'Sosyal medyadaki canlı yayınlar, yeni iş kapıları açacak'

Sosyal medya uzmanları, teknolojik gelişmelerle hızla yaygınlaşan canlı yayın uygulamaları dolayısıyla yeni meslek ve kazanç kapılarının oluştuğunu açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sosyal medya ve siber güvenlik uzmanları, teknolojik gelişmelerle hızla yaygınlaşan canlı yayın uygulamaları dolayısıyla yeni meslek ve kazanç kapıları oluştuğunu belirterek, telif haklarından doğan olumsuzlukların önüne geçilebilmesi için kullanıcıların eğitim alması gerektiğini bildirdi.

Bilişim Teknolojileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve siber güvenlik uzmanı Yavuz Sultan Selim Yüksel yaptığı açıklamada, 4,5G teknolojisine geçilmesiyle sosyal medyadan canlı yayın yapanların sayısının hızla artmaya başladığını söyledi.

Yüksel, Türkiye'de insanların canlı yayın uygulamalarına çabuk alıştığını ifade ederek, "4,5G teknolojisi, hayatımıza çok daha hızlı internet kavramını getirdi. Çok hızlı geniş bant internet erişimi olan ülkelerde, yeni yeni meslekler oluşmaya başladı." dedi.

Sosyal medyada spor, sanat, edebiyat ve müzik gibi alanlarda canlı yayınla kitlelere ulaşılabildiğini aktaran Yüksel, bazı sosyal mecraların da canlı yayın hizmetine başladığını belirtti.

Artık dünyanın herhangi bir ülkesindeki konferansın internet üzerinden canlı izlenebildiğine dikkati çeken Yüksel, şöyle devam etti:

"İnsanlar çok düşük maliyetlere, istediğinizi görebileceğiniz canlı yayınlar yapıyorlar. Yurt dışında ise bu durum çok geliştirildi. Geniş bant internet erişimi olanlar, çok kolay bir şekilde prodüksiyon ürünü ortaya koyabiliyorlar. Ülkemizde de bunun denemeleri yapılıyor. Yani aslında farkında olmadan bu teknolojiye adaptasyon sağlıyoruz. Evimizdeyken televizyondan veya statta akıllı telefonlarla o müsabakayı canlı vererek, diğer insanların istifade etmesini sağlıyoruz. Bir sonraki adımda da canlı yayınlarla iş fikirleri ortaya çıkacak. Bunu ticarete bile dönüştürebilecekler. Çünkü şimdiden sosyal medyada yapılan kimi yayınlar, 30-40 bin izlenme sayısına ulaşıyor. Bu da sosyal medyada tek kişilik dev kadroların ortaya çıktığı hissini uyandırıyor."

"Düzenlemeler çok net değil"

Yüksel, bazı kullanıcıların canlı yayın kalitesini artırmak için profesyonel yardım aldığına işaret etti.

Özellikle eğitim ve sağlık alanında yüzlerce kişinin bağlandığı canlı yayınlarda yeni uygulamaların anlatıldığını ifade eden Yüksel, bu eğitimlerde katılımcıların sorularına da cevap verildiğini anımsattı.

Bireysel şekilde yapılan canlı yayınlarda bazı hukuki ihlallerin de yaşandığını vurgulayan Yüksel, "Canlı yayınlarda farkında olmadan birçok kusurlu davranış yapılıyor. Bir süre sonra karşımıza çıkacak durumlar oluşuyor. Şu anda bu canlı yayınlarla ilgili hukuki düzenlemeler çok net değil ama sırayla bunlar da gelecektir. Çünkü sizin yaptığınız canlı yayın bir başkasının hakkını ihlal de edebilir. Bunlar gelecekte karşımıza çıkacak." değerlendirmesini yaptı.

TFF 1. Lig ve alt liglerde yayın ihalesinin henüz yapılamadığını anlatan Yüksel, söz konusu müsabakalarda stattan yapılan bireysel yayınlarda herhangi bir hak ihlali bulunmadığını söyledi.

Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Futboldaki profesyonel alt liglerde, sosyal medya aracılığıyla yapılan canlı yayınlarla ilgili herhangi bir hukuki ihlal söz konusu değil. Fakat buradaki bazı maçlar, çok hararetli geçiyor. İnfiale sebep olacak bir görüntü de orada yayınlanabilir. Örneğin statta bir adli bir durum oluşuyor, siz de canlı yayında veriyorsunuz. Diyelim ki telefondan bu olayı gösterdiniz. İstemeden de olsa çok farklı boyutlara gidebilecek toplumsal olaylara neden olabilirsiniz. Bir kulübün başkanını darp veya hakaret etme durumları olabilir. Türkiye'de siyaset ile futbol birbirine girmiş durumda. Şu anki profesyonel yayın kanalları bu gibi durumda yayını keserler, reklama girerler ama sosyal medyada yayın yapan kişinin bireysel tasarrufu söz konusu olduğunda bazı sıkıntılar meydana gelebilir."

Televizyonlarda yayınlanmayan futbol maçlarının sosyal medyadan verilmesinin vatandaşın yararına olduğunu dile getiren Yüksel, bu tür canlı yayınların engellenemeyeceğini ancak bazı düzenlemeler yapılabileceğini belirtti.

"İŞKUR bu eğitimleri çok rahat düzenleyebilir"

Başvuru yapan vatandaşların bireysel yayın hakkı alabilmesi gerektiğini belirten Yüksel, "Vatandaşlar, resmi kurumlar aracılığıyla kısa bir eğitimden geçtikten sonra yayın hakkı elde edebilmelidir. Bireysel yayın ilkeleri eğitimini aldıktan sonra aldıkları lisansla hak ihlali olmadıktan sonra canlı yayınlar yapılmalı." dedi.

Yüksel, Türkiye'deki insanların gördüğü herhangi bir olayı canlı yayınlamaya meraklı olduğunu ifade ederek, "Sosyal medyadan canlı yayınların standardının belirlenmesi gerekebilir. Madem hızlı internetle övündük, halkımızın bundan istifade etmesi için verdik, bırakalım hukuki olarak sıkıntı teşkil etmeyecek alanlarda insanlar kendi girişimlerini yapsınlar. Mesela İŞKUR, bu eğitimleri çok rahat düzenleyebilir. İsteyen vatandaşlara bireysel yayıncılık sertifikası verilerek, ücretsiz eğitimlerle yeni iş kapıları da açılabilir." diye konuştu.

"Gazetecilik açısından büyük kazanım"

Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Başkanı Said Ercan da Periscope uygulamasını dünyada en fazla Türklerin kullandığını belirtti.

Ercan, son dönemde Facebook'a da canlı yayın özelliği eklendiğini ifade ederek, bu tür yayınların artık hayatın bir parçası olduğunu bildirdi.

Bazı futbol maçlarının sosyal medyadan izlenebildiğini dile getiren Ercan, "Bir yere canlı yayın aracı götürülmesi çok masraflı bir işken artık sadece bir telefonla dünyanın her yerine ulaşabiliyorsunuz. Bu anlamda gazetecilik açısından büyük bir kazanım." değerlendirmesinde bulundu.

"İnternetten izlenen canlı yayınlar nedeniyle çeşitli nedenlerle maça gidemeyen kadınların spora merakı çok daha artacaktır" diyen Ercan, şöyle devam etti:

"Sosyal medyadan canlı yayınlarda bir denetim veya yayın ilkesinin olmaması ise sıkıntılı bir durum. Olayın veya karmaşanın olduğu yerde izleyicilerin daha da artması, şiddet duygusunu, belki nefret söylemini artırabilir. Örneğin Anadolu'nun iki şehir kulübü karşılaşırken ırkçı ya da ötekileştirici söylemler olursa sıkıntıya neden olabilir. O bağlamda bunun zararlarını azaltmak için okullarda sosyal medya okuryazarlığı dersi konulabilir. Devletin ilgili bakanlığının teşvikiyle vatandaş gazetecileri için sertifika programları düzenlenebilir. Gençlerin bilinçlendirilerek, yaptıkları yayınların nasıl etkiler doğurabileceği anlatılabilir. Çünkü bu konuda bilimsel makaleler çok az."

Ercan, televizyondan yayınlanamayan alt liglerin sosyal medyadaki bireysel yayınlarla ücretsiz izlenmesinin ise yararlı olduğunu söyledi.

İnternetin 4,5G ile ucuzlamaya başladığına değinen Ercan, statta maç izleyen insanlardan daha fazlasının sosyal medya aracılığıyla maç seyredebildiğini bildirdi.

"Fenomenlerin sayısı gelecekte artacak"

Ercan, canlı yayınların kalitesinin zamanla artacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Canlı yayınlarla ilgili de son dönemde yeni sektörler ortaya çıkıyor. Vatandaş gazetecileri, zaten güzel paralar kazanmaya başladılar. Yayınlarının izlenmesi, onun reyting ve puanını artırıyor. Böylece fenomen haline dönüşmesini sağlıyor. Canlı yayın fenomenlerinin sayısı, gelecekte artacak. Bu faaliyetleri de bir gün mesleğe dönüşecek. Ayrıca, 'youtuber' denen kişiler, çok meşhur oldu. Herkesle çalışıyorlar ve bu bir mesleğe dönüştü. Bu tür canlı yayın yapan kişilerin de bir süre sonra fenomenleşeceğini ve yeni iş kolları oluşturacaklarını düşünüyorum."

Bu konularda ilginizi çekebilir