Martin & Martin'den turizmci KOBİ'ye maddi manevi destek

Martin & Martin'den turizmci KOBİ'ye maddi manevi destek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Son dönemlerde, Türkiye'nin Avrupa Birliği uyum süresince hızla uygulamaya geçireceği konulardan biri olan "mesleki sorumluluk sigortası"na ağırlık verdiklerini anlatan Martin&Martin Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetim Kurulu Başkanı Can Ateş, turizmci KOBİ'ler için özel bir paket hazırladıklarını söyledi. Ateş, "Türkiye'nin önemli ekonomik kaynağını teşkil eden KOBİ'lere destek verecek bir projeyi de başlattık. Özellikle son yılların lokomotif sektörlerinden biri olan turizm alanında, yatırımcı, işletmeci ve müşteriyi güvence altına alacak, maddi destek sağlayacak özel bir otel sigorta paketi oluşturduk. Bu paketin, alanında en geniş içeriği taşıyan sigorta programı olduğunu söyleyebilirim. KOBİ'lere yönelik çalışmalarımız, ihtiyaç duyulacak sektörlere göre değişkenlik göstererek ve gelişerek devam edecek" dedi. Sigortalının veya sigortalının emrinde çalışan bir kişinin ihmalkar hareketi veya mesleğini icra ederken yaptığı yanlışlık ve eksiklikten doğan tazminatı kapsayan 'mesleki sorumluluk sigortası'nda sigortalının kendisine yöneltilen bir suçlamayı savunmak ve hasarı ödemek için yaptığı bütün harcama ve giderler de bu sigorta kapsamına dâhil oluyor. İş ve işçi güvenliği açısından en riskli sektör inşaat "Stratejik planlar, kurumsal hedefler, yıllık bütçeler ve günlük operasyonlar belli derecelerde belirsizlik ve risk içerir" diyen Ateş, "Bir organizasyonun başarısı tüm bu riskleri tanıyıp yönetebilmesinden geçer. Martin&Martin Risk Yönetimi, organizasyonlara yüz yüze kalabilecekleri riskleri tanımlama, anlama ve yönetmeleri konusunda yardımcı olur. Efektif bir risk yönetimi stratejisi ile pratikte karşılaşabilecekleri problemler karşısında çözümler üretir. Son dönemlerde tersanelerde yaşanan ölümlü kazaları göz önünde bulundurursak, risklere en açık sektörün yapı ve inşaat sektörü olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'nin önde gelen sektörlerinden biri olan inşaat sektörü tam anlamıyla bir kurumsallaşma süreci yaşamadığı için, iş ve işçi güvenliği açısından şu anda en riskli sektör" ifadelerini kullandı Stratejik ortaklıklara sıcak bakıyoruz 2007 yılı sonu itibariyle sektördeki prim büyüklüğü, bir önceki seneye göre yüzde 13 oranında artışla 10.9 milyar YTL'ye ulaştığına ve büyümenin ağırlıklı olarak elementer branşlarda gerçekleştiğine dikkat çeken Ateş, "Sigorta sektörünün özellikle son 2-3 senesi değerlendirdiğimizde, dikkat çeken en önemli gelişme yabancı sermayenin sektörümüze olan ilgisinin artmış olmasıdır. 2007 yılı sonu itibariyle sektördeki en büyük 10 oyuncunun 8'i direkt ya da dolaylı olarak yabancı ortaklı hale geldi. 2007 yılı sonu itibariyle sektörde mevcut 61 şirketten 35'i doğrudan ya da dolaylı olarak yabancı ortaklı. Yabancı sermayenin toplam prim üretimi içindeki payı da yüzde 41'e yükseldi. Bugüne kadar enflasyon paralelinde büyüyen sigorta sektörünün gelişme potansiyelinin özellikle yabancı yatırımcılar açısından yakından takip edildiği ve hızla yatırıma dönüştüğü gözleniyor. Halihazırda 50 bin kişiye istihdam sağlayan sigorta sektöründe, yeni giren yatırımcıların kadrolaşma ve yeniden yapılanma faaliyetleri de hızla devam ediyor" şeklinde konuştu. Martin &Martin olarak sektördeki yerli ve yabancı işbirliklerinin doğru bir strateji olduğuna inandıklarını aktaran Ateş şöyle devam etti: "Biz de bu tür ortaklıklara sıcak bakıyoruz. Özellikle sorumluluk sigortaları alanında yeni ürünlerin piyasaya lanse edilmesi, ihtisas sigortacılığının payının artması, bireysel sigortalarda artış; kurumsal sigortalarda brokerlerin payının artması, sağlık sigortalarında GSS düzenlemeleri paralelinde farklı ve yeni ürünlerin oluşturularak tamamlayıcı sağlık sigortası alanında tabana yayılan bir sistemin oluşması beklenen gelişmeler arasında sayabiliriz." Sektöre yasal çerçeveden bakıldığında belli sıkıntılarla yüzleşildiğini anlatan Ateş, "Yürürlükte olan 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu'nun 50 yıl önce kabul edilmiş bir kanun olması sebebiyle özellikle sigorta şirketlerinin finansal gücünün denetlenmesi ve rezervler konusunda yetersiz kalıyordu. Daha sonra, AB 2002 Sigorta Direktifleri paralelinde hazırlanan uyum yasaları çerçevesindeki yeni 5684 sayılı "Sigortacılık Kanunu" ve akabinde çıkan yönetmelikler, gerek sigorta şirketleri ve gerekse sigorta aracıları cephesinde ciddi düzenlemeler getirdi" şeklinde konuştu. Türki cumhuriyetlere yatırım yapan ilk brokerlik şirketi Martin & Martin Sigorta ve Reasürans Brokerliği, ağırlıklı olarak kurumsal firmalara hizmet veren bir brokerlik şirketi. Şirketin genel müdürlüğü İstanbul'da, İç Anadolu Bölge Müdürlüğü ise Ankara'da bulunuyor. Ukrayna-Kiev'de ve Kazakistan Almaty'de bölge ofisleri bulunan şirket, kurumların ihtiyaç duyacağı tüm sigorta konularında hizmet vermesinin yanında Türkiye'de ve Türki cumhuriyetlerde faaliyet gösteren sigorta şirketlerine de reasürans desteği veriyor. Ateş'in verdiği bilgiye göre Martin & Martin Türki cumhuriyetlerde yatırım yapan ilk ve tek brokerlik şirketi. Can Ateş, "2002 senesinde dünyanın en büyük 4. broker network'ü olan ve 90 ülkede temsilciliği bulunan HLA Global ile gerçekleştirdiği ortaklık sayesinde müşterilerimize daha etkili hizmet verebiliyoruz. Geçtiğimiz yıl Amerika'nın en büyük bankalarından Wells Fargo Bankası tarafından satın alınan network sayesinde artık müşterilerimizin ihtiyacı olduğunda yanlarında olabiliyor, profesyonel destek verebiliyoruz. Bu bağlamda Martin & Martin iş modeli ile HLA Global iş modeli tam bir uyum sağlıyor" dedi. İlk yurtdışı yatırımlarını 2003'te açılan Kazakistan ofisi ile başladıklarını anlatan Ateş, "Yurtdışı sigorta piyasalarında tüm bu emeklerimizin karşılığını, 2005 yılında HLA Global'in Türkiye, Ukrayna, Türkmenistan, Kazakistan ve Azerbaycan temsilciliklerini yürütmeye hak kazanarak aldık" ifadelerini kullandı.