Resesyon sinyali para piyasalarını hareketlendirdi

Resesyon sinyali para piyasalarını hareketlendirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ABD Merkez Bankası FED'in ekonomik durgunluk endişesiyle faiz oranlarını düşüreceği, Avrupa'nın ise enflasyonist baskılar nedeniyle faizleri yükseltebileceği endişesi Euro/dolar paritesini yeni yukarı doğru hareketlendirdi. Geçtiğimiz hafta Euro karşısında 1.5431 ve önceki gün 1.5779 seviyesinden işlem gören dolar, dün New York'ta 1.5812 düzeyine çıktı. Uzmanlar, ABD ve Avrupa'dan gelen uyarılar dikkate alındığında paritenin iki hafta içinde 1.60 seviyesine çıkabileceği tahmininde bulunuyor. FED uyardı: FED politika yapıcıları, ABD'nin resesyona yaklaştığı uyarısı yaptı. ABD'nin Atlanta Merkez Bankası Başkanı Dennis Lockhart, ülkenin ekonomisinin resesyona giriyor olabileceğini ve FED'in olumsuz etkiyi azaltması gerektiğini söyleyerek daha fazla faiz indirimi olacağı yönündeki beklentileri destekledi. ABD'nin binde 6 olarak gerçekleşen dördüncü çeyrek büyüme verisinin ardından konuşan altı FED üyesinden biri olan Lockhart, Tennessee'de Chattanooga'da bir Rotary Club toplantısındaki konuşmasında "Ekonominin, geçmişte resesyona yaklaşılan dönemleri hatırlatan bir yavaşlama içinde olduğu açıktır... Bu ortamda yavaşlamanın kısa ve yüzeysel olmasını sağlamanın önemli bir amaç olduğuna inanıyorum" dedi. FED, piyasalarda para akışını sürdürmek için daha önce aldığı önlemlere ek olarak, geçen hafta gösterge faiz oranlarını 75 baz puan indirerek yüzde 2.25'e düşürdü. Yatırımcılar, FED'in faiz oranlarını bundan sonra 29-30 Nisan'da yapacağı toplantısında 50 baz puan daha düşürmesini bekliyor. Cleveland FED Başkanı Sandra Pianalto da konut fiyatlarını düşüren mortgage krizinin tüketici harcamaları üzerine kara bir örtü örttüğünü söyledi ve ekonomi için "çok zararlı" olduğunu belirtti. Philadelphia Merkez Bankası Başkanı Charles Plosser da, merkez bankalarının ekonomik büyümeyi desteklemesi ve istikrarsızlığı önlemesinin en iyi yolunun enflasyonu kontrol altında tutmak olduğunu söyledi. 1974 krizine dönüş korkusu: Bu arada, ABD'de konut fiyatlarının 21 yılın en düşük seviyesine inmesinin ardından Amerikan halkının ekonomiyi güveni dibe vurdu. Ülkede tüketici güveni, 1974 yılında yaşanan petrol krizinden bu yanaki en düşük seviyeye indi. Halkın ekonominin geleceği güvenini ölçen endeks mart ayında, 58 puandan 47.9 puana indi. Bu, II. Dünya Savaşı'ndan sonra Amerikan halkının ekonomiyi bakışının en karamsar noktaya indiği 1974 yılındaki büyük krizden bu yanaki en düşük seviye. Avrupa'da risk yukarı yönlü: Paritenin yükselmesine yol açan bir diğer açıklama da Avrupa'dan geldi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu Üyesi Axel Weber, cari enflasyon oranlarından endişe duyduğunu, orta vadede enflasyon riskinin yukarı yönlü olduğunu söyledi. Ancak para politikasının duruşunun TÜFE beklentilerinin kontrol altına alınmasına yardımcı olduğunu belirten Weber, piyasalarda güvenin yeniden inşa edilmesi için saydamlığa gerek olduğuna dikkat çekti. Weber'in açıklamaları ECB'nin faiz oranlarını artırabileceği şeklinde algılandı. Dolarda düşüş sürecek: FED'in geçtiğimiz eylül ayından bu yana kısa vadeli faiz oranlarını 300 taban puan aşağı çekerek yüzde 2.25'e indirmesiyle zaten güç kaybeden dolardaki düşüş dün hızlandı. Geçtiğimiz hafta Euro karşısında 1.5431 ve önceki gün 1.5779 seviyesinden işlem gören dolar, dün New York'ta 1.5812 düzeyine çıktı. Uzmanlar, ABD ve Avrupa'dan gelen uyarılar dikkate alındığında paritenin iki hafta içinde 1.60 seviyesine çıkabileceği tahmininde bulunuyor. Japonya da enflasyonla boğuşuyor Japonya'da yıllık enflasyon şubat ayında yüzde 1 ile son 10 yılın en yüksek seviyesine tırmandı, ancak kredi krizi ve Japon ekonomisindeki yavaşlamayla Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ) bu yıl faiz oranlarını artırmak yerine düşürmesinin daha muhtemel olduğu düşünülüyor. Açıklanan veriye göre Japonya'da işsizlik şubat ayında yükselirken, hanehalkı harcamaları geçen yılın aynı dönemine göre değişmedi. Japonya'da yaklaşık 10 yıllık deflasyon dönemi ardından enflasyona dönüş arayışında olan BOJ, fiyatları yukarı çekecek gelişmiş bir ekonomi beklentisi içindeydi. Oysa fiyatlar yükselen petrol fiyatları ve artan gıda maliyetleri nedeniyle yükseldi. Shinko Securities hisse stratejisti Tsuyoshi Segawa, "Japonya Merkez Bankası faiz oranlarını artıramaz ve duruşunun yakın bir zamanda değişeceğini sanmıyorum" dedi.