Tekstile düğme dikerek başladı şimdi Polonya'da en tanınır marka olmak istiyor

Tekstile düğme dikerek başladı şimdi Polonya'da en tanınır marka olmak istiyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Tekstil sektörüne, çocukluk yıllarında babasının Adıyaman'daki küçük atölyesinde düğme dikerek ve ütü yaparak adım atan Sabra Tekstil'in Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Yılmaz, bugün kendi yarattığı markası Sabra ile Polonya'da kadın giyiminde liderliğe oynuyor. Türkiye'den sonra ikinci önemli pazar olarak Polonya'yı seçen Sabra Tekstil'in şu anda bu ülkede dokuz mağazası bulunuyor. Sabra'nın kuruluşu ve gelecekteki hedefleriyle ilgili DÜNYA'ya bilgi veren Sabri Yılmaz, şirketin temellerinin Türkiye'nin ticarette dışa açılmaya başladığı 1980'li yılların ortalarında atıldığını söyledi. İlk başta Gedikpaşa'da küçük bir konfeksiyon atölyesiyle işe başladıklarını belirten Sabri Yılmaz, "İki yıl sonra Laleli'de imalata başladık. O zaman şahıs firması idik. 1994'te limited şirket olduk. Şu anda AŞ ve holding olma yolunda ilerliyoruz" dedi. Yıllık üretim 3 milyon adet 14 bin metrekare kapalı alanda üretim yaptıklarını anlatan Yılmaz, "Bunun 11 bin metrekaresi Haramidere'de, 3 bin metrekaresi ise İkitelli'deki fabrikamızda. Bünyemizde konfeksiyonla ilgili iyi bir altyapı var. Yarı entegre tesislerimiz var" diye konuştu. Tamamen kendi markalarıyla ve katma değeri yüksek ürünler yaptıklarını ifade eden Yılmaz, "Yılda üç milyon parça üretiyoruz. Tamamen kendi markamızla üretip sattığımız için önemli bir rakam. Üç milyonu üretince işimiz bitmiyor onu satmak gibi de bir yükümlülüğümüz var" Sabri Yılmaz, Türkiye'de Sabra markası ile kendi mağazalarının yanı sıra franchise şeklinde çalışan mağazalarının da olduğunu söyledi. Bunların dışında Laleli'de üç, Osmanbey'de de bir tane olmak üzere toplam dört tane toptan satış mağazaları bulunduğunu ifade eden Yılmaz, ayrıca YKM ve Kimlik gibi çok katlı mağazalarda korner şeklinde yer aldıklarını kaydetti. 2008'deki global kriz nedeniyle mağazalaşma konusunda biraz çekimser kaldıklarını anlatan Yılmaz, "Ama üretim ve ciroda bir duraklama yok. Şu andaki ciromuz 15 milyon dolar civarında. Hedefimiz en kısa sürede bunu 25 milyon dolara yükseltmek. Önümüzdeki iki yıl içinde bunu yapmak niyetindeyiz" diye konuştu. Hedef, Polonya'da marka olmak Sabra olarak üretimlerinin yüzde 60'nın Türkiye'de yüzde 40'ı yurtdışında sattıklarını anlatan Sabri Yılmaz, şöyle devam etti: "Romanya ve Rusya'ya ihracatımız var ama asıl pazarımız Polonya. Polonya'ya ilk defa 1999 yılında gittik. Önce toptan satışla başladık ama firmanın tanınırlığı arttıkça lüks çarşılarda başvurularımızı yaptık. Üç büyük çarşıda perakende satış mağazalarımız var. Altı tane toptan satış mağazamız bulunuyor." Polonya yabancı bir ülke olduğu için franchise vermek istemediğini belirten Yılmaz, "Yabancı ülkede franchise sistemiyle başarılı olunacağına inanmıyorum. Onların bakış açısı ile bizim bakış açımızın örtüşmeyeceğini ve kontrol mekanizmasının da zor olduğunu düşünüyorum. Polomya'dan çok yoğun franchise talebi alıyoruz ama biz bu tekliflere kapalıyız. Rusya'dan da benzer teklifler alıyoruz" diye konuştu. Yurtdışında büyümekten daha önemli olan şeyin orada kalıcılığı sağlamak olduğunu dile getiren Sabri Yılmaz, "Sabra'nın Polonya'da en tanınır marka olmaması için hiçbir neden yok. Bizim de hedeflerimizin içinde bu var. Bu doğrultuda hareket ediyoruz, orada buna göre bir yönetim ve sistem oluşturuyoruz" diye konuştu. Laleli ve Osmanbey gibi bir piyasa dünyada yok Sabri Yılmaz, tdekstilde yaşanan sıkıntılara karşın Türkiye'nin coğrafi konum, hammadde kaynakları ve yetişmiş eleman gibi çok ciddi avantajları olduğuna dikkat çekti. Yılmaz, "Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin Laleli gibi Osmanbey gibi bir piyasa göremiyorsunuz. Cıvıl cıvıl, hareketli, uygun fiyat ve düzgün ürün... Biz bunu Türkiye olarak yapabiliyoruz. Bence çok daha iyi olacak" diye konuştu. Tasarım ekibi Paris'te konumlanacak Sabra olarak tasarıma çok önem verdiklerini kaydeden Sabri Yılmaz, "Çok sağlam bir tasarım ekibimiz var. Kendi markasıyla üretim yapan firmaların en önemli silahı, tasarım ve AR-GE'dir. Bu yüzden tasarım ekibini bizzat kendim yönetiyorum" dedi. Yılmaz, tasarımı daha da güçlendirmek için tasarım ekibinin bir kısmını Paris'te konumlandırmayı düşündüklerini söyledi. Yılmaz, bu yıl içinde Paris'te bir ofis açacaklarını söyledi.