"Yeni bir elektrik zammı rekabet gücünü yok edecek"

ANKARA - Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), elektrik fiyatına yapılacak yeni bir zammın, sanayinin rekabet gücünü yok ederek istihdamı vuracağını savundu.

TİSK'ten yapılan yazılı açıklamada, sorunun temelinde ulusal enerji politikasının olmamasının yattığını ifade edilerek, hükümetin, 1 Ekim 2008 tarihi itibarıyla sanayinin kullandığı elektriğe yüzde 15-20 zam yapmaya hazırlandığı, böylece elektriğin fiyatının 2008 başından bu yana yüzde 65-70 artırılmış olacağı kaydedildi.

Doğal gaz fiyatının da yılbaşından bu yana yüzde 34 artırıldığı belirtilen açıklamada, "Elektriğe yapılacak yeni bir zam, sanayinin rekabet gücünü yok edip istihdamı vuracak" denildi.

Maliyeti ve satış fiyatını belirleyen temel faktörlerden olan enerji girdilerindeki bu artış oranlarının, enflasyon oranıyla uzaktan yakından uyumlu olmadığı savunulan açıklamada, elektrik fiyatının yeniden artışının enflasyonu da körükleyeceği, ihracatı azaltacağı öne sürüldü.

Açıklamada, "Kayıt dışı ekonominin kayda alınması konusunda ciddi bir mesafe alınamamışken, kayıtlı sektör üzerindeki yük artmaktadır. Bunun tersi bir politikanın izlenmesi, kamunun fiyatını kontrol ettiği ara mallar üzerindeki fiyat baskısını engelleyecektir" denildi.

Ulusal enerji politikasına eleştiri

Hükümetin ulusal enerji politikası da eleştirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Enerji politikasının çıkmaza girmesinin altında özellikle elektrik üretiminde doğal gaza bağımlılığın yüzde 70 oranına ulaşması ve alternatif enerji kaynaklarına yeterli önemin verilmemesi yatmaktadır.

Hükümet nükleer enerji konusunda sivil toplum kuruluşlarını ikna edememiş, yasal düzenlemeleri tam olarak gerçekleştirememiş ve nükleer enerji konusunda somut adım atmakta gecikmiştir. Doğal gaz ve elektrik üzerindeki vergi yükü bir an önce azaltılmalıdır. İzlenen bu politikalar sonucunda Türkiye enerji alanında tıkanmıştır."

Açıklamada, sanayinin kullandığı doğal gaz ve elektrik üzerindeki vergi yükünün azaltılması, entegre bir enerji politikası oluşturulması ve süreklilik sağlanması gerektiği vurgulandı.

Nükleer enerji için 2020 yılında, toplam elektrik üretiminin yüzde 3'ünün sağlaması yönündeki planlamanın gözden geçirilmesi de istenen açıklamada, bu oranın yüzde 15-20'ye çıkarılmasının hedeflenmesi gerektiği kaydedildi.

"Elektrik üretimindeki doğal gaz payının azaltılması gerektiği ifade edilen açıklamada, elektrik üretiminin, Türkiye'nin doğal kaynaklarına dayanması, hidrolik santrallerin özel sektör eliyle kurulması, finansal yönden teşvik edilmesi" görüşü bildirildi.