hesaplarından para çekerek 2 milyar dolar satın aldılar. Bu hareket, en kötüsünden korktuklarının bir işaretiydi. Benzer bir süreç Bolivya'da yaşanıyor. Yükselen fiyatlar, And dağlarındaki başkent La Paz ile tarım arazileriyle dolu ve Güney Amerika'nın ikinci büyük doğalgaz rezervinin bulunduğu ova bölgeleri arasındaki kültürel rekabet riskleri artırdı. Başkan Evo Morales, doğalgaz imtiyazlarını La Paz'a bağlayacak yeni bir anayasa ve tarım arazilerini onu destekleyen yoksul yerli halka yeniden dağıtmasını sağlayacak yetkiler istiyor. Birer birer bölgeler özerkliklerini ilan ediyorlar. Bazıları bu gidişatın şiddetli bir iç savaşla sonuçlanacağından korkuyor. Yukarıda işaret edilen eğilimlerin küresel arzda önemli etkileri var. Arjantin'deki çiftçi grevleri soya fiyatlarını yükseltti. Bolivya'daki istikrarsızlık bölgesel doğalgaz arzını dalgalandırıyor. Artan emtia fiyatlarının, Brezilya ve Rusya gibi ülkelerde büyümeyi ateşlediği, bu ülkelerin borçlarını ödeyerek muazzam döviz rezervi biriktirmelerine olanak verdiği muhakkak. Bir zamanlar ekonomik kaosa örnek bir ülke olarak gösterilen Brezilya'ya Standard&Poors'un yatırım yapılabilir notu verdi. Ama istikrarlı ülkeler bile emtia patlamasının neden olduğu zor siyasi konularla karşı karşıya kalıyor. örnek olarak Brezilya'yı alalım: Dünyanın ikinci büyük soya ihracatçısı, demir filizi, şeker, kahve, tavuk, sığır eti ihracatında dünyada birinci. Başkan Luiz Inacio Lula da Silva, hızlanan ekonomik büyümenin enflasyonist etkilerini sınırlamak için faiz artırımına gitti. Sol eğilimli eski sendika lideri Silva, enflasyonun işçi sınıfını kötü etkileyeceğine inanıyor ve bu konuda haklı olduğunu gösteren birçok kanıt var. Ama Brezilya hükümeti ihracat patlaması yaşadığı bu dönemde faizleri artırarak, 2004 yılından beri dolar karşısında yüzde 45 değerlenen para biriminin değerinin daha da artmasına yol açıyor. Güçlü para birimi, imalat gibi ekonominin diğer yaşamsal bölümlerini tehdit ediyor. Da Silva'nın başka sorunları da var. Mayıs ayında çevre bakanı istifa etti. Bakan hükümetini, Amazon'daki ormansızlaştırmaya karşı yumuşak davranmakla suçladı. Eleştirmenler, büyükbaş hayvan ve soya ihracatının ekonomik büyüme ve istihdamı artırmasından dolayı, da Silva'nın yasadışı ağaç kesimlerine göz yumduğunu söylüyorlar. Hükümet yetkilileri bu suçlamaları reddediyor. Da Silva ve onun gibi diğerleri zorlu bir ders alıyorlar. Yüksek emtia fiyatları dönemine uyum göstermek yalnız kaybedenler için değil kazanalar için de ustalık isteyen bir iş.