Özince: Benim şampiyonum TL

İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Türk insanının parasını TL’ye yatırması, TL ile borçlanmayı tercih etmesi gerektiğine işaret etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

FİKRİ CİNOKUR

ANTALYA - Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, “Türkiye genelinde dövize olan talebi azaltmak gerekir. Dövizle ne tasarruf yapın, ne de borçlanın. Benim şampiyonum TL’’ dedi.

Antalya Genç İş Adamları Derneği’nin (ANTGİAD) olağan genişletilmiş üye toplantısına katılan İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, döviz kurlarındaki dalgalanmayı soran genç iş insanlarına, bir vatandaş olarak enflasyondaki yükselişten de dövizdeki yükselişten de rahatsız olduğunu belirtti. “Türkiye’nin finansal geleceği ve gerçekleri” konulu konferansta konuşan Özince, “Ayağınızı yorganınıza göre uzatın. Dövizle ne tasarruf yapın ne de borçlanın” uyarısında bulundu.

“Benim önerim Türk lirasıdır” diyen Ersin Özince, “TL’den şaşmayın. Dövizin, gayrimenkulün, çeşitli tüketim gereçlerinin fiyatlarının artmasından ben de vatandaş olarak son derece rahatsızım. Kur artışlarından çok, beni enflasyon artışı endişelendiriyor. Dövizin artmasından da bir vatandaş olarak rahatsızım. Çok fazla heyecan ve tempo da sıkıntı yaratabilir” açıklamasını yaptı.

"Mağdur edebiyatını doğru bulmuyorum"

Türk bankacılık sektörüne ilişkin soruları da cevaplandıran Özince, 2001 krizinden sonra yapılan düzenlemelere dikkat çekerek şöyle devam etti: “Dünyada o kadar büyük siyasi ve ekonomik dalgalanmalar oluyor ki bunlardan da etkilenmemek mümkün değil. Faiz yüzde 20’ye geldiyse finansal planlama yapıp almayacaksın. Bu tercih meselesi. Bu konuda mağdur edebiyatını doğru bulmuyorum.”

Bankacılık sektörüne ilişkin kâr-kredi eleştirilerine de cevap veren Özince, “Türkiye’de problem şu. Hem bankacılık sektörü henüz küçük, hem reel sektörün sermayesi... Bankacılık sektörü küçük diyorum, çnkü mevduat yani kaynak kıt. O zamanda bankalar yurtdışından borçlanıyor. Sermaye piyasalarımızda küçük. Piyasanın çalışması için bankacılık sektörüne ve sermaye piyasasına ihtiyaç var. Türkiye’nin mali kapasitesi yetersiz, ağlamanın anlamı yok” dedi.

Türkiye’de 2 aylık mevduatla, 7 yıllık konut kredisi verilemeyeceğini, aksi takdirde krizlerin yaşanabileceğini anlatan Özince, turizm ya da taahhüt gibi alanlarda ihtisas bankalarının gelişmesi gerektiğini kaydetti.

"Borsalar kumarhane gibi "

Son dönemde piyasalardaki hareketleri değerlendirirken “Dünyadaki tüm borsalar kumarhaneye döndü. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde kolay manipüle ediliyor” ifadesini de kullandı. Türkiye Borsa’sının da en kıdemli ülke borsalarından biri olduğunu bir çok Doğu Bloku ülkesinin arkasında kalmaması gerektiğini de aktaran Özince, “Türkiye gibi kaynakları kısıtlı ve büyüme ihtiyacı olan, demografik yapısı genç insanlardan oluşan ülkeler, mutluluk yaratacak politikalar için kaynak yaratmalı. Ama biz kaynak yaratamadığımız için borçlanıyoruz. Türkiye özellikle 2007 krizinden sonra, son 10 yılda, çok önemli fırsatlar ele geçirdi. Avrupa’nın yaşadığı krizde gerek sanayi, gerek turizm ve bankacılık sektörlerinde daha iyi konuma gelebilirdi. Paramızı üretken olmayan alanlara yatırdık. Turizmde yaşadığımızda bu...Halkımız en büyük tasarrufu toprağa yapıyor. Altın ve kısa vadeli faizden vazgeçmiyor. Yani kapitalizmin araçlarını, aletlerini kullanmazsanız olmuyor. Türkiye kapitalistleşemeyen bir ülke. Bu terazi, bu sikleti taşımıyor” dedi.

Antalya, neden Kaliforniya ya da Barselona olmasın

Antalya’nın Türkiye ekonomisi için büyük bir lokomotif güç olduğunu anlatan İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, “Antalya neden Barcelona gibi olmaz. Antalya’nın Barcelona’dan ne aşağı tarafı var. Barcelona’yı niye geçmesin. Antalya’nın Barcelona’dan çok fazla değerleri var. Tarihi, doğal güzellikleri, denizi var. Bir Side, bir Olimpos Barcelona’da yok. ABD’de neden bütün fikirler Silikon Vadisi’nden çıkıyor. Teknoloji ile hizmet servis sektörünün çok yakın ilişkisi var. Antalya gibi yerde hem sanayi, hem hizmet sektörü sanal zekayı kazandırabilir. Antalya Kaliforniya gibi sanayi ve bilim şehri olabilir. Turizm, tarımın yanında bilimsel alanda fakülteler açılabilir. Türkiye’de dünyada ilk yüz nakli Antalya’da yapıldı. Bu değerlendirilmeli. Antalya’da booking.com gibi kurumlar buradan Antalya’dan çıkmalı. Geleceğin turizmi pazarlama, finansman hesaplamaları inovatif ve teknolojik olmalıdır.”

"DÜNYA Gazetesi okuyun moraliniz düzelsin"
İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Antalyalı iş insanlarına Dünya Gazetesi’ni de okumalarını önerdi. Dünya Gazetesi’nin insana moral verdiğini ifade eden Özince, ‘’Ne gazetesi okursanız okuyun ama mutlaka Dünya Gazetesi’ni de okuyun. Hele Güngör Uras ve Güven Sak’ı mutlaka okuyun. Dünya Gazetesi yazdıklarıyla iş dünyasına moral veriyor’’ diye sözlerini tamamladı.