”Lisanslı depoculuya yabancılarda hevesli”
VOB Genel Müdürü Dönmez Deutsche Bank gibi kurumların bazı tarım ürünlerinde lisanslı depo kurulması konusunda istekliliğini ifade etti
İZMİR - Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB) Genel Müdürü Çetin Ali Dönmez, lisanslı depoculuk konusunda İzmir'in öncülük etmesi gerektiğini belirterek, bu konuda yabancı bankaların da çok hevesli olduğunu, Deutsche Bank gibi kurumların bazı tarım ürünlerinde lisanslı depo kurulması konusunda istekliliğini ifade ettiğini belirtti.
Dönmez, Kordon Rotary Kulübü'nün düzenlendiği toplantıya katılarak, VOB'un gelecek hedefleri hakkında bir konuşma yaptı.
VOB'un kurulduğu dönemden bu yana "muhteşem bir gelişim gösterdiğini", aylık ortalama işlem hacminin Ağustos'ta 2 milyon liraya ulaştığını, bu başarının İzmir'in tanıtımı anlamında da büyük faydalar getirdiğini dile getiren Dönmez, borsanın daha iyi tanıtımı için bir reklam kampanyasına hazırlandıklarını ifade etti.
Sertap Erener'in bir şarkısının kullanılacağı reklam filmi çekildiğini, filmin Eylül ayında ulusal ve tematik kanallarda yayınlanacağını dile getiren Dönmez, Türk halkına VOB'u daha iyi anlatmak istediklerini dile getirdi.
Konuşmasında VOB'un İstanbul'a taşınması konusunda tartışmaları da değerlendiren Dönmez, konunun İstanbul'un finans merkezi haline getirilmesi projesinden kaynaklandığını savundu.
Hükümetin Ankara'nın bürokratik ağırlığının kırılması amacıyla İstanbul'u bir finans merkezi haline getirmeyi amaçladığını savunan Dönmez, VOB'un ise özel bir şirket olduğunu, bu amacın dışında yer aldığını dile getirdi.
İMKB'de çalıştığı dönemde VOB'un İMKB dışında kurulmasının ne kadar olumlu olduğunu ifade ettiğini söyleyen Dönmez, "VOB, İMKB dahilinde kurulsaydı bugünkü gelişmesini gösteremeyecekti. Çünkü o zamanki yönetimin ağır bir bürokratik havası vardı. İMKB'nin hisse senedi, tahvil, bono piyasası, kotasyon geliri gibi bir sürü geliri var. VOB işlem görse, çok başarılı olsa ne olur, olmasa ne olur. Başarılı olsa da yarattığı artı değere zaten Maliye el koyuyor. Dolayısıyla stratejik olarak doğru bir karar verildi ve İzmir'de açıldı" dedi.
İzmirliler'in VOB'u İzmir'in borsası olarak değil Türkiye'nin borsası olarak görmesi gerektiğini belirten Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzmirliler olarak şöyle düşünmek lazım. VOB İzmir'in borsası değil Türkiye'nin borsası. Ama merkezi İzmir'de olmalı. Muhakkak İstanbul'da bir ofisi olmalı. VOB'un gelişmek için İstanbul'a ihtiyacı var. Merkezinin İzmir'de kalmasına kimsenin bir şey dediği yok. VOB, yarın Diyarbakır'da kurulacak veya Karadeniz'de oluşacak fındık borsasının içinde de olmalı.
İzmir'in ileri gelenleri, kanaat önderlerinin 'Aman elimizden gider mi' şeklinde yaklaşmaktan ziyade, 'Bunun üzerine neler koyarız, daha neler yaparız' diye düşünmesi gerekiyor. VOB İzmir'de de kalsa bu işin gelişimi hızlı olmazsa VOB normal, vasat bir borsa haline gelecek. Şu anda 66 kişi çalışıyor, bu halde olsa olsa 100 kişi oluruz, istihdama getireceğimiz bir şey olmaz.
Bunun için de 'Biz kurup geliştirdik ama bunun devam var, lisanslı depo ve ürün borsası ayağı var. Bunun için İzmir'de kalması lazım' demek lazım."
Arap sermayesini çekme hedefi
VOB Genel Müdür Dönmez, lisanslı depoculuk ve ürün borsası konusunda İzmir'in öncülük etmesi gerektiğini, bunun için tüm imkanların hazır olduğunu, yasal düzenlemelerin yeterli olduğunu, konuya yerli ve yabancı yatırımcı ilgisinin de bulunduğunu söyledi.
VOB'un daha geniş bir ürün yelpazeyle hizmet verebilmesi için fiziki teslimatı devreye sokması gerektiğini, bunun için de Takasbank benzeri yapılanmayla lisanslı depoların kurulması gerektiğini dile getiren Dönmez, lisanslı depoların kurulması halinde Arap sermayesinin ilgi duyduğu "murabaa" işlemlerinin Türkiye'ye çekilebileceğini ifade etti.
Arap sermayesinin Londra Metal Borsası'nda spot alıp vadeli satarak, faizsiz kazanç sağladığını belirten Dönmez, lisanslı depoların kurulmasıyla fiziki teslimatın başlayacağını ve VOB'a ciddi anlamda likidite çekme imkanı yakalayacaklarını söyledi.
Lisanslı depoculuk konusunun kendisini çok heyecanlandırdığını, Cumhuriyet tarihinde ilk kez kurulacak sisteme İzmir'in öncülük etmesi gerektiğini ifade eden Dönmez, şunları kaydetti:
"Lisanslı depo denen kurum burasıdır dediğimizde büyük bir hareketlilik doğacağını düşünüyoruz. Bu iş kıvılcımın çakılmasına bakıyor. TOBB tarafından bu yönde bir çalışma var. Yabancı bankalar bu işe girmeye hevesli. Deutsche Bank Türkiye'de bazı tarım ürünlerinde lisanslı depo piyasasına girme konusundaki istekliliğini ifade etti.
VOB'un önderliğinde, TOBB ve bankaların katılımıyla bir oluşum kurarsak diğer yabancı bankaların da desteğini rahatlıkla çekebileceğimizi düşünüyorum. Bazı sanayi şirketlerinden de ilgi almaya başladık. Çünkü artık ticari tarafı da ilgi çekmeye başladı.
Bu yatırım, İzmir'in girişimci ruhunun göstergesi olacak. VOB ile ilgili İMKB tarafında bir pişmanlık var. Bugün konuştuğumuz lisanslı depoculuk işi içinde yerini alamayan da yarın aynı pişmanlık içinde olacak.
Mevzuat şu anda müsait. Burada esas olan lisanslı deponun VOB ile irtibatının olmasıdır. Bakanlıktan lisanslı depo onayı alanın ayrıca VOB'dan akreditasyon alması lazım. Onun için bu oluşumun İzmir'de olmasının önemi var. Kuruluşundan itibaren VOB ile ortaklık olursa hiç bir sorun olacağını düşünmüyorum. Belediye de işin içinde olabilir. Bunu yapan tarihe geçecek, Türkiye'de ilk lisanslı depo kuruluyor, bu yeni bir borsanın kuruluşu gibi bir şey. İşin zor tarafını atlattık. En kolay aşamadayız.
Ulusal ürün borsası
Lisanslı depoların kurulmasıyla ürün borsaları için de adım atılmış olacağını dile getiren Dönmez, ülke çapında yüzden fazla sayıdaki ticaret borsalarında işlem gören ürünlerin standardize edilerek bu ürünlere bağlı sertifikaların ülke çapında işlem göreceği ulusal bir borsa kurulabileceğine işaret etti.
Mevzuatta bu borsanın, Türkiye Ürün Borsası AŞ olarak öngörüldüğünü, herhangi bir ticaret borsasının "Bu işi yapıyorum" diye ortaya çıkabileceğini kaydeden Dönmez, "Neden İzmir Ticaret Borsası demesin. Türkiye'nin dört bir yanından internet vasıtasıyla müşteri emirlerinin girilip lisanslı depolara yönlendirecek otomatik bir sistem kurulabilir" dedi.
Dönmez konuşmasında, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun kente bir teknoloji merkezi kazandırılması gerektiğini belirttiğini hatırlatarak, İzmir'in finansal yazılım merkezi olabileceğine işaret etti.
Dünyada artık sadece banka ve aracı kurumların değil, şirketlerin de riske maruz değer hesaplama sistemlerini kullandığını, bu yönde bir çok yazılımın kullanıldığını ifade eden Dönmez, reel sektör şirketlerine yazılım paketi satabilecek girişimlerin İzmir'de oluşabileceğini sözlerine ekledi.