Moody's'in başkan yardımcısı ve Türkiye analisti Kristin Lindow: Hükümet, IMF ile bir miktar fon sağlayacağı bir anlaşma yapabilir

Uluslararası kredi derecelendirme şirketi Moody's'in başkan yardımcısı ve Türkiye analisti Kristin Lindow ilk elden bilgi sahibi olmadığını belirterek "Bana göre hükümet, küresel semaye piyasasındaki koşullar göz önüne alındığında IMF ile bir miktar fon temin edeceği bir stand-by programında anlaşacak. Bu, zaten önceki programın bir şartı olan sosyal güvenlik reformunun geçirilmesi gerektiği anlamına geliyor" dedi. Türkiye'nin görünümü 'durağan' olarak niteleyen Moody's sosyal güvenlik reformunun tek başına not artırımına yetmeyeceğini belirtirken bu reformu Aralık 2005'te Türkiye'nin notunu yükseltirken değerlendirdiklerini ve o dönemde reformun önceki ertelemelerden sonra 2006 Şubat'ın da çıkartılacağı sözünü hatırlattı. Lindow, AKP hakkında kapatılma davasının hatırlatılması üzerine ise "Partinin kapatılması, nüfusun büyük bir bölümünün temsil edilememesi anlamına geleceğinden bir süre "gürültü" kopabilir. Türkiye'nin ne kadar etkileneceği, halkın nasıl bir tepki vereceği ve hükümete kimin geleceğine bağlı. AB'nin tepkisi büyük olasılıkla olumsuz olacaktır" cevabını verdi. Yabancı sermaye akışı karanlık Küresel alandaki kredi sıkışıklığı göz önüne alındığında hem büyüme hem de bankalar açısından büyük oranda dış borçlanmaya bağımlı olmak reel sektör için risk oluşturduğunu ifade eden Lindow, 2008'de Türkiye'ye yabancı sermaye akışının geleceğini ise karanlık olarak görüyor. Lindow, "Şimdi ülkenin görünümü siyasi belirsizlik nedeniyle karanlık görünüyor. Daha önce, yabancı sermaye girişinin geçen yılki 20 milyar dolardan net 15 milyar dolara ineceği tahmininde bulunmuştuk. Bunun ne kadar değişeceğini söylemek için henüz çok erken" diye konuştu. Enflasyondaki durum kaygı verici görünüyor Son yıllarda reform sürecinin ciddi bir biçimde gerilediğini ama Moody's olarak reform yönündeki çabaların sosyal güvenlik maddeleriyle yeniden başlayacağını beklediklerini anlatan Kristin Lindow şöyle konuştu: "Geçen yıl mali bütçedeki düşüş seçim yılında beklenebilecek türdendi, ama şimdiye kadarki veriler bu yılın hedeflerinin potansiyel olarak gerçekleştirilebilir olduğunu gösteriyor. Yerli ve yabancı yatırımcıların güvenini sürdürmek için çok önemli olan enflasyondaki durum, gıda ve enerjide yüksek ve artan ithalat maliyetlerinin izin verdiği ölçüde, Merkez Bankası enflasyonu denetim altında tutmaya çalışıyor gibi görünse de, kaygı verici. Küresel finansal kriz, ödemeler dengesinde önemli değişikliklere yol açmış durumda. En azından sermaye hesabında portföy akışı tersine döndü. Bu durum, ancak yakın zamanda bankacılık sisteminden yurtdışına gerçek çıkışlarda yansıtıldı. Kabaca son siyasi belirsizlikle aynı döneme denk gelen bu süreç, Bear Stearns'ün çökme ve kurtarılmasından sonra riskten kaçışla güçlendi." Notu ne yükseltir neler düşürür? Moody's kredi notunun yükseltilebilmesi için Türkiye'nin dış borç servisi kapasitesini yansıtan istatistiklerde güçlü artış yaşanması ve sosyal güvenlik sistemi, elektrik sektörü, istihdam piyasası ve kamu sektöründeki yapısal reformların uygulamaya konulması gerektiğini düşünüyor. Kredi notunun düşürülmesi için ise ekonomik veya politik aşağı yönlü baskıların ülkenin borç rasyolarında kayda değer ölçüde dönüşe yol açması gerektiği belirtiliyor. Moody's'e göre Türkiye'nin kredi notu Ba3 seviyesinde bulunuyor. 24 gelişmekte olan ülke bu notun altında bulunuyor. Endonezya ve Vietnam'ın notu ise Türkiye ile aynı düzeyde. Körfez ülkeleri, AB üyesi Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini dışarıda tutarsak 44 ülkenin notu ise Türkiye'den daha yüksek.