”Tersanelerde yaşanan olaylar ortak akıl ile çözülebilir”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Deniz Ticaret Odaları Konsey Toplantısı ortak bildirisi açıklandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Deniz Ticaret Odaları Konsey Toplantısı ortak bildirisinde, "Tersanelerde yaşanan ve bir daha yaşanmamasını dilediğimiz üzücü olayları ortak akıl ile çözebileceğimize inanıyoruz" denildi.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ev sahipliğinde, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, TOBB yönetim kurulu üyeleri ve konsey üyelerinin katılımıyla, dün TOBB'da gerçekleştirilen konsey toplantısına ilişkin açıklanan ortak bildiride, denizcilik sektörünün sorunlarının detaylı biçimde görüşüldüğü kaydedildi.

Gemi inşa ve yat inşa sektörünün son 5 yılda dünyada artan gemi inşa ihtiyaçlarına paralel olarak 35 tersaneden 84 tersaneye yükseldiği ve 3 yıl içinde de 130'a çıkacağı ifade edilen bildiride, gemi inşa yapım kapasitesinin de 2002 yılında 550 bin detveyt ton (dwt-uluslararası deniz ticaretinde kullanılan ölçü birimi) iken, geçen yıl 1,98 milyon dwt'a çıktığı, mevcut yatırımlar tamamlandığında tersanelerin kurulu kapasitesinin 3,74 milyon dwt daha artmasının beklendiği kaydedildi.

Bildiride, geçen yıl 3,05 milyon dwt'lik 239 adet gemi ve yat siparişi ile Türk gemi inşa sektörünün dördüncü sıraya yükseldiği, tersanelerin küçük tonajlı tanker inşasında dünyada birinci sırada yer aldığı belirtildi.

"Sektör, hızlı büyüme sonucu bazı sorunlar yaşamakta"

Gemi inşa sektörünün, önümüzdeki dönemde hızlı gelişimini sürdürmesi ve halen tersanelerde 50 bin, yan sanayide 100 bin olan istihdam hacmini iki katına çıkarmasının beklendiği ifade edilen bildiride şöyle denildi:

"Türk tersaneleri mega yat inşasında İtalya ve ABD'den sonra dünyada üçüncü sıradadır. Bu süreçte tersane sayısının artmasının yanı sıra tersanelerde iş kapasiteleri de iki katına çıkmıştır. Bu hızlı büyüme tersanelerimizde kalifiye eleman sıkıntısı yaşanmasına neden olmuş ve başta iş güvenliği olmak üzere bazı sorunlar ortaya çıkarmıştır. Bu sorunlar elbirliği ile giderilerek sektör, ekonominin lokomotif sektörlerinden biri olma vasfını sürdürmelidir.

Bu noktada, tersanelerde yaşanan ve bir daha yaşanmamasını dilediğimiz üzücü olayları ortak akıl ile çözebileceğimize inanıyoruz. Ortak aklın oluşumunda, başta hükümet olmak üzere işçi ve işveren kuruluşlarına da önemli roller düşmektedir. Ancak yıkıcı değil, yapıcı önerilerle ortak aklı oluşturabiliriz."

"Kıyılara master planı yapılmalı"

Bildiride kıyıların yanlış ve gelişigüzel kullanımını önlemek amacıyla ekonomik faaliyetler doğrultusunda Türkiye Kıyıları Master Planı yapılması gerektiği bildirildi.

Türkiye'nin ve dünyanın gemi adamı gereksinimi göz önünde tutularak, en azından 10 yıllık bir strateji planı yapılması gerektiği belirtilen bildiride, Türkiye'deki zabitan eğitim kapasitesini, denizcilik üniversiteleri ve denizcilik meslek okulları ile iki katına çıkarmak ve bu şekilde 2015'lerde dünyada eğitimli gemi adamında üst sıraya yükselmenin hedeflenmesi gerektiği kaydedildi.

Sadece denizyolu taşımacılığından alınan serbest sağlık resmi ücretlerinin tamamen kaldırılması, ücretlerin, bir sağlık hizmeti talep edildiğinde alınması gerektiği ifade edilen bildiride, özel teknelerde motorlu taşıtlar vergi oranlarını düşürerek makul seviyelere çeken düzenlemenin TBMM'de bir an önce yasalaşması gerektiğine vurgu yapıldı.

Balıkçı barınakları

Bildiride, atıl kapasitedeki balıkçı barınaklarından turizme elverişli olanların tespitinin yapılması, seçilen balıkçı barınaklarında yapılacak onarım ve çevresel düzenlemeler neticesinde yat limanlarının Türk turizm sektörüne kazandırılması gerektiği kaydedildi.

Bildiride, "Türkiye dünya su ürünleri üretimi içerisinde sadece yüzde 0,04'lik paya sahiptir. Balık çiftlikleri konusunda kalıcı tedbirler uygulamaya sokulmalıdır" denildi.

Birçok belediyenin arıtma tesislerinin olmamasının denizlerin kirlenmesine sebep olduğuna dikkat çekilen bildiride, belediyelerin Turizm Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı ile el ele vererek bu sorunu halletmesi gerektiği vurgulandı.

Bildiride, İstanbul ve İzmir'e aynı anda en az 10 geminin yanaşacağı kruvaziyer limanı yapılması veya yapılmasına izin verilmesi gerektiği de kaydedildi.