Lisanssız elektrik 5 yılda amorti ediyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME





ANKARA - Lisanssız Elektrik Üreticileri Derneği (LİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Kıroğlu, şu ana kadar lisanssız elektrik üretimi için 238 başvuru olduğunu belirterek, "Yapılan 238 başvurudan 130'u kabul edildi, diğerleri de değerlendirme aşamasında. Bu başvuruların sonucunda da yaklaşık 100 milyon euroluk yatırım başladı" dedi.
Türkiye'de lisanssız elektrik üretiminin kendisini kısa sürede amorti ettiğinin bildiren Kıroğlu, "Şu ana kadar yaptığımız fizibilite çalışmalarında, rüzgar türbininin 5 yılda, güneş panellerinin ise 9-12 yıl arasında kendisini amorti ettiğini tespit ettik" ifadelerini kullandı.
LİDER Başkanı Kıroğlu, düzenlemelerle birlikte kişilerin ve firmaların 500 KW'a kadar lisans almadan elektrik üretim tesisi kurabildiğini hatırlatarak, "Türkiye'nin 5 bin megawatt (MW) lisanssız elektrik üretimi potansiyeli bulunuyor, 2015'te bu üretimin yapılması bekleniyor. Bu rakam, ülkemizin şu andaki toplam elektrik üretiminin neredeyse yüzde 10'u. Ekonomik yatırım açısından bakıldığında ise 7-8 milyar euro dolayında bir ekonomik değer oluşturuyor" diye konuştu.
Kamuoyunda bilinenin aksine üretim tesisi ile tüketim tesisinin aynı yerde olma zorunluluğu bulunmadığına dikkati çeken Kıroğlu, aynı elektrik dağıtım bölgesi sınırları içerisinde kalmak üzere üretim ve tüketim tesislerinin farklı yerlerde olabileceğini anlattı. Kıroğlu, "Örneğin Taksim'de lisanssız elektrik tüketmek isteyen biri, rüzgar türbinini Silivri'ye kurabilir. Abone bir ampul kadar bile tüketimi olsa, 500 KW'lık bir üretim tesisi kurup, tüketim fazlasını satabilir" dedi.

En yüksek pay rüzgarda

Yapılan başvurularda rüzgardan elektrik üretimi talebinin ilk sırada yer aldığını bildiren Kıroğlu, "Bağlantı ön başvurusu kabul edilen projelere ilişkin son rakamlara göre, rüzgarın oranı yüzde 48, güneş yüzde 44 durumunda, geri kalan da biyokütle olarak gerçekleşiyor" dedi.
Kıroğlu, rüzgardan elektrik üretimi için yapılan başvuruların ön sırada olmasının sebebini, "daha az alanda daha yüksek enerji üretebilmesine" bağladı.
Rüzgar türbinlerinde elektrik üretiminin gürültülü olduğu yönündeki iddiaların günümüz için doğru olmadığını belirten Kıroğlu, "Son yıllarda üretilen türbinlerde ses seviyesi 60 desibel civarında. Bu da mutfak veya ofis içerisindeki gürültüye eş değer. 500 KW enerjiyi, güneş enerjisinden üretmek için 3,5 dönüm bir alan gerekiyor, eğer bu üretimi rüzgarda yapmak isterseniz yarım dönüm arazi yeterli oluyor" diye konuştu.

5 KW'lık panel, bir evin günlük ihtiyacını karşılıyor

Kıroğlu, bölgelere ve illere göre farklılık göstermesine rağmen, ortalama bir evin tüketiminin 4-5 KW arasında olduğunu ifade ederek, bu kadarlık bir üretim tesisi kurulması durumunda tüketiminin karşılanacağını söyledi. Daha yüksek bir üretim olursa da satma imkanı bulunduğunu anımsatan Kıroğlu, aynı durumun apartmanlar için de geçerli olduğunu belirtti.
Kıroğlu, apartmanlarda daire sayısı 5 KW ile çarpıldığında ihtiyaç duyulan toplam üretim gücünün ortaya çıktığını ancak apartmanın çatısının tüm evlerin ihtiyacına yetecek kadar panele yetmeyeceğini, bu durumda da ortak aydınlatma, asansör ve çevre aydınlatmaların buradan sağlanabileceğini söyledi.

Rüzgar 5 yılda, güneş 9 yılda kendini telafi ediyor

Kıroğlu, rüzgar türbininin anahtar teslim maliyetinin KWh başına bin 500-bin 750 euro arasında olduğunu kaydetti. Yalçın Kıroğlu, güneş enerjisinde fiyatların yurt dışı stok durumuna bağlı olarak çok sık değiştiğini, hangi zemine kurulacağı, hangi tip teknoloji kullanacağı gibi değişkenler dikkate alındığında maliyetin 1750-2100 euro arasında değiştiğini dile getirdi.
LİDER Yönetim Kurulu Başkanı, "Şu ana kadar yaptığımız fizibilite çalışmalarında, rüzgar türbininin 5 yılda, güneş panellerinin ise 9-12 yıl arasında kendisini amorti ettiğini tespit ettik" dedi.
Rüzgarın, Ege ve Marmara bölgelerinde birinci tercih olduğunu belirten Kıroğlu, İç Anadolu, Güneydoğu ve Akdeniz bölgelerinde ise çoğunlukla güneşin tercih edildiğini ifade etti.

Türkiye 100 KW'lık rüzgar türbini üretebiliyor

Kıroğlu, Türkiye'nin lisanssız elektrik pazarını ilgilendiren ürünlerden 100 KW'ya kadar olan rüzgar türbinlerini üretebildiğini, 250 ve 500 KW'lık türbinlerin ise ithal edildiğini bildirdi. Güneş enerjisinden montaj olarak üretimlerin başladığını kaydeden Kıroğlu, panel hücrelerinin ithal edildiğini, diğer ünitelerin Türkiye'de montajlandığını ifade etti.

-Vatandaş ürettiği enerjinin fazlasını devlete nasıl ve ne kadara satabilecek?-

Kıroğlu, tüketim fazlası elektriği KWh olarak dağıtım şirketine rüzgar ve hidro elektrik için 7,3 dolar-centten, fotovolatatik ve biyokütlenin ise 13,3 dolar-cent üzerinde satıldığını dile getirdi. Bu sistemlerin yerli ürün olması halinde ekipman bazında katkı verildiğine dikkati çeken Kıroğlu, bu katkıların hidroelektrikte 2,3 dolar-cent, rüzgarda 3,7 dolar-cent, fotovoltatikte 6,7 dolar-cent, biyokütlede ise 5,6 dolar-cent'e kadar çıkabildiğini söyledi.
Kıroğlu, abone ile dağıtım şirketinin aylık olarak mahsuplaştığını, ay sonunda KWh üzerinden üretim ve tüketim arasındaki farkın hesaplandığını, ödemenin abonenin banka hesabına 10 gün içerisinde yatırıldığını belirtti.

"1 MW sınırıyla yatırımlar daha da ekonomik olacak"

Kıroğlu, 500 KW olan sınırın, 1 MW'a çıkarılmasının planlandığını belirterek, bunun için gerekli olan kanun değişikliğinin TBMM Enerji Komisyonu'na ulaştığını kaydetti.
Yeni düzenlemeyi özellikle tüketimleri çok fazla olan işletmelerin merakla beklediğini ifade eden Kıroğlu, "Bu, sektörü pozitif yönde geliştirecek, hedef pazarı en az yüzde 40 daha da arttırabilecek bir gelişme. Özellikle KW başına kurulum maliyetlerine pozitif katkı sağlayacak. Yatırımlar da daha ekonomik hale gelecek. Özellikle tüketimi çok olup, kendi trafosu uygun olan kurumlar 1 MW'ı tercih edecek" diye konuştu.
 

Bu konularda ilginizi çekebilir