Para çıkışı global sorun Gezi ile ilgisi yok
Maliye Bakanı Şimşek Gezi Parkı olaylarının ekonomiye etkisini değerlendirdi.
ANKARA – Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Türkiye'den para çıkışının olduğu iddialarına ilişkin olarak bunun Türkiye ile ilgili olmadığını, gelişmekte olan ülkelerden çıkışın zaten bir süredir başladığını ifade etti. Şimşek, "Geçen haftaya bakarsak, Borsa'dan çıkış çok sınırlı, net olarak, alan da var satan da. Bono tahvil piyasasından çıkan, yok denecek kadar sınırlı. Para piyasasında çok kısa vadeli duran, Türkiye'de bulunan bir miktar para çıktı ki bu sabah Merkez Bankası Başkanımız da bundan bahsetti" diye konuştu.
Bakan Şimşek, CNBC-e'de katıldığı programda soruları yanıtladı.
Taksim Gezi Parkı'ndaki olayların Türkiye ekonomisine olabilecek etkisinin sorulması üzerine Şimşek, çok ciddi bir dezenformasyon faaliyetinin yürütüldüğünü, bunun da Türkiye'nin algısını olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Son dönemde yaşanan olayların, çok küçük ölçekte olmasına rağmen, Batı'da yansımalarının çok daha büyük ölçekte olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Yani batı, buradaki olayları çok hızlı satın aldı ve satmaya çalıştı" diye konuştu. Bakan Şimşek, bu olaylar nedeniyle reel ekonomide bir bozulma olmadığını da söyledi.
Türkiye'de son dönemde yaşanan olayların yatıştığına dikkati çeken Şimşek, "Ben inanıyorum ki kalıcı bir tahribat olma ihtimali düşük ama algıda kalıcı bir tahribat yaratılmaya çalışıldı. Algı konusunda Türkiye'nin bir restorasyon dönemine ihtiyacı olacak" dedi.
"500 fon yöneticisine durumu anlattık"
Yurt dışından gelen tepkilerin sorulması üzerine de Şimşek, şöyle konuştu:
"Geçen hafta içinde çok geniş katılımlı telekonferanslar yaptık. Bu olayları ve bunların yansımalarını, Türkiye'nin makroekonomik dengelerini, temellerini yaklaşık 500 global fon yöneticisiyle paylaştım. Gerek Asya gerek Avrupa gerek Amerika... Türkiye'den batıya, dünyanın daha doğrusu dört bir köşesine yansıyan resimler korkunç ve aslında bu resimler haksız. Çünkü çok dar bir alandaki resimleri, Türkiye'nin sanki tamamı bir yangın yerine dönmüş, sanki Türkiye'nin tamamında siyasi büyük bir istikrarsızlık var, sanki kimisi Tahrir, kimisi de Arap Baharı ile ilişkilendirmeye çalıştı. Bunlar inanılmaz hatalı yaklaşımlar. Bu algılara ilişkin bir hissiyat söz konusuydu, biz bunları düzelttik. Zaten piyasalardaki şu ana kadarki dalgalanmanın, çıkışın sınırlı kalması kısmen bu çabalarla ilişkilidir.
Hakikaten dezenformasyon etkili olmuş bir miktar, Türkiye'yi yakından tanımayanlara. Dikkat ederseniz piyasadan çıkan paranın önemli bir kısmı, çok kısa vadeli, Türkiye'yi aslında uzun süredir takip etmeyen, Türkiye'deki değişimi, dönüşümü, son 10 yıldaki iyileştirme çabalarını takip etmeyen belli bir kesimde tedirginliğin çok ciddi boyutlarda yaşandığı belli. Fakat, eskiden işim gereği diyalog içinde olduğum, Türkiye'yi yakından tanıyan bir çok fon yöneticisi, bu gelişmelerden dolayı yansıtılan resmin çok abartılı olduğu kanısında hem fikirler ama yine de bir miktar tedirginlik oluşmuş. Ancak bu tedirginlik henüz, piyasalarda ciddi anlamda Türkiye'den çıkışla sonuçlanmamış. Yani Türkiye'ye o anlamda inanç, Türkiye'yi yakından tanıyanlar nezdinde devam ediyor."
Faiz lobileri
Şimşek, faiz lobilerinin sorulması üzerine de istikrarsızlıktan nemalanan bir kesimin olduğunu söyledi.
Faiz lobisi denilince aklına daha çok spekülatörlerin geldiğini dile getiren Şimşek, "Bu tür sisli havalardan en çok nemalanan kesimler var. İşin bir boyutu bu. İşin bir de bu tür durumlar oluşursa nemalanacak, istihdamla, yatırımla ilgisi olmayan bir kesim de var" dedi.
Bakan Şimşek, 10 yılda yakalanan başarı ile faiz ödemelerinin önemli oranda düştüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de bu anlamda çok büyük bir değişim oldu. Faizden nemalanan bir kesim var ve faizlerin düşmesiyle, bu anlamda eski günlere özlem duyan var mı yok mu o sosyolojik bir şeydir ama muhtemelen vardır. Faiz lobisi dediğiniz zaman aklıma bu iki unsur gelebilir. Ben şuna inanıyorum, Türkiye'ye yönelik çok ciddi bir dezenformasyon kampanyası var. Türkiye'deki durumu olduğundan çok daha büyük göstermeye çalışan, Türkiye'nin hukuk devleti olma yolunda, demokratikleşme yolundaki çabalarını bir kenara bırakan, Türkiye'yi olmadık yerlerle karşılaştırma çabası olan kesimler var. Bu çabaların sonucunda nemalanacak kaynaklar da var. Ancak biz olaya şöyle bakıyoruz; Temellerimizi sağlam tutalım, evimizi düzene koymaya devam edelim. Bu tür şoklara karşı Türkiye ekonomisi zaten dirençli. Ben inanıyorum ki bu son dönemde ortaya çıkan toplumsal olaylar, bu şiddet ve bunun dünyaya yansımalarını da biz yöneteceğiz. Bu da bir stres testi Türkiye için ve Türkiye, bu stres testinden sağlam bir şekilde çıkacak. Hem demokrasisi güçlenecek hem de ekonomisinin temelleri zaten sağlam."