Nezih Barut: Euro 1.96 lirada sabitlendi, ilacın kalitesi düştü
İSTANBUL - Abdi İbrahim İlaç Sanayi Başkanı Nezih Barut, devletin ilaç alımlarını 4 yıldır 1.96 TL’lik euro kuru üzerinden yaptığını, bu durumun üretimin kalitesini ve istihdamı olumsuz etkilemeye başladığını söyledi. Gazetecilerle bir sohbet toplantısı yapan Nezih Barut şöyle konuştu:
“2009 yılında ortaya çıkan küresel ekonomik problemlerin Türkiye ekonomisindeki yansımaları sonucunda kamu maliyesinde yaşanan sıkıntılar, kamu otoritesini ilaç harcamalarını düşürmek gayretine yöneltti. Ancak bu süreçte kalıcı şekilde uygulanan fiyat odaklı tasarruf önlemleri sektörün öngörülebilir ve sürdürülebilir bir zeminde gelişmesine ve 2023 hedeflerine arzu edilen ölçüde katkıda bulunmasına olanak vermiyor. Global Bütçe uygulaması kapsamında talep edilen aşırı boyuttaki iskontolar ve fiyat düşüşleri neticesinde ilaç endüstrisi şu anda alacaklı konumda olmasına rağmen iskonto düşüşleri çok sınırlı miktarda yapıldı. Öte yandan, son 4 senedir ilaç fiyatları 1.96 TL düzeyindeki euro değeri üzerinden fiyatlanıyor ve mevcut Bakanlar Kurulu kararnamesine rağmen günümüzdeki euro kuruna göre bir güncelleme yapılmıyor.”
Sektörün bu süreç içinde maliyetleri düşürmeye çalıştığını, bunun için de önce yatırımların ertelendiğini ve işe alımlar azaltıldığını anlatan Barut şunları kaydetti:
“Ardından endüstride yeni yatırım yapılmamaya, pazara yeni ilaçlar sunulmasında tereddüt edilmeye ve işten çıkarmalara başlandı. Türkiye’de ilaç Hindistan’dan ucuz, herhalde Etiyopya’dan bile ucuzdur. Kar olmazsa ilaç firmaları Ar-Ge yapamaz, sektörden yatırım yapması beklenemez. Biz her şeye rağmen geçen yıl 15 milyon euroluk yatırım yaptık ama sektör para kazanamıyor.
Devlet bizden ilaç alırken Avrupa’daki en ucuz fiyattan işlem yapıyor, bir de üstüne yüzde 41 iskontolu veriyoruz. Bu kadar baskı olunca ilacın kalitesi düştü. Kalitesi bitti demiyorum.Ama etken maddeyi almanız gereken yerden değil, daha düşük kaliteden satandan alıyorsunuz. Kalite düşünce yüzde 90-95 tesirli oluyor. Eskiden problemli ilaç yüzde 1’di, şimdi 2.”
Onkoloji ilacı yatırımı için teşvik bekliyor
İstanbul’da bir onkoloji ilacı yatırımı planladıklarını ancak bu yatırıma teşvik alamadıklarını belirten Barut, “Halbuki fabrikanın çukurunu bile kazmıştık” dedi. Barut, “İyileşen ve yaygınlaşan sağlık hizmetleri nedeniyle artan maliyetin sadece ilaç sektörü tarafından karşılanmasının talep edilmesi, ilaç üretimini ciddi bir risk altına sokmakta, yatırım ortamını olumsuz etkiliyor, yeni teknolojilerin transferini zorlaştırıyor ve en önemlisi ilaca erişimde sorunlar çıkmasına neden oluyor” değerlendirmesinde bulundu.
Çok uluslu firmaların yaptığı yatırımların ilaç sektörünün olumlu ekonomik koşullar içinde olduğu şeklinde algılanabildiğini belirten Barut şöyle devam etti:
“Dünyada ilaç sektöründe görülen eğilim, çok uluslu firmaların gelişmekte olan ülkelere daha fazla ilgi duymaları ve yatırım yapmaları şeklinde. Artan refah düzeyi çerçevesinde; sağlık hizmetlerinde ve ilaca erişimde iyileşme, yaşlanan nüfus ve ortalama yaşam süresindeki yükselme gibi faktörler nedeniyle, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin pazarlarına pek çok yabancı fon ve çok uluslu firma yatırım yapıyor. Ancak Türkiye’ye gelen yabancı yatırımın, diğer gelişmekte olan ülkelere yapılan yatırımların gerek miktar gerekse nitelik bakımından gerisinde kaldığı görülüyor. Bugüne kadar ülkemize yapılan yatırımlar, greenfield tabir edilen sıfırdan yabancı yatırım şeklinde değil sadece kurulu ve yerleşmiş bir yapının ve hazır pazar payının satın alınması şeklinde gerçekleşti. Bu nedenlerle ülkemize yapılan yabancı yatırımlar değerlendirilirken diğer ülkelere göre miktarının ve niteliğinin dikkate alınması doğru olur.”
‘Sağlıkta Dönüşüm Projesi’ni destekliyoruz’
İlaç sektörünün Sağlıkta Dönüşüm Projesi’ni desteklediğini vurgulayan Barut şu bilgileri verdi:
“İlaç endüstrisi ülkemizin 2023 yılı hedefleriyle örtüşecek bir vizyon içerisinde. Endüstrimiz global bir üretim merkezi konumunda, ürünlerini dış pazarlara da satan, uluslararası standartlardaki yüksek teknolojisini Ar-Ge ile bütünleştirmiş, daha yüksek katma değerli ürünler geliştiren bir yapıya kavuşmayı amaçlıyor. Sermaye birikimi son 30 yılda büyük ve modern bir üretim kapasitesinin oluşturulmasına hizmet etti. Tesislerimiz ABD, İngiltere, Almanya, Japonya gibi ülkelerin sağlık otoritelerinden akreditasyonlar alıyor. Kamunun sunduğu ilaç hizmetinin ünite bazında yüzde 80’i yurtiçi üretimle karşılanıyor. Üretim yapan yerli ve yabancı firmalar hem ithal ürünlere rekabet yaratıyor hem de ürettikleri nitelikli ürünlerini 150 farklı ülkeye ihraç ediyor.”