Poşet üreten 5 firma bankaların takibinde
"Süreç 'Türk işi' yönetildi, 20 bin ton poşet üreten 5 firma bankaların takibine alındı." (Ahmet Usman)
AHMET USMAN
Marketlerde paralı poşet uygulaması sürecinin yanlış yönetildiğini ve İzmir'deki poşet üreticilerinin bunun olumsuzluklarını yaşadığını dile getiren Ege Bölgesi Sanayi Odası Plastik Ambalaj Sanayi Meslek Komitesi Meclis Üyesi Erdoğan Çiçekçi, 20 bin ton poşet üreten 5 firmasını bankaların takibe aldığını söyledi.
Çevre açısından uygulamanın doğru olduğunu ama sürecin "Türk işi" yönetildiğini ifade eden Çiçekçi, "En başta yönetmelik poşet ve torba arasındaki farkı ortaya koymuyor. Bu da müdahale edilebilecek bölümü gittikçe büyümüş vaziyette. Bu yıl başına kadar poşetler bedelsiz olarak veriliyordu. 30- 35 milyar adet dolayında poşet kullanılıyordu. Yeni uygulama ile cumhuriyet tarihinde ilk defa bir hükümet bedelsiz olan bir ürünü paralı hale getirdi" dedi.
AB'de poşetten para alma zorunluluğunun 2015'ten beri uygulandığını anlatan Çiçekçi, "Hatta AB üyesi olmayan Fas bile bu uygulamanın içine girdi ve 2018 yılında yürürlüğe koydu. Bizde yönetmelik 27 Aralık 2017'de çıktı. Yönetmelik hazırlanırken biz plastikçi arkadaşlarımıza görüş sorduk ama dönüş alamadık. Hükümet ve ilgili bakanlık da üreticilere yönelik hiçbir tedbir almadı. Ama Fas'ta Ulusal Destekleme Konseyi adıyla bir konsey kuruldu, para orada toplandı ve bundan etkilenen sanayiciler desteklendi" diye konuştu.
Şu anda marketlerde poşet alım oranın yüzde 2'ler dolayına düştüğünü belirten Çiçekçi, "Yönetmelik bu haliyle poşet üreticilerini perişan ediyor. Poşet üretimi yüzde 50 azalmış durumda. Şimdiye kadar etkilenmeyen üreticiler de sıkıntıyı hissetmeye başlayacaklar. İzmir'de konuştuğum 5 poşet imalatçısı da sıkıntılarını anlattılar. 20 bin ton üretim yapan bu firmaları bankalar takibe aldı. Arkadaşların sıkıntıları had safhada" dedi.
600 milyon dolar cirosu, 2 bin firması, 20 bin istihdamıyla, 300 bin ton plastik işleyen poşetçilerin şu an durduğunu belirten Çiçekçi, "Bu böyle olamaz. Sizin işinizi bir şekilde bir gerekçeyle bir başka sektör kapattıramaz. Bu konuyla ilgili devlet buna aracılık yaparken, o sektörün de sahibi olduğunu, o insanlara da bir yıl, 5 yıl evvel teşvikler verdiğini, onların da yatırımlar yaptığını, onların da kendi evladı olduğunu bilmek zorundadır. Ben fon yaratacağım, sağdan soldan bulacağım parayla ben bunları ayağa kaldıracağım diyemezsin, çünkü o zaman onlar mevta olmuş olacaklar" diye konuştu.