Strateji gurusundan Türkiye'ye tavsiyeler

Yapı Kredi Bankacılık Akademisi konuğu olan Prof. Dr. Richard Rumelt, iyi ve kötü stratejinin ayrımını anlattığı konferansta Türkiye’yi uzun vadede güçlendirecek üç öneri sundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DÜNYA – Başarılı ülkelerin uzun vadeli planları olduğunu söyleyen ünlü stratejist Prof. Dr. Richard Rumelt Türkiye’ye üç öneri sundu. Rumelt, Anadolu’ya yatırım yapan, insan kaynaklarına önem veren ve İstanbul’un trafik sorununu çözmüş bir Türkiye’nin uzun vadede güçlü bir ülkeye dönüşeceğini söyledi.

Yapı Kredi Bankacılık Akademisi (YKBA), dünyadan ekonomist ve düşünürlerini konuk ettiği konferanslar dizisinin dördüncüsünde Prof. Dr. Richard Rumelt’i ağırladı.

Zirve’nin açılış konuşmasında  Rumelt’i ağırlamaktan dolayı gurur duyduklarını belirten Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın, “Türkiye’yi 2023’e taşıyacak olan süreçte, Yapı Kredi olarak belirlediğimiz alanlarda Türk finans sektörünün tartışmasız lideri olmayı hedefliyor ve “Akıllı Büyüme” stratejimizi uyguluyoruz. Dünya ekonomisinin yeniden şekillenmeye başladığı ve stratejinin her geçen gün öneminin arttığı bir süreçte Sayın Rumelt’in aramızda olmasının çok önemli bir şans” şeklinde konuştu.

İYİ STRATEJİ

*Sorunu tespit eder.
*Çözüme odaklı politika oluşturur.
*Somut eyleme geçer.

KÖTÜ STRATEJİ

*Kalıp şablonlar izler.
*Performans odaklıdır.
*Çözüm yolu belirsizdir.

Sıcak para çözüm getirmez

Türkiye’nin sorunlarına dair tespitlerde bulunan Rumelt sıcak para girişine dikkat çekti. Sıcak paranın sorun çözmeyeceğini kaydeden Rumelt, “Faiz ve kur farkı ile gelir elde etmeye odaklı sıcak paraya yönelik politikalar hiçbir fayda sağlamayacaktır. Türkiye uzun vadeli yatırımları çekmeye odaklanmalı. Bunun için Anadolu’ya dönülmeli, insan kaynağına yatırım yapılmalı ve büyükşehirlerin trafik problemi çözülmeli. Başarılı ülkeler uzun vadeli hedeflerin peşinden koşanlardır. Türkiye yaşadığı zorluğun doğasını anlamalı ve buna göre seçim yapabilmelidir” diye konuştu.

Seçim yapmanın aynı zamanda bir şeylerden de vazgeçmek anlamına geleceğini belirten Rumelt, “Hem büyüme, hem karlılık, hem yatırım, hem sermaye artırımı hedeflerseniz hiçbirine sahip olamazsınız. Mücadele vereceğiniz yolu seçin ve diğer konuları bir kenara bırakın. Bir kerede mükemmelliği getirecek yöntem yok” diyerek iddiasını Frederick Taylor’dan bir örnekle destekledi.

Taylor’dan 10 bin dolarlık öğüt

Ekonomi biliminin öncülerinden Taylor’ın başından geçen olayı aktaran Rumelt;  “Andrew Carnegie, Taylor’a, kendisine etkili bir strateji önerirse 10 bin dolar vereceğini söylemiş, bunun üzerine Taylor ise Carnegie’a yapabileceği en önemli 5 şeyi listelemesini önermiştir ve 10 bin doları almıştır. Stratejideki hile budur. Herkes dünya barışı ister, kansere çözüm ister, dünya devi bir şirkete sahip olmak ister. Ancak strateji böyle hedefler çizmek değil, gerçekleştirebileceğiniz şeylere odaklanmaktır. Önünüzde tırmanmanız gereken bir dağ varsa en tepeye kadar rota çizmeyin. Zorlukları basitleştirin. Önce dağın ortalarında bir noktaya ulaşmayı hedefleyin. Oraya vardığınızda bakış açınız değişeceği için daha önce fark etmediğiniz yollar keşfedeceksiniz. İyi strateji, eldeki kaynaklarla çözülebilecek kadar basitleştirilmiş olandır” diye konuştu.

Steve Jobs yeniliği daha doğmadan beklerdi

Apple’ın 1996’daki yeniden doğuşuna şahit olduğunu aktaran Rumelt bu süreci şöyle anlattı; Apple’ın kasasında 2 aylık para kalmıştı. Steve Jobs tekrar şirkete çağırıldı. Herkes onun şirketi satmasını bekliyordu ama o beklenmeyeni yaptı. Birkaç ay önce bir ekonomi yayınında çıkan ‘Apple kurtaracak 101 yol’dan hiçbirini uygulamadı. Strateji herkesi şaşırtacak olandır. Jobs,  Bill Gates’den Apple’ın iflasının Microsoft’a fayda getirmeyeceğine ikna ederek 150 milyon dolar kaynak istedi ve aldı. Mevcut bütün yazılımcılar kovdu. Altı dağıtıcısının beşini bıraktı. Tüm üretimi Tayvan’a taşıdı. On beş çeşit bilgisayarı bire indirdi. Kısaca, Apple’ı ayakta kalacak kadar küçülttü ve beklemeye başladı. Kısa dönemli bu önlemlerin ardından, uzun vadeli planı ise bir sonraki büyük şey’di. Yenilikçi bir gelişme yaşandığında tüm firmalar ceylan gibi şaşkınken Jobs, aslan gibi yeniliğin üstüne atlardı. Yeniliğe hazır olduğu için herkes analiz yaparken o üretime geçerdi. iPod, iPhone, iPad böyle doğdu.

Sorunu tanımla, politika çiz, eyleme geç

İlk olarak iyi ve kötü stratejinin ayrılması gerektiğini belirten Rumelt, “İyi strateji, bir dizi tutarlı eylem ve politikayı bir arada yürüterek zorlu problemlerin üstesinden gelebilmektir. Kötü strateji ortada bir strateji yokken olduğunu sanmaktadır. Bir takım finansal hedefler koymak strateji değildir. Farazi hedefler koyup bunları nasıl gerçekleştireceğine dair yol çizmemek yalnızca kendini kandırmaktır” dedi.

Kötü stratejinin 3 işareti

Kötü stratejinin kendini üç şekilde belli ettiğini öne süren Rumelt bunları şöyle sıraladı: Ekonomi öğrencilerine ezberletilen strateji şablonlarını izliyorsanız, stratejiniz performans hedeflerine dayanıyorsa ve amaçlara ulaşmak için yapacağınız işler belirsizse stratejiniz kötü demektir.

Patronlar finansmanı tartıştı


[PAGE]

Patronlar finansmanı tartıştı

Rumelt’in sunumunun ardından düzenlenen panelde iş dünyasından önde gelen isimlerin katıldığı panelde, patronlar finans piyasasına yönelik tecrübe ve beklentilerini paylaştılar.

ITC Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kantur
Büyük projelere mutlaka finansman bulunur

Türkiye’de kamu-özel sektör işbirliği ile planlanan projeler için 80 milyar dolarlık kaynak gerektiği hesaplanıyor. Zor gibi görünse de bu tarz projeler imtiyazdır ve yürür. Ben iyimserim, finansman bulunacaktır. Panama Kanalı’nı Fransızlar başlattı. 20 bin işçi ölünce bıraktılar ama ABD devam ettirdi. Panama’da hastalığa çözüm bulunduğu gibi Türkiye’nin projeleri için de mutlaka kaynak bulunacaktır.


Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı
Teşviğin tek eksiği finansman


Türkiye’de son dönemde atılan siyasi adımlar reel sektör için umut verici. Teşvik programında ise tek eksik finansman. TÜSİAD olarak, hükümetle görüşüyoruz. Teşviğin finans ayağı tamamlanırsa Türkiye dünyadaki olumsuz konjonktürden ayrılır. Anadolu’da hareketlilik var. Küçük sanayici ihracata özeniyor. Önümüzdeki döneme umutlu bakıyoruz.  

Işıklar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Kutlu Işık
Şirketler tahvile yönelmeli

Halka açılmak hem finansman hem de kurumsallaşma açısından faydalı. Biz bunun faydasını 2001 krizi sonrasında öte gördük. Kriz dönemlerinde bankaların sizin yaklaşımınıza güvenmesi gerekiyor. Son kurşunu atmadan önce bankaya gitmek lazım. Öte yandan artık tahvil piyasası şirketler için devreye girmeye başladı. Bankalar da firmaları bu doğrultuda yönlendirmeli.

Markafoni Yönetim Kurulu Başkanı / CEO’su Sina Afra
‘Fikirler’ krediden uzak

İnternette işler göründüğü gibi değil. İş kurup yürütebilmek çok zor. Finansman çok ciddi bir sıkıntı. Türkiye’de fikire dayalı internet girişimleri sermaye piyasaları ve krediden çok uzaktalar. Hemen hemen hepsi kendi yağıyla kavrulmaya çalışıyor yada yabancı yatırımcılara gidiyorlar. Finansman sorunu devam ettikçe Türkiye’den bir Facebook veya Twitter çıkmayacaktır.