"Piyasanın dengelenmesi için önemli bir adım"
Merkez Bankası'nın faiz kararını değerlendiren TÜSİAD Başkanı Yılmaz, "MB, piyasanın dengeye getirilmesi açısından önemli bir adımı atmıştır" dedi
İSTANBUL - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Muharrem Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) aldığı faiz kararına ilişkin, "TCMB bir kaç gün önce aldığı bir kararla rekabet olgusunun tam merkezinde olan fiyat istikrarına yoğun bir odaklanma içerisinde olacağını kuvvetli bir şekilde açıkladı" dedi.
Yılmaz, Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ve TÜSİAD Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu'nun (REF) 2009 yılından bu yana yayınladığı "Türkiye'nin Küresel Rekabet Düzeyi Raporu"nun 2013-2014 yılı lansman toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, TCMB'nin aldığı kararlara değindi. "Bağımsız merkez bankacılığı" ifadesine dikkat çeken Yılmaz, 2 yıldır enflasyonun resmi hedeften saptığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bu hedef sapmasının önemli maliyetleri de oldu. Bekleyişlerin oluşması, fiyatlandırma davranışları bu sapmadan nasibini aldı. TCMB bir kaç gün önce aldığı bir kararla aslında bugün konuştuğumuz rekabet olgusunun tam merkezinde olan fiyat istikrarına yoğun bir odaklanma içerisinde olacağını kuvvetli bir şekilde açıkladı, biz bunu böyle anladık. Bize göre TCMB piyasanın dengeye getirilmesi açısından önemli bir adımı atmıştır. Faiz kararının düzeyi, şekli, zamanlaması bizim ilgi alanımız değil. Bunlar TCMB prensipleri içinde alınmış en doğru kararlar olarak varsayılmalıdır"
Yılmaz, buna karşın enflasyon ve fiyat istikrarının, kendilerinin yakından izlediği ve sorgulama haklarının olduğu konular olduğunu belirterek, "Bu alanı izlemeye ve sorgulamaya devam edeceğiz. TCMB'nin kararlarının, makroekonomik istikrarın öneminin korunması açısından önemli bir dönüş noktası olarak gerçekleşeceğini umut ediyoruz ve bunu böyle görmek istiyoruz" diye konuştu.
Mikroekonomik rekabetçilik alanında reform dinamizmi yeniden kazanılmalı
Ekonomideki büyümeyi sürdürülebilir kılmak için verimlilik odaklı ve inovasyon odaklı bir yapıya dönüşülmesi gerektiğine işaret eden Yılmaz, hükümetin sağlaması gereken makro ekonomik istikrarın yanı sıra mikroekonomik rekabetçilik alanında da reform dinamizminin yeniden kazanılması gerektiğini dile getirdi.
Başta eğitim sisteminin geliştirilmesi olmak üzere bazı alanlarda geciktirilen reformların yapılması ve telafi edilmesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, Türkiye'nin AB üyelik sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Yılmaz, Türkiye'nin reform dinamizmini sağlayan en önemli etkenlerin başında AB tam üyelik müzakere sürecinin geldiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bu müzakere sürecinin aksaması, fasılların açılamaması, ülkemizde reformların duraksamasına da neden olmuştur. En bariz göstergesi de yeniden yapılanamayan, reformlarını tamamlayamayan, rekabet gücünü kaybeden ekonomimizin verdiği cari açık ve bu cari açığa neden olan iç tasarruf yetersizliğidir. Hem ilk 20'de oluyorsunuz, hem ilk 10'da büyüme performansı yakalıyorsunuz ama endekste 40'lı sıralardasınız, bu bir paradokstur. Bu paradoksu çok iyi anlamak, incelemek ve aşmak gerek"