"Ek 17 düzenlemesi zorunlu"

"Ek 17 düzenlemesi zorunlu"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

(16:00)ANKARA - Parti olarak varılan vardıkları mutabakatın Ek 17'yi de kapsadığını ve buna bağlı olduklarını söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Çarşaf, peçe ve benzeri kıyafetler üniversitelerden uzak tutulması isteniyorsa, bu düzenlemenin yapılması zorunludur. Bu bakımdan, bu konudaki tartışma ve değerlendirmelerde maddenin bu amacı ve anlamının doğru anlaşılması kaçınılmaz olacaktır" diye konuştu. Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Bahçeli, Meclisin, kabul edilen Anayasa değişikliğiyle çatışma aracı olarak kullanılan, bu konu etrafında ayrıştırıcı siyasi istismar politikalarının zeminini ortadan kaldıracak çok önemli bir adım atıldığını ifade etti. Bahçeli, "Gelinen bu aşamadan sonra, iflas etmiş değerlerin çatıştırılması anlayışlarının geride bırakılacağı ve Türk toplumunda ortak milli ve manevi değerler etrafında bir kaynaşma ve bütünleşme sürecinin başlatılacağı bir döneme girilmesi en halisane temennimizdir" dedi. Anayasa değişikliğinin "hayırlı ve uğurlu" olmasını temennisinde bulunan Bahçeli, partisinin başlatılmasında kilit rol oynadığı bu sürecin her aşamasında belirleyici olduğunu, yapıcı ve dürüst bir tutum ortaya koyduğunu söyledi. Bahçeli, bugüne kadar herkesin, bu konuda sadece konuştuğunu, ancak çözüme dönük hiçbir adım atmadığını vurgulayan Bahçeli, "Yegane amacı, kangren haline getirilen bu yaranın toplumumuzu kucaklayan bir hoşgörü ve kardeşlik anlayışıyla çözüme kavuşturulmasına katkıda bulunmak olan MHP, bu gelişmelerden şimdi haklı ve hak edilmiş bir huzur ve mutluluk duymaktadır" dedi. "İnsafsız suçlamaların hedefi olduk" Devlet Bahçeli, "zor süreçte partisinin haksız ve yakışıksız ithamlara maruz kaldığını, Meclis içinde ve dışında insafsız suçlamaların ve hayasız tahriklerin hedefi olduğunu" ifade ederek, "Başörtüsüne karşı oluşturulan direniş cephesinin karalama ve hakaret kampanyası, büyük ölçüde MHP üzerinden yürütülmüştür. Ancak, MHP'nin temsilcileri soğukkanlı, sağduyulu ve vakur duruşlarını sürdürmüşler ve bu maksatlı ve hesaplı tahrikleri boşa çıkarmışlardır" dedi. Milliyetçi hareketin milletvekillerinin, şerefli davranışlarına yakışır bir biçimde Anayasa değişikliği oylamasında tam kadro Mecliste hazar bulunduğunu, bu hezeyanlara aldırmadan inandıkları yolda kararlı bir şekilde yürüdüklerini dile getiren Bahçeli, bundan dolayı bütün milletvekili arkadaşlarını kutladı. "Düzenleme zorunlu" Sürecin işlediğini ve partisinin varılan mutabakata bağlı olduğunu dile getiren Bahçeli, "Ek 17. maddede yapılması öngörülen değişikliklerin amacının, bu konudaki tartışmalarda yeterince anlaşıldığı ve değerlendirildiğini söylemek maalesef mümkün değildir" dedi. Üniversitelerde başın örtünmesini yasaklayan herhangi bir yasal düzenlemenin bulunmadığını savunan Bahçeli, bu maddeye getirilen yeni fıkranın, sadece başın örtünmesi, yüzün açık kalması ve kimlik tespiti gibi esaslara bağlayarak, bunun dışında kalan ve bugün itibariyle hiçbir kanunda yasaklanmayan peçe, çarşaf ve benzeri kıyafetlere üniversite kapısını kapatan sınırlamayı düzenlediğini bildirdi. Bahçeli, Ek 17. maddedeki değişiklik önerisinin bu sınırların çerçevesini çizdiğini ve yasal dayanağı oluşturduğunu ifade ederek, "Çarşaf, peçe ve benzeri kıyafetlerin üniversitelerden uzak tutulması isteniyorsa, bu düzenlemenin yapılması zorunludur. Bu bakımdan, bu konudaki tartışma ve değerlendirmelerde maddenin bu amacı ve anlamının doğru anlaşılması kaçınılmaz olacaktır" dedi. Anayasa Mahkemesi süreci Devlet Bahçeli, CHP ve DSP'nin son değişiklikleri Anayasa Mahkemesine götüreceklerini çok önceden açıklamasını da eleştirerek, şöyle devem etti: "Emekli yargı mensupları, hukukçu ve akademisyenler, siyasiler, köşe yazarları ve televizyon yorumcularının bu konuda adeta bir yarışa girmeleri siyasi, hukuki ve etik açılardan normal bir durum sayılamayacaktır. Anayasa Mahkemesini etki altına almayı, yönlendirmeyi ve yol göstermeyi ve bu konu etrafında yaratılan cepheleşmenin adeta tarafı haline getirmeyi amaçlayan bu tutum ve davranışların, her şeyden önce hukuka ve Yüce Mahkemeye saygısızlık olacağı açıktır. Anayasa Mahkememizin bunların etkisi altında kalmayarak ve Anayasaya bağlı olarak karar vereceği her türlü tartışmanın üstündedir. Bu vesileyle, dini ve siyasi fetvalarla yetinmeyerek hukuku da kendi tekellerine almak için hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti anlayışına saygısızlık teşkil eden bu tutum ve davranışları ve bunların sahiplerini kınadığımızı buradan açıkça ifade etmek isterim."