Sukuk’a ‘düzenleme’ dopingi
Türkiye’nin Global sukuk piyasasından aldığı pay 11.4 milyar dolara ulaşan ihraçlarla yüzde 2 düzeyinde bulunuyor. Sermaye Piyasası Kurulu ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı düzenlemeler ile piyasada ihraçların artması bekleniyor.
Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
İlk olarak 2013 yılında ihraç edilen kira sertifikası (sukuk) 2016 kasım ayı itibariyle 3 milyar 258 milyon 614 bin TL büyüklüğe ulaştı. Son olarak 2016 Ağustos ayında sektördeki ihraçların büyüyebilmesi için son vergisel engeller de Torba Yasa ile kaldırıldı. Torba Kanun’da damga, harç, gibi vergilerde bir takım istisnalar getirilmesinin sektörün önünü açtığı belirtilirken önümüzdeki dönemde sukuk ihraçlarının daha hızlı büyüyeceği değerlendiriliyor.
ÜNLÜ&Co Borç Finansmanı ve Danışmanlık Bölümü Yönetici Direktörü Ayşe Akkın, TL fonlamanın önem arzettiği önümüzdeki günlerde sukuk piyasasının daha da büyüyeceğini söyledi. Akkın, küresel pazardan yüzde 2 pay alan Türk sukuk piyasasının, katılım bankalarının yüzde 20 hedefi baz alınarak aynı oranda küresel piyasadan pay alması gerektiğini dile getirerek, “Piyasaların da izin vermesiyle yeni kira sertifikaları ihraçlarının artacağını düşünüyorum. Piyasada en büyük ihraççı Hazine, ardından katılım bankaları geliyor. Şirketler ise tahsisli ihraçlar yaptılar. Bizim şu anda üzerinde çalıştığımız ve nitelikli yatırımcılara satılacak 100 milyon TL’lik şirket ihracı bulunuyor. Bu ihracı 2017’nin ilk çeyreğinde gerçekleştirmek için çalışıyoruz” dedi.
Büyüklük 11,4 milyar dolar oldu
ÜNLÜ & Co Araştırma Direktörü Dr. Vedat Mizrahi ise, küresel düzeyde ihraç edilen kira sertifikalarının büyüklüğünün 2015 sonu itibariyle 321 milyar dolara ulaştığını belirterek, dünyada en büyük ihraççının yüzde 57 ile Malezya olduğunu kaydetti. Mizrahi, “Türkiye’de mevcut kira sertifikası (sukuk) piyasasının büyüklüğü 11,4 milyar dolar (şuanda aktif olan) oldu. Türkiye’deki kira sertifikalarının yüzde 66’sı Hazine tarafından ihraç edilirken, yüzde 34’ü bankalar ve şirketler tarafından piyasaya sunuldu. Küresel olarak bakıldığında yerel para birimi cinsinden ihraç edilen sukukların, döviz cinsinden ihraç edilen (uluslararası ihraçlar) sukuk hacminin 3 katı olduğu görülüyor. Bununla birlikte 2016 itibariyle Türkiye’de ihraç edilen uluslararası sukukların yerel sukukların 2,6 katına denk geldiği kaydediliyor” diye konuştu.
İlk defa enflasyona dayalı sukuk ihracı
Vedat Mizrahi, 2016 yılında Hazine’nin bir uluslararası ihraç, dört de yerel sukuk ihracı gerçekleştirdiğini hatırlattı. Mizrahi, “Uluslararası sukuk ihracının büyüklüğü 1 milyar dolar olurken, yerel ihraçlarının büyüklüğü ise 5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’de son uluslar arası sukuk ihracı 8 Haziran 2016’da yapıldı. 2016’da Türkiye’de ilk defa Hazine enflasyona dayalı sukuk ihracını Eylül 2016’da gerçekleştirdi. 2016 itibariyle Türk banka ve şirketlerin uluslararası sukuk ihraçları 3,5 milyar dolara ulaştı” diye konuştu.
Sermaye Piyasası Kurulu ilk olarak 2010 yılında çıkardığı tebliği ile kira sertifikasını (sukuk) tanımlamıştı. İlk ihraçlar sadece sat ve geri kirala yöntemiyle yapılabiliyordu. 2013 yılında SPK kira sertifikaları tebliğinde yeniden bir düzenlemeye giderek, uluslararası genel kabul gören sahipliğe, yönetim sözleşmesine, alım-satıma, ortaklığa ve eser sözleşmesine dayalı olmak üzere toplam 5 yeni kira sertifikası türü tanımladı.
Piyasa faizleri yüzde 12’ye çıkarsa kur normalleşir
Piyasalarla ilgili de konuşan Dr. Vedat Mizrahi, FED’in 25 baz puan faiz artırımına önümüzdeki hafta Merkez Bankası’nın 50 baz puanlık faiz artışı ile cevap vereceğini beklediğini söyledi. Mizrahi, “TCMB büyük ihtimalle üst bantta bir faiz artırımına gidecektir. Fakat 50 baz puanlık faiz artırımı kuru sadece mevcut seviyede tutmaya yarayacaktır. Faiz artırımı olmaz ise tekrar 3,60’ları görürüz. Kurun düşmesini sağlamak için ise 50 baz puanlık artırım yetmeyecektir” diye konuştu. Mizrahi, 2016 yılı sonunda dolarda beklentilerinin 3.45 TL, 2017’de ise 3.67 TL olduğunu söyleyerek, “Geçmişte piyasa faizleri yüzde 12’lere yaklaştığında Türk bankaları ve yabancıların reel getiriler yükseldiği için Hazine bonosuna yatırım yaptığına şahit oluyorduk. Burada döngüsel bir getiri oluyordu. Piyasadaki faizler yüzde 12’ye çıkarsa benzer bir döngü ve kurda da normalleşme görebiliriz” diye konuştu.