”MB faiz indirimini erkene alabilir”
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, IMF anlaşmasının kısa sürede yapılması gerektiğini belirtti
İSTANBUL - Merkez Bankası (MB) Başkanı Durmuş Yılmaz, yılın ilk çeyreğinde işsizlik oranında yükselmenin ve büyümeye ilişkin beklentilerdeki bozulmanın devam edeceğini belirterek, "MB likidite sıkışıklığına karşı teknik faiz indirimini erkene alabilir" dedi.
MB Başkanı Yılmaz, Antalya Sanayi ve Ticaret Odası'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de kredi mekanizmasının istenildiği gibi çalışmadığını belirtti. Yılmaz, kredi notunun piyasaların gösterdiği performansı doğru yansıtmadığını ifade ederek kredi notunun yukarı yönlü revize edilmelisi gerektiğini söyledi.
"İşler yoluna giriyor demek için henüz erken"
Son iki ayda yeni siparişlerde toparlanma eğiliminin gözlendiğine dikkat çeken MB Başkanı Yılmaz, "PMI verileri biraz yukarı döndüyse de işler yoluna giriyor demek için henüz erken. Talepteki toparlanmanın kademeli ve yavaş bir şekilde gerçekleşeceği tahmin ediliyor" dedi.
Yılın ilk çeyreği hakkında öngörülerini dile getiren Yılmaz, "Yılın ilk çeyreğinde işsizlik oranında yükselmeye devam edeceği beklenmektedir. Büyümeye ilişkin beklentilerdeki bozulma devam ediyor. Yılın ilk çeyreğinin sonunda sanayi üretiminde düşüşün duraksayacağı beklenmektedir" şeklinde konuştu.
Yılmaz, Merkez bankasının rezervlerini artırmaya çalıştığına dikkat çekerek, Türkiye'de hanehalkı borcunun GSYH'ye oranın yüzde 12'le oldukça düşük olduğunu söyledi.
"Enflasyon kaygıları yerini deflasyon riskine bıraktı"
Yıllık enflasyondaki düşüşte, enerji ve gıda kalemlerinin katkısının sürdüğünü anlatan Yılmaz, ayrıca döviz kurundaki hareketlerin kısa dönemde etkilerinin sınırlı kalmaya devam ettiği ve gıda ve enerji dışı enflasyonun mevcut düzeyi koruduğunu vurguladı.
Olumlu hava koşullarıyla dış talepteki daralmanın, taze sebze ve meyve ürünlerinin fiyatlarını gerilettiğine dikkati çeken Durmuş Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bunun sonucunda, işlenmemiş gıda fiyatları Şubat ayı içerisinde daha düşük oranda artmıştır. Önümüzdeki dönemde işlenmiş gıda fiyatlarındaki yıllık artış hızının gerilemesini bekliyoruz. Öte yandan Mart ayında sebze fiyatlarındaki gelişmelerin etkisiyle işlenmemiş gıda fiyatlarının geçici olarak geçen yılın Mart ayına oranla daha yüksek bir oranda artma ihtimali bulunuyor. Bu yıllık enflasyonun geçici olarak yükselmesine neden olabileceği öngörülmektedir. Şubat ayı sonu itibariyle 7,73 olan toplam enflasyon, mart ayında bunun üzerinde bir rakam olacak."
Enerji ve gıda fiyatlarındaki düşüş ve hizmet fiyatlarındaki artışların yavaşlamasının yıl ortasına kadar enflasyondaki düşüşü destekleyeceğini tahmin ettiklerini de dile getiren Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Mart ayı ortasında gerçekleşen vergi indirimlerinin etkisiyle ev eşyası, otomotiv ve eğlence, kültür fiyatlarında Mart ve Nisan aylarında yavaşlama yaşanacağını öngörüyoruz ancak Haziran ayının ortalarında vergi oranlarının eski seviyelerine geri dönmesiyle söz konusu fiyat azalışları yerini artışlara bırakabilecektir.
Şu anda üç aylık süreyle vergi indirimlerinin enflasyona olumlu katkısı olacak ama bu geçici olacak. Tekrar üç ay sonra uzatılmazsa eski seviyesine çıkarsa bunun enflasyona katkısı ortadan kalkacaktır. Vergi indirimlerinin enflasyon üzerinde doğrudan etkisinin geçici olacağını tahmin ediyoruz."
Ocak ayında belirlenen erken toparlanma senaryosunun gerçekleşmeyeceğini, Enflasyon kaygılarının yerini deflasyon riskine bıraktığını belirten Yılmaz, Türkiye'nin Deflasyon riski düşük ülkeler içerisinde olduğunu söyledi.
"Teknik faiz indirimini erkene alabiliriz"
Bankaların elindeki fazla likidite oranlarının azaldığını, bunun önümüzdeki günlerde daha da artacağını belirterek, bu likiditenin eksiye düşeceğini ifade eden Yılmaz, Merkez Bankası'nın bundan sonra bankalara borç verebilecek duruma geleceğini kaydetti. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önümüzdeki dönemde ve gelecek dönemde beklentimiz, piyasada bankaların elinde olan fazla likidite oranı azaldı ve daha da azalacak. Eksiye geçecek ve eksiğe geçeceği için de bundan sonra Merkez Bankası olarak piyasayı fonlar hale geleceğiz. Biz onlara borç vermeye başlayacağız. Şu anda onlar bize borç veriyorlar. Dolayısıyla bizim politika faiz oranımız, Merkez Bankası'nın borçlanma faiz oranı değil, borç verme faiz oranı olacak. Teknik faiz indirimi dediğimiz bu konuyla ilgili bir düzenleme yapacağız. Bunu da piyasalarda, bankacılık sistemindeki likidite gelişmesine göre önümüzdeki dönemde, belki de yaz aylarında yapabiliriz."
MB likidite sıkışıklığına karşı teknik faiz indirimini erkene alabileceklerini belirten Yılmaz, döviz piyasasında sağlıklı fiyat oluşamadığında doğrudan müdahale edebileceklerini söyledi.
Öte yandan IMF anlaşması ile ilgili olarak Yılmaz anlaşmanın kısa sürede yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.