"Vakıfbank'ın İstanbul'a taşınması gerekiyor"

"Vakıfbank'ın İstanbul'a taşınması gerekiyor"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

(14:00)İSTANBUL - Finans merkezi olma yolunda İstanbul'un önemli avantajlara sahip olduğunu belirten Vakıfbank Genel Müdürü Bilal Karaman, İstanbul'un 2006 yılındaki kredi ve vergi performansının, ekonomik anlamda bankanın İstanbul'da taşınmasının önem ve gerekliliğini gösterdiğini bildirdi. Karaman, Borsa Yatırımcıları Derneği (BORYAD) dergisinde yer alan röportajında, gerek yerli gerekse yabancı sermayeli bankaların büyüme ve pazar paylarını artırma stratejilerinin temelinde, reel sektörün artan kredi ihtiyacını karşılamanın yer aldığını vurguladı. Bankaların reel sektöre daha fazla kredi kullandırmak, bireysel kredi portföylerini büyütmek, aracılık ettikleri dış ticaret işlem hacmini artırmak için doğal olarak reel sektörün ve ekonomik aktivitenin en yoğun olduğu bölge olan İstanbul ve civarında faaliyetlerini artırdıklarını belirten Karaman, şunları kaydetti: "Yine tüm bu nedenlerin sonucu olarak, özel bankalar merkezlerini İstanbul'a taşıdılar. Biz de müşterilerimize ve dolayısıyla reel sektöre daha yakın olmak için İstanbul'a taşınmanın, bankamıza çok önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu yönde bankamızca gerekli hazırlıklar yapılmaya başlandı. İstanbul'un 2006 yılında tek başına yurt içi bankalarca verilen kredilerin yüzde 37'sini kullanmış olması ve bütçe vergi gelirlerinin yüzde 43'ünü sağlaması, ekonomik anlamda İstanbul'a taşınmanın ne kadar önemli ve gerekli olduğunu gösteriyor. Finans merkezi olma yolunda İstanbul, önemli avantajlara sahip. Coğrafi konumu, iklimi ve en önemlisi genç, dinamik ve nitelikli iş gücüyle İstanbul, gerekli yasal altyapı çalışmalarının hazırlanması ve teşviklerin sağlanması durumunda, bir finans merkezi olma potansiyelini taşıyor. Bankalar Birliğimiz bu konuda yapmış olduğu bir çalışmayı hükümetimize iletti. Projenin gerçekleşmesinin İstanbul'a ve ülke ekonomisine büyük katkısı olacaktır." Karaman, Türk bankalarının dünyadaki likidite krizinden etkilenip etkilenmemesine ilişkin olarak da, global ekonomilerin ve finansal piyasaların birbirlerine bu kadar yüksek düzeyde entegre olduğu bir dönemde, Türkiye ekonomisinin ve bankalarının likidite krizinden etkilenmemelerinin mümkün olmadığını, Türkiye'de son 5-6 yıldır sürdürülen istikrarlı ekonomi ve maliye politikalarının, bu tür global dalgalanmalara karşı Türk ekonomisinin kırılganlığını azalttığının görüldüğünü bildirdi. Karaman, "Aksine görüşler olmakla beraber, finansal piyasalarda yaşanmakta olan dalgalanmaların çok uzun olmayan bir sürede durulacağı, piyasaların toparlanmaya başlayacağı ve Türkiye ekonomisinin de hızlı büyümesine kaldığı yerden devam edeceğine inanıyoruz" dedi.