"Kapsama alanında ulaşılan nokta iç açıcı değil"

Acarer, ülkenin gerçeklerine, göz yuman işletmelerin orta ve uzun dönemde başarılı olmalarının imkansız olduğunu söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, kapsama alanı konusunda ulaşılan noktanın "hiç de iç açıcı" olmadığını belirterek, "3 GSM operatörümüzün yıllık gelirlerinin yarısı değil, dörtte biri değil, onda biriyle bile kapsama konusunda çok daha olumlu bir noktaya gelmemiz mümkündü" şeklinde konuştu.

Acarer, haberleşme ihtiyacının sadece analog sistemler değil özellikle geniş bant, hatta mobil sistemleri de içeriğini belirterek, 2008 yılının başından bu yana kurum olarak Türkiye'deki mobil kapsama alanının genişletilmesiyle ilgili çalışmalarını devam ettiğini anlattı.

Bu konuda GSM operatörleriyle düzenli toplantılar yaptıklarını ve her ay gelinen noktayı görüştüklerini aktaran Acarer, şöyle konuştu:

"Ancak aradan geçen yaklaşık 9 aylık süreçte kapsama alanı konusunda ulaştığımız nokta hiç de iç açıcı değil. Ben bugün burada kapsama alanı ile ilgili çalışmalarda 'biz bir söyledik, işletmeler 3 tesis etti, biz kara yolu güzergahları dedik, firmalar köy yollarını bile kapsama alanına aldı' demek isterdim. Halbuki şu anda bu konuda ciddi anlamda bir bilgi veremiyorum. İnanıyorum ki 3 GSM operatörümüzün yıllık gelirlerinin yarısı değil, dörtte biri değil, onda biriyle bile kapsama konusunda çok daha olumlu bir noktaya gelmemiz mümkündü. Bu konuya da sosyal bir proje mantığı içinde bakılmasının gerekli olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

Acarer, GSM işletmelerinin değişik medya araçlarıyla kapsama konusunda rakamlar ve "boy boy" reklamlar verdiklerini dile getirerek, "Bu rakamların hemen altında da sokaktaki vatandaşın dikkatinden kaçan 'imtiyaz sözleşmesi hükümlerine göre' gibi benzeri ifadeler var. Kapsama alanı ile ilgili rakamlar imtiyaz sözleşmelerine göre doğru. Ama Türkiye'nin toplam nüfusuna ve yüz ölçümüne göre ne kadar doğru o tartışılır" dedi.

Tayfun Acarer, ülkenin gerçeklerine, sıkıntılarına göz yuman, sadece bugünü ve bugünün gelirini, karını düşünenlerin Türkiye'ye ilişkin sosyal sorumluluklara gözünü, kulağını tıkayan işletmelerin ve bu işletmelerin başındaki kişilerin orta ve uzun dönemde başarılı olmalarının imkansız olduğu görüşünü ifade etti.

Kapsama alanı ile ilgili bugüne kadarki çalışmalarının ve bu konuda gelinen noktanın, operatörlerin verdiği ve vermediği desteğin bir süre sonra kamuoyu ile paylaşılmasının gerekli olduğunu düşündüğünü vurgulayan Acarer, kurum olarak sektörü geliştirmeye, rekabeti ve kullanıcı memnuniyetini artırmaya yönelik son dönemlerde bir dizi kararlar aldıklarını kaydetti.

"Bu süreçten geri dönme ihtimalimiz yok"

Acarer, numara taşınabilirliğinin 9 Kasım 2008 tarihinde fiilen başlayacağını hatırlatarak, "Bu süreçten geri dönme ihtimalimiz yok. Bu konuda tüm operatörlerimizin özellikle işlem sürecinde ve çıkabilecek sorunlarda sözde değil, tüm imkan kabiliyetleri ile gereken desteği vermelerini bekliyorum" dedi.

Yerel Ağın Paylaşıma Açılması (YAPA) konusunda yaptıkları düzenlemeler ile önemli mesafeler alındığına işaret eden Acarer, özellikle toptan hizmetlerde hız limitinin 2 megabitten 8 megabite yükseltilmesinin ve belirlenen YAPA ücretinin neredeyse AB ortalamasına eşit olmasının, bu hizmetin gelişimi açısından son derece önemli olduğunu söyledi.

Acarer, ancak yine de YAPA'nın istenilen düzeyde ve AB ortalamalarına göre gelişiminde en önemli etken sabit telefon hizmeti yetkilendirmesinin ve alternatif işletmeciler arasında abone geçişinin kesintiye uğratılmamasının büyük önem taşıdığını düşündüğünü ifade etti.

İnternet güvenliği konusuna da değinen Acarer, bilgi güvenliğinin ICT sektörünün tüm taraflarının üzerinde durması gereken bir konu olduğunu belirtti. Acarer, çocuklara yönelik internet ortamı içeriklerine ilişkin olarak da, "İnternet sitelerinin tek tek takibi, bataklıkta üreyen sineklerin teker teker öldürülmesine benzetiyorum. Bu sinekleri üreten bataklığın kurutulmasını, çok daha etkin ve rasyonel bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum" diye konuştu.