Maliye transfer fiyatlandırma yöntemlerini harç karşılığı öğretecek / Transfer fiyatlamasına 25 bin YTL başvuru harcı

Maliye transfer fiyatlandırma yöntemlerini harç karşılığı öğretecek / Transfer fiyatlamasına 25 bin YTL başvuru harcı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Maliye Bakanlığı, transfer fiyatlaması yöntemlerini 25 bin YTL harç karşılığı anlatacak. Meclis'e sevk edilen Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nda ilişkili şirketler arasında gerçekleşen mal ve hizmet alım satımları ile finansal işlemlerinde aralarındaki ilişki nedeniyle birlikte kararlaştırarak uyguladıkları fiyatlar olarak tanımlanan transfer fiyatlaması başvurusu için 25 bin YTL harç alınması öngörüldü. Böylece Maliye transfer fiyatlaması riskini yüksek gören mükelleflerin önemli hacimdeki işleri için başvurularını almayı hedefliyor. Tasarısının bu şekli ile yasalaşması durumunda başvuru harcı karşılığında kurumlar ilişkili kişilere mal ve hizmet satarken vergi ihtilaflarının önüne geçmek için Maliye Bakanlığı'na hangi yöntemi uygulayabileceğini soracak. Ancak daha önce bedelsiz olan bu hizmetti veren Maliye Bakanlığı, 25 bin YTL harç alarak iş yükünü hafifletmiş olacak. Transfer fiyatlamasını harca bağlanmasını bir yetkili şöyle yorumladı: "Bakanlık Peşin Fiyatlandırma Anlaşması konusuna ihtiyatla yaklaşıyor. Şimdilik sadece Büyük Mükellefler Vergi Dairesi'ne kayıtlı olanların fiyat tespit taleplerini kabul etmeyi göze alabiliyordu. Başvuru harcı, bir yandan mükellefler için caydırıcı olmasını sağlayacak diğer yandan da, sadece transfer fiyatlandırması riskini yüksek gören mükelleflerin önemli hacimdeki işleri için başvurmalarını sağlayacak. Bu sayede Maliye Bakanlığı'nın iş yükü azaltacak. Buna karşılık, geniş mükellef gruplarını, kanunen sahip oldukları bir hakkı kullanmaktan alıkoyacaktır." Vergi kaçakçılığının önüne geçiliyor İlişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanacak fiyat veya bedelin tespitine ilişkin uygulayacağı yöntem konusunda tereddüdü bulunan mükellef, Maliye Bakanlığı'na başvurarak belli bir dönem için yöntem tespiti isteğinde bulunabiliyor. Mükellefin belge ve bilgileri ile Maliye Bakanlığı'na başvurusunun ardından belirlenen yöntem üzerinde anlaşma sağlanması halinde, bu yöntem üç yılı aşmamak üzere belirlenen süre ve koşullar altında kesinlik taşıyacak ve eleştiri konusu yapılamayacak. Bu yöntem sayesinde mükellef önünü görebilecek. Böylece kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı fiyattan mal-hizmet satarak vergi matrahlarını düşük göstermelerinin önüne geçiliyor. Söz konusu alımlardaki fiyatın aralarında ilişki bulunmayan kurumların belirlediği fiyat ile eşit olması amaçlanıyor. Meclis'e sevk edilen düzenleme ile söz konusu anlaşma sürecinde Maliye Bakanlığı tarafından yapılacak işlemler 25 bin YTL'lik harca tabi olacak. Anlaşmanın yenilenmesi için ise 20 bin YTL yenileme harcı ödenecek. Vergi iadesini kaldırma yetkisi Bunun yanı sıra yasa tasarısında KDV indirimine tabii olan mal ve hizmet grupları ve sektörde KDV iade sisteminin kaldırılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu'na yetki verildi. Tasarı ile getirilen değişikliği bir yetkili şöyle yorumladı: "İşlem türlerine ve sektörlere göre, iade edilebilecek tutarın hesaplanması sırasında sabit kıymet KDV'lerinin de dikkate alınması engellenebilecek. Bu durum, satışları indirimli orana tabi mükelleflerin sabit kıymet alımı nedeniyle yüklendikleri KDV'yi fiilen indirememelerine ve iade olarak da geri alamamalarına neden olacak. Yani bu KDV'nin finansman yüküne katlanmak zorunda kalmalarının önü açılacak." Tasarı ne diyor? Tasarıda söz konusu maddenin gerekçesinde şu ifadeler kullanıldı: "3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29'uncu maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre Bakanlar Kurulu'nca vergi oranı indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup indirim konusu yapılamayan ve Bakanlar Kurulu'nca tespit edilen sınırı aşan vergi yılı içerisinde mahsuben, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi ise nakden iade edilmektedir. Bu uygulamada, prensip olarak indirimli orana tabi işlemin bünyesine doğrudan giren vergilerin iadesi öngörülmekte, genel giderler ile amortismana tabi iktisadi kıymetler için yüklenilen vergilerden de pay verilmektedir. Maddenin (b) fıkrasında yapılan düzenleme ile vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile farklı sektörler itibarıyla amortismana tabi iktisadi kıymetler için yüklenilen vergiler bakımından iade hakkının kaldırılmasına yönelik Bakanlar Kurulu yetkilendirilmektedir."