”Tekstil sektöründe sigortalı sayısı 704 bin 890'a düştü”
İHKİB Başkanı Tanrıverdi, Hazırgiyim ve tekstil imalat sektöründe işyeri sayısının yüzde 15 düştüğünü belirtti
İSTANBUL - İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, hazır giyim ve tekstil imalat sektöründe Mayıs 2008 itibariyle 862 bin 978 olan sigortalı sayısının, Ocak 2009 itibariyle 704 bin 890'a düştüğünü, sigortalı sayısında 158 bin 88 kişilik azalmanın söz konusu olduğunu belirterek, "Şu 3 ayda uygulama başlasın, 8 ayda eksilen 160 bin kişilik sayının haziran ayı itibariyle tekrar yerine doldurulacağını söyleyebiliriz" dedi.
Tanrıverdi, Dış Ticaret Kompleksinde düzenlediği basın toplantısında, yaşanan krizin getirdiği artçı sarsıntıların, üretim yapan sektörleri ciddi biçimde etkilediğini vurgulayarak, bu durumun herkesin üzerinde "rehavet havası" oluştuğunu, buna çok fazla kapılmadan özellikle reel sektör için bazı tedbirler almak gerektiğini söyledi.
Hazırgiyim ve tekstil imalat sektöründe Mayıs 2008 itibariyle 49 bin 222 adet olan işyeri sayısının yüzde 15'lik düşüşle Ocak 2009 itibariyle 41 bin 716 olduğunu kaydeden Tanrıverdi, sektörde Mayıs 2008 itibariyle 862 bin 978 olan sigortalı sayısının Ocak 2009 itibariyle 704 bin 890'a düştüğünü, sigortalı sayısında 158 bin 88'lik azalmanın söz konusu olduğunu belirtti.
Sektörün yüzde 6'sının, çalıştırılan işçinin yüzde 59,1'ini istihdam ettiğini kaydeden Tanrıverdi, "Aslında belki korunmaya alınması gerekenler de bu firmalar. Çünkü bu firmalar kapandığı zaman çok büyük tahribat yapıyor. Bunları ayakta tutmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
En çok istihdamı olan sektörlerden biri olan sektörlerinin geçtiğimiz yıl iyi yönetilmediğini ve gerekli tedbirlerin alınmadığını savunan Tanrıverdi, "Özellikle döviz kurundaki düşüş ve rekabet şartlarındaki değişikliklerle, maalesef rekabetçi gücümüzü gün geçtikçe kaybeden pozisyona geldik" dedi.
"Kurların, ihracatın artmasında hiçbir etkisi olmamıştır"
Tanrıverdi, döviz kurunun artmasıyla kamuoyunda ihracatçıların rekabet koşullarının sağlandığı şeklinde beklenti oluştuğuna değinerek, bir yıllık periyota bakıldığında dolar-TL kurunun geçtiğimiz yılın aynı döneminde 1,304, şu an ise 1,57 olduğunu, euro kurunun ise aynı seviyelerde bulunduğunu anlattı.
Hikmet Tanrıverdi, "Hazırgiyim ihracatının genel yapısına baktığımızda, yüzde 82,5 oranında AB'ye yaptığımız ihracat göz önüne alınırsa, bugünkü kurların ihracatın artmasında hiçbir etkisi olmamıştır. Bilakis, aradaki düşüşlerden dolayı da ihracatımızın azalmasında rekabet gücü kaybetmemizde ciddi bir etkisi olmuştur" şeklinde konuştu.
Konfeksiyon ithalatının geçen yıl 2 milyar 122 milyon dolar olduğunu ve bunun bu yıl 3 milyar doların üzerine çıkacağını tahmin ettiklerini ifade eden Tanrıverdi, bu ürünlerin hepsinin rekabet şartları sağlanmış olsa Türkiye'de yapılabileceğini, rekabet edememeleri nedeniyle ithalatın hızla arttığını söyledi.
Tanrıverdi, konuşmasında, ithalatta korunma önlemleri ile İspanya, İtalya, Portekiz, Mısır, Romanya, Fas ve Tunus gibi ülkelerde yapılan sektörel destekler konusunda da bilgi verdi.
"SSK ve gelir vergisi primleri yüzde 50 indirilmeli"
Hikmet Tanrıverdi, sektör olarak önerilerine de değinirken, 2009 yılı sonuna kadar, tekstil ve hazırgiyim sektörlerinde SSK ve gelir vergisi primlerinin yüzde 50 indirilmesi gerektiğini söyledi.
Ocak ayında Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'ın katıldığı toplantıda, ihracat düşüşlerinden çıkan rakamın yüzde 50'lik istihdam kaybına neden olacağını ortaya koyduklarını ve o gün 160 bin kişi diye hesapladıkları sayının bugün 158 bin olduğunu anlatan Tanrıverdi, bu kadar kişinin asgari ücret üzerinden işsizlik fonu ve SSK prim kaybı maliyetinin 795 milyon lira olduğunu kaydetti.
Tanrıverdi, o gün yüzde 50 gelir vergisi ve SSK prim indirimi yapılsa, devlete olan toplam yükün 686 milyon lira olacağını ve indirimden yaklaşık 110 milyon liranın devlete "kar" olarak kalacağını söylediklerini hatırlatarak, "Bu işçiler çıkartılmamış olsaydı... Bu konuda işçi çıkartmamak şartıyla o destek verilmiş olsaydı, bugün bu farktan devlet de kar etmiş olacaktı" dedi.
Kredi Garanti Fonunun bir an önce hayata geçirilmesi ve firmaların fondan en az bürokratik işlemle yararlandırılmasının sağlanması gerektiğini belirten Tanrıverdi, önerilerin bazılarını şöyle sıraladı:
"Elektrik ve doğal gaz kaynaklı üretim maliyetlerindeki artış ile hareket kabiliyetini kaybetmiş olan sektöre tekrar hareket kabiliyeti kazandırabilmek için sanayinin kullandığı enerjiden alınan KDV indirilmelidir.
Alacak Sigorta Sistemini teşvik etmek ve maliyetini azaltmak amacıyla İhracat Sigorta Primlerinin yüzde 50'si devlet tarafından karşılanmalıdır. Nihai ürün ithalatındaki artışa gecikmeksizin önlem alınmalıdır. Ar-Ge Teşvik Yasası kapsamına tasarım, ürün geliştirme, kalıp ve model hazırlama gibi sektörün yenilikçi faaliyetleri de katılmalıdır.
İhracatçı için ABD dolarında 1,60, euroda 2,15 yaşam sınırıdır. Bunların altında seviyelere inildiğinde Merkez Bankası, alım ihaleleri ile müdahale etmelidir. Merkez Bankası tarafından faiz indirimi yapılırken özel bankaların da faiz indirimi yapmaları için kamu bankaları öncülük etmelidir."
"Firmalar minimum rakamlara çalışıyor"
İHKİB Başkanı Tanrıverdi, soruları yanıtlarken de, spesifik olarak sektöre hiçbir destek verilmediğini savunarak, "Bu kadar açıklanan paket içinde, üretici konfeksiyon ihracatçısını ilgilendiren hiçbir destek verilmemiştir" dedi.
Sektörü çok hızlı küçülmeye ve çok hızlı büyümeye uygun bir sektör olarak tanımlayan Tanrıverdi, bazı destekler, kolaylıklarla rekabet edebilir şartlara getirilebildiği anda sektörün, çok hızlı bir şekilde ayağa kalkabileceğini düşündüğünü ifade etti.
Tanrıverdi, "Önerilerden bir kısmı veya hepsi gerçekleşse, işe alımlar ne zaman başlar?" sorusuna şu karşılığı verdi:
"Şu an firmalar minimum rakamlarda çalışıyor. Rekabet şartları sağlanır, fiyat noktasında bir takım sıkıntıları geçtiğimizi farz ettiğimiz noktada, çok hızlı bir şekilde bu istihdam tekrar hemen yerine geri döner. Şu 3 ayda uygulama başlasın, haziran ayı itibarıyla tekrar tabloları değerlendirelim, 8 ayda eksilen 160 bin kişilik sayının haziran ayı itibariyle tekrar yerine doldurulacağını söyleyebiliriz."