”Sanayi üretimi Mart'tan itibaren terse dönecek”
Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan Mart ayından itibaren sanayi üretimindeki düşüşün azalarak devam edeceğini ve temmuz'dan sonra üretimde düşüşün duracağını öngördü.
ANKARA - Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, sanayi üretimi endeksinde şubat ayındaki gerilemenin, istenmeyen ama beklenen birşey olduğunu belirterek, "Ancak ben, gerilemenin mart ayı verilerinden itibaren tersine döneceğini ve temmuz-ağustos ayı verilerinde sıfır noktasına gelinebileceğini düşünüyorum" dedi.
Zafer Çağlayan, küresel kriz nedeniyle sanayi üretiminin Şubat ayında sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada gerilediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Küresel kriz nedeniyle tüm dünyada sanayi üretimi gerilemektedir. Evet ülkemizde de sanayi üretimi 7 aydır, yani ağustos 2008'den beri düşmektedir. Ancak aynı gerileme, ABD'de 11 aydır, Euro bölgesi ülkelerinde ise 10 aydır devam etmektedir.
Türkiye'de yüzde 23.7'lik gerilemenin karşılaşıldığı şubat ayında, Japonya'da yüzde 36.7'lik gerileme yaşanmıştır. Şubat ayında sanayi üretiminde, Tayvan'da yaşanan gerileme yüzde 27.1, Singapur'da yüzde 22.4'tür.
Sanayi üretimi, şubat ayında Almanya'da yüzde 20.6, İtalya'da yüzde 23.7, İsveç'te yüzde 22.9 ve Finlandiya'da da yüzde 22.2 gerilemiştir.
Yine şubat ayında dünyanın en büyük pazarı olan Euro bölgesinde ise yüzde 18.7'lik sanayi üretimi gerilemesi yaşanırken, ABD'de yüzde 11.8'lik, Rusya da ise yüzde 13.2'lik düşüş yaşanmıştır. Görüleceği gibi sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada sanayi üretimi gerilemektedir. Bu tablo da küresel krizden kaynaklanmaktadır."
"Şubat ayı bütün dünyada en kötü ay oldu"
Türkiye'den çok daha kötü durumda pek çok ülkenin bulunduğuna işaret eden Çağlayan, şubat ayının yalnızca Türkiye'de değil, tüm dünyada bugüne dek yaşanan en kötü ay olduğunu ve en kötü verilerin ortaya çıktığı ay olduğunu söyledi.
Çağlayan, Türkiye'nin global ekonomiye entegre olmuş, 2008 yılında yüzde 90'ı sanayi mamullerinden oluşan 132 milyar dolar ihracat yapan, ihracatının yüzde 50'sinden fazlasını AB ülkelerine yapan bir ülke olduğunu hatırlatarak, yalnızca otomotiv sektörünün 2008 yılındaki 22 milyar dolarlık ihracatının 20 milyar dolarının AB ülkelerine yapıldığını bildirdi ve "Bu pazarların daralmasıyla birlikte, Türkiye'de de sanayi üretiminin gerilemesi kaçınılmazdır" dedi.
"Gerileme trendi tersine dönecek"
Bugün gelinen noktada, hiçbir ülkenin, hiçbir bireyin birbirinden bağımsız olmadığını belirten Çağlayan, bir ülkenin krizden çıkmasının tek başına asla olmayacağını söyledi.
"Fakat bazı ülkeler krizin etkilerini daha hızlı minimize edebileceklerdir. Türkiye de bu ülkelerden biri olacaktır" diyen Çağlayan, şubat ayı verileri incelendiğinde, en fazla düşüşün yüzde 58.7 ile motorlu kara taşıtlarının üretiminde görüldüğünü, büro makineleri ve bilgisayar üretiminde yüzde 36.4, dayanıklı tüketim ürünlerinde yüzde 25.7 ve mobilya üretiminde de yüzde 20.8'lik gerileme ortaya çıktığını kaydetti ve şöyle devam etti:
"Bu yüksek oranda gerilemelerin yaşandığı sektörler, hükümet olarak bizim mart ayında 4 ve 5. ekonomik paketlerle, ÖTV ve KDV indirimleriyle desteklediğimiz sektörlerdir. Bu indirimlerin yarattığı taleple ortaya çıkan canlanmanın etkileri, mart ayı verilerinden itibaren görülmeye başlanacaktır. Zira, özellikle otomotiv sektöründe hem ana üreticiler hem de yan sanayi üreticileri, artan talep karşısında yeniden 24 saatlik üretime geçmişlerdir.
KDV ve ÖTV indirimi yapılan ve şubat ayında ciddi gerilemeler yaşanan dayanıklı tüketim malı, büro makineleri ve mobilya gibi sektörlerde de talep artışına bağlı olarak üretime yeniden ağırlık verilmiştir. KDV ve ÖTV indirimleriyle harekete geçen bu sektörler, genel sanayi üretimini ciddi anlamda olumlu olarak etkileyeceklerdir.
Bu indirimlerle ortaya çıkan canlanma, henüz sanayi üretim endeksine yansımamıştır. Bu çerçevede, 8 Mayıs'ta açıklanacak mart ayı sanayi üretim endeksinde ve sonraki nisan ayı başta olmak üzere gelecek aylarda bu gelişmelerin olumlu etkilerinin görüleceği ve iyileşmelerin ortaya çıkacağı beklentisi içindeyiz."
"Ticari sektörde canlanma bekliyoruz"
Çağlayan, Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla içinde yaklaşık yüzde 76'lık paya sahip olan 5 sektörün, büyüme ya da küçülmenin lokomotifi olduklarını ifade ederek, imalat sanayi, ticaret, ulaştırma, inşaat ve enerji sektörlerinin birlikte hareket eden sektörler olduklarını ve bu sektörlerin, ne denli hızlı büyürlerse, GSYİH büyümesinin de aynı oranda hızlı olduğunu söyledi.
Özellikle imalat sanayi ile ticaret arasında çok güçlü bir ilişki bulunduğuna işaret eden Çağlayan, bu çerçevede, alınan önlemlerle mart ve nisan ayı verilerinde ticaret sektörlerinde bir canlanma beklediklerini, buna bağlı olarak da gelecek dönemde imalat sanayinde de buna paralel bir canlanma ortaya çıkacağını bildirdi.
Bunun yanında, Merkez Bankası'nın Tüketici Güveni ve Beklenti Anketi'nde son dönemde görünen olumlu gelişmelerin de bu canlanmayı destekleyecek unsurlar olacağının da beklendiğini anlatan Çağlayan, bu beklentileri destekleyen bir başka unsurun da, G-20 ülkelerinin ilk kez bu denli ciddi önlemler paketini ele almaları olduğunu kaydetti.
Bu önlemler devreye girdiğinde, bundan Türkiye, Brezilya ve Güney Afrika gibi ülkelerin daha fazla nemalanacaklarını belirten Çağlayan, Türkiye'nin de ilk toparlanacak gelişmekte olan ülkeler grubunda bulunduğunu dile getirdi.
Çağlayan, "Unutulmaması gereken, ekonomik ortamın her kriz sonrasında, kriz öncesine göre çok daha sağlam olacağıdır. Türkiye, 1994, 1999 ve 2001'de bunları yaşamıştır. Benim Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak beklentim, temmuz-ağustos aylarından itibaren, sanayi üretimi endeksinde gerilemenin iyice yavaşlayacağı ve sıfır noktasına ulaşılacağıdır" diye konuştu.