"Bankacılığımızın içinde 'tik'i olan bankalar var"

Bakan Çağlayan, Türkiye Bankalar Birliği yönetimiyle görüşmesiyle ilgili olarak bilgi verdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, "tik"in, istem dışı kas hareketi olduğunu belirterek, "Bankacılığımızın içinde de 'tik'i olan bankalar var. Bunlar ufak bir daralma gördüğü zaman hemen bir şey yapamazmış gibi 'kredi kapat, faizi getir...' Yok böyle bir şey, olmaz. Bu ahlaka, edebe, ticaretin kurallarına sığmaz" dedi.

Mimar ve Mühendisler Grubunun çalışma toplantısında konuşan Çağlayan, kapitalizmin yeni bir tarifinin yapılması gerektiği bir dönemden geçildiğini ifade ederek, Türkiye'nin geçtiğimiz dönemlerde banka kurtarmaya alıştığını, ABD veya İngiltere'de ise yarım asırdan fazla bir süredir bu tür alışkanlıkların söz konusu olmadığını söyledi.

Çağlayan, "Ama ortaya çıkan bir mutluluk saadet zincirinin sonucunda bu balon patladı. Buna bir fırtına, tsunami, 8,8 şiddetinde deprem diyin, ne derseniz diyin. Ama bir tufan, bir afet... Ucunun nereye gideceği, kimi, nasıl rahatsız edeceği, nerede biteceği belli olmayan freni patlak bir kamyon..." şeklinde konuştu.

Tüm kuruluşların yeni dünya düzenine göre yeniden şekillenmenin içine girdiğini belirten Çağlayan, ABD'de 13 bankanın devletleştirildiğini, Avrupa ekonomisinin ciddi bir bunalım içine girdiğini, Türkiye'nin 1994, 1999 ve 2001'de yaşadığı krizi onların daha yeni yaşamaya başladığını söyledi.

Rekabet etmenin ve iş yapmanın şartlarının değiştiğini, bu şartların yarın da bugünden farklı olacağını ifade eden Çağlayan, dünya ekonomilerinde ciddi bir daralma olduğunu, Türkiye'deki reel sektörün de bundan etkileneceğini, ancak bu etkileşimden en az zararla çıkacağını kaydetti.

Çağlayan, "Zararı minimize edecek, adeta koruyucu hekimlik gibi çalışma içinde olduğumuzu her yerde anlatıyorum. Zaman zaman 'efendim, hükümet işin farkında değil, nereye gittiğini bilmiyor, tedbir almıyor' şeklinde şeyler duyuyorum. Böyle bir panik, kaos havası yaratılmak isteniyor. Biz mutfağın içindeyiz. Mutfağın aşçılarıyız" şeklinde konuştu.

"Dükkan sağlam, içerideki mallar da sağlam"

Zafer Çağlayan, bugün Türkiye'nin 2001'deki Türkiye olmadığını belirterek, "Borç konusunda bir endişemiz, telaşımız, problemimiz yok. Dükkan sağlam, içerideki mallar da sağlam, defterler de sağlam..." dedi.

Mali ve reel sektörlerin birlikte yürümek mecburiyeti bulunduğunu, her iki sektörün birbirinin varlık sebebi olduğunu ifade eden Çağlayan, birkaç gün önce Türkiye Bankalar Birliği yönetimiyle yaklaşık 3 saat görüştüğünü hatırlattı. Çağlayan, şöyle devam etti:

"Hem onların görüşlerini dinledik, hem de özel sektörün, reel sektörün, özellikle birkaç bankanın, genetik, yani ne yapalım ellerinde değil onların, davranışlarını, davranış bozukluğunu konuştuk. Biliyorsunuz tik, istem dışı kas hareketleridir. Bankacılığımızın içinde de 'tik'i olan bankalar var. Bunlar ufak bir daralma gördüğü zaman hemen bir şey yapamazmış gibi 'kredi kapat, faizi getir...' Yok böyle bir şey, olmaz. Bu ahlaka, edebe, ticaretin kurallarına sığmaz. Bankacılık kesimimizin büyük bir kısmında en azından bu tikin olmadığını çok net ifade edeyim."

Katılımcılara Girişimci Bilgi Sistemi ile ilgili bilgi de veren Çağlayan, "Bu sistem, geleceğimizin tasarımı, dizaynıdır. Küresel krizin yaşandığı bir ortamda bu sistem cuk oturmuştur. Sektör sektör, ölçek ölçek kim nasıl etkilenecek hepsi burada. Ama bunları sektörel bazda paylaşamam" diye konuştu.

Çalışma toplantısı, daha sonra basına kapalı olarak devam etti.