"Ülke olarak ilk 6 ayda tarihi fırsatı kaçırdık"

İSTİB Başkanı Kopuz: "Türkiye'nin mali disiplin konusundaki kararlılığı, TCMB'nin isabetli tutumu ve haziran ayı bütçe performansının beklenenden iyi gelmesi piyasaları rahatlattı"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, Türkiye'nin mali disiplin konusundaki kararlılığının, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) isabetli tutumunun ve haziran ayı bütçe performansının beklenenden iyi gelmesinin piyasaları rahatlattığını kaydetti.

İSTİB Başkanı Kopuz yazılı açıklamayla 2013'ün ilk 6 ayını ve Türkiye'nin yaşadığı son gelişmeleri değerlendirdi.

Dünyada yaşanan ekonomik sorunların, Gezi Parkı olayları ile birleşerek Türkiye'nin tadını kaçırdığını belirten Kopuz, "Ülke olarak ilk 6 ayda tarihi fırsatı kaçırdık. Dışarıdaki rüzgarı, kendi elimizle fırtınaya çevirdik. Basit bir çevre hareketi şeklinde başlayan olaylar provokasyonla adeta bir kalkışmaya dönüştü. Faizler yükseldi, döviz fırladı. Türkiye ekonomisinin zirve yaptığı bir dönemde, kendi ayağımıza kurşun sıktık. Fatura Türk halkına, işçiye, memura, esnafa, tüccara çıktı. Biz üzüldük, biz kaybettik. Kim kazandı? İşte bu noktada, başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmemiz lazım. Türkiye yaşadığı son olaylardan ders çıkarmalı" ifadelerini kullandı.

Kopuz, yılın ilk 4-5 ayındaki tablonun başta Avro Bölgesi ülkeleri olmak üzere, çok sayıda gelişmekte olan ekonomiyi kıskandıracak düzeye ulaştığına işaret ederek, "Bu dönemde elektrik ve doğalgaz dağıtım ihalelerinden, Borsa İstanbul'un resmen faaliyete geçmesine, birbirinden önemli mega projelere imza atıldı. 3. Köprü, 3. Havalimanı projeleri imzalandı. Bunların ardından, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının not artırımları geldi. Uluslararası ekonomi çevrelerinin dikkatle ve hayranlıkla izlediği bir performans sergilendi. Döviz kurlarında ve faiz hadlerinde istikrar yakalandı. Borsa İstanbul BIST 100 Endeksi de tarihi bir rekor olarak 93 bin puanı geçti. Faiz hadleri, Cumhuriyet tarihinin en düşük düzeyi olan yüzde 4,6'ya geriledi. Yüzde 2,5 seviyeleri konuşulmaya başlandı. Türkiye, tarihi bir eşiğe geldi" değerlendirmesini yaptı.

Bu olumlu havanın, Merkez Bankası'nın 16 Mayıs'ta gerçekleştirdiği faiz indirimi ve 22 Mayıs'ta ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Bernanke'nin açıklamalarıyla sona erdiğini aktaran Kopuz, şunları kaydetti:

"Bu iki gelişme ile birlikte, Türk Lirası dolar karşısında 1,78-1,82 TL bandından, 1,82-1,86 TL bandına geçti. Yüzde 4,6'yı gören faiz hadleri ise yüzde 5,5-6 bandına geri geldi. Türkiye, bu küresel gelişmeye rağmen, 31 Mayıs'ta bir anda ısınan Gezi Parkı olaylarına kadar, bu yeni küresel belirsizlikten ilk bir haftada en az etkilenen ülke konumundaydı. Ama 31 Mayıs ile 16 Haziran arasında yaşanan Gezi Parkı olayı ve sokak protestoları, Türkiye'nin pozitif ayrışmasından hoşnut olmayan kimi uluslararası çevrelerin de çabalarıyla bir krize dönüştürülmeye çalışıldı. Böyle puslu havalarda gerçek yüzünü gösteren uluslararası medyanın her zamanki çifte standart tutumu ile dünya kamuoyuna ve uluslararası ekonomi çevrelerine, Türkiye, ciddi bir siyasi belirsizliğe sürükleniyormuş gibi pazarlandı. Bu ahlak dışı operasyon sonunda, Türkiye'den 11 milyar dolar düzeyinde portföy yatırımı çıkışı oldu.  Faiz oranları bir ara yüzde 9,7'ye dahi ulaştı. Dolar kuru 1,94-1,98 TL bandına geldi. Türkiye'nin makroekonomik dengelerinde en ufak bir değişiklik yok iken, Türk ekonomisinin dağıldığı veya sorunlarının arttığı yönünde bir algı oluşturmaya çalışıldı. Bütün bu olaylar, ABD merkezli olumsuz havanın fırtınaya dönüşmesine sebep oldu."

"Hükümet, süreci dikkatli ve etkili takip etti"

Kopuz, Hükümetin, süreci dikkatli ve etkili takip ettiğini, Türkiye'nin mali disiplin konusundaki kararlılığının, TCMB'nin isabetli tutumunun ve haziran ayı bütçe performansının beklenenden iyi gelmesinin piyasaları rahatlattığını belirtti.

Fed Başkanı Bernanke'nin, 22 Mayıs'taki söylemini yumuşatmasıyla, dolar kurunun 1,90-1,94 dolar aralığına geri döndüğüne ve faiz hadlerinin yüzde 9'un altına gerilediğine dikkati çeken Kopuz, "Bu noktada Merkez Bankası, 2013 yılının ikinci yarısında para politikasını gereğinden fazla sıkılaştırmamaya dikkat etmelidir. Bu nedenle, Türkiye'de iç politik huzurun korunması halinde, 2013 yılının ikinci altı aylık dönemi için yüzde 4'ün üzerinde bir büyüme görebileceğimize inanıyorum" ifadelerini kullandı.