TL'deki likidite bolluğu mevduat faizini düşürüyor
Merkez Bankası’nın 650 baz puanlık faiz artışından sonra piyasada oluşan TL bolluğu yüzde 50’lere dayanan TL mevduat faizlerini düşürdü. TL mevduat faizleri bazı bankalarda yüzde 25’lere kadar gerilerken KKM faizleri de yüzde 15 ile yüzde 36 arasında değişiyor.
Birol BOZKURT
Yeni ekonomi yönetiminin belirlenmesi ve rasyonel zemine dönüşe yönelik atılan adımlar ve Merkez Bankası’nın politika faizini 650 baz puan gibi rekor bir düzeyde artırması sonrası bankalar TL mevduat ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) faizlerini düşürmeye başladı.
Buna karşılık kredi faizlerinde yükseliş sürüyor. Seçimlerden önce yüzde 50’lere yaklaşan TL mevduat faizleri yüzde 25’lere kadar geriledi. KKM faizlerinde de durum farklı değil. Bankalar KKM’ye yüzde 15 ile yüzde 36 arasında değişen oranlarda faiz veriyor. Kredi faizleri ise mevduat faizlerinin tersine yükseliyor.
Aylık ihtiyaç kredisi faizleri yüzde 5’i geçmiş durumda. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz bankacılık kaynakları yaşanan düşüşte politika faizinin artırılmasından çok Merkez Bankası’nın seçimlerden önce olduğu gibi piyasaya doğrudan veya dolaylı müdahale etmemesinden kaynaklandığını söylüyor.
“Piyasada TL’nin çok olması mevduat faizini düşürüyor”
Seçimlerden önce Merkez Bankası’nın piyasaya dolar satıp TL topladığını belirten kaynaklar piyasalardan TL çekilmediği için TL likidite bolluğu yaşandığına dikkat çekerek şöyle devam etti; “Bankalarda şuanda çok fazla TL birikti. Bol likidite yaşandığını söyleyebiliriz. Normalde böyle bir durumda kredi kullanımının artması gerektir.
Ancak bankalar nezdinde kredi tarafında regülasyon yapılmadığı için kredi talebi durma noktasına geldi. Bunun sebebi ise bankaların ucuz devlet tahvili almak istememesi olarak gösterilebilir. Hal böyle olunca bankalar ellerinde fazlasıyla TL bulunmasından dolayı daha fazla TL mevduat maliyeti yaratmak istemiyor. Bu da TL mevduat faizlerinin düşmesine yol açıyor.” Bankacılık kaynakları Merkez Bankası’nın faizleri yüzde 17-18’lere çıkarmasını bekliyor.
Merkez Bankası’nın bir önceki toplantının karar metninde faiz artırırken etki analizleri yapılacağını yazdığını hatırlatan bir bankacılık kaynağı, “Hangi etki analizini yaptıklarını ve yöntemlerini bilmiyoruz. Paylaşılan bir rapor yok. Ancak yıl sonu enflasyon beklentilerinin yüzde 70’lere çıktığı bir ortamda faizlerin 2-3 puan artırılmasını konuşmak gerçekçi gelmiyor. Faiz artırımından çok atılacak adımlar ve yapılacağı söylenen regülasyonların yapılması daha önemli” diye konuştu.
3 yabancıdan faiz tahmini
Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) CEEMEA Araştırma Birimi Müdürü Uğraş Ülkü, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) önümüzdeki toplantıda politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 17,50’ye çıkaracağını öngördü. Societe Generale Baş Orta-Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika (CEEMEA) Stratejisti Marek Drimal ise yaptığı açıklamada, Merkez Bankası'nın, 500 baz puanlık artırımla politika faizini yüzde 20'ye çıkaracağı öngörüsünde bulundu. Commerzbank Gelişmekte Olan Piyasalar Kıdemli Ekonomisti Tatha Ghose Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu’nun politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 20’ye çıkarılacağını tahmin ettiğini söyledi.
TCMB fonlaması 4 yıl sonra eksiye döndü
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) net fonlaması 2019'dan sonra ilk kez negatif bölgeye geçti. Bankacılık sisteminde likidite fazlası yükselişini sürdürürken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) net fonlaması da negatif bölgeye geçti. TCMB verilerine göre net fonlama 14 Temmuz tarihinde eksi 43 milyar TL oldu. 18 Temmuz tarihine gelindiğinde ise TCMB'nin toplam fonlaması 5 milyar TL’ye gerilerken, buna karşılık TCMB bankacılık sisteminden 181,5 milyar TL geri çekti. Böylelikle net fonlama eksi 176,5 milyar TL ile veri setinin başladığı 2011'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Daha önce 2019'da TCMB'nin net fonlamasında negatif rakamlar görülmüştü. Son veriler 4 yıldır ilk kez net fonlamanın negatif bölgeye geçtiğini gösterdi.