Toptancılar, perakendeciye rakip oldu
Gıda toptancıları, rekabet koşullarına uyum sağlamak içintoptan gıdada ürün ambalaj hacmini küçültmeye yöneldiler.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Gamze ŞENER
İSTANBUL - Toptancılar rekabet koşullarında ayakta kalabilmek için çıkışı perakende sektöründe buldu. Artık, 50 kiloluk fındık da 1 kilo pirinç de toptancılardan alınıyor. Toptancıların perakende satışa istekli olmadığını belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, "Zarar ettikleri için perakende işi de yapmaya başladılar. 120 kiloluk çuvallar, 10 kiloluk ambalajlara indi. Çok etik değil, toptancı toptancı olmalı" dedi.
Kuru bakliyatların 120 kilodan satılırken, bugün 10 kiloluk paketlere kadar düştüğü örneğini veren Palandöken, "Türkiye'de 120 kiloluk kendir çuvallarla satış yapılırken, önce 75 ve 50 kiloluk bez torbaya, en son da 10 kiloluk ambalajlara dönüldü. Hiper ve gross marketler, üreticiden tüketiciye kanalını oturttu ve bu kanalı kullanıyor. Bir yandan üretici de şikayetçi. Çünkü daha tarladan kaldırmak bile üretici için çok maliyetli oluyor. Planlı üretim yapılmadığı için, bu durum hallere, toptancıya, pazar tezgahlarına kadar yansıyor" açıklamasını yaptı.
600 toptancı bu işi yapıyor Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Ankara Toptancıları (GİMAT) Müdürü Bünyamin Arslan da artık hale ihtiyaç duyulmadığı dikkat çekerek "Toptancılık, üreticiden ürünü bulup, depolardan tüketiciye ulaştıran bir yapıydı. Organize perakendeciler ürünü direkt üreticiden alıp tüketiciye ulaştırdıkları için, toptancılar da bu kanala yöneldi. Ankara'daki bir yerel market, Antalya'dan meyve-sebzesini getiriyor.
Artık hale ihtiyaç duyulmaz hale geldi. 600 işletme var GİMAT'ta, hepsi bu işe ucundan kıyısından bulaşmış durumda" değerlendirmesini yaptı.
Toptancıların yaptığı depolamayı herkesin yapabilir hale geldiğini söyleyen Arslan, toptancılığın artık lojistik yönü daha ağır basan bir yapıya büründüğünü ifade etti. GİMAT'ta, koli ve çuvalla verdikleri ürünleri kilo bazında da vermeye başladıklarını kaydeden Arslan, yakın zamanda GİMAT'ı perakendeci haline getirme yönünde projeleri olduğunu belirtti. Gıda toptancılarına birleşme çağrısı da yapan Arslan, "Büyük sermayelerin birleşmesi gerekiyor. Biz bu anlamda GİMAT adı altında, Ankara merkezli bir proje başlattık.
Başlangıç için çok sayıda CEO ile görüştük, imzalar da atıldı. Metro tarzında, GİMAT üyelerinin ortak olduğu, toptan ve perakende satış yapılabilecek, 15 metrekarelik alanı kapsayacak bir proje. Lojistiğinden, arsasına kadar tüm bilgileri topluyoruz. Sadece Ankara değil, çok sayıda büyük şehir hatta Avrupa'yı bile kapsamasını hedefliyoruz" diye konuştu.
'e-haciz, kanserden ölene kalpten öldü demek'
Esnafın gündeminde en çok yer eden bir diğer konunun da e-haciz olduğunu hatırlatan Palandöken, "e-haciz,
kanserden ölene kalbi durdu da öldü denmesi gibi bir şey. İşletme hacmi ne olursa olsun, bankaya para yatırdınız, ertesi sabah da borcunuzu ödeyeceksiniz. Sabah bir bakıyorsunuz, paranız bloke edilmiş. Siz borcu ödeyemediğiniz gibi, yapacak diğer işleriniz de kalıyor. Maliye Bakanlığı benim alacağım var, SGK benim alacağım var diyor, ticaret kilitleniyor. Paranız varken, yokmuş gibi hareket etmek durumunda kalıyorsunuz. Aynı zamanda bu uygulamayla esnaf, kara listeye de alınıyor. Ticari açıdan bir itibarsızlaştırma da söz konusu. Mağdur olan çok sayıda esnaf, mahkemeye başvuruyor. Artık esnaflar, paralarını bankaya yatırmak istemiyor. Bu durum en çok kayıtlı ekonomiye zarar veriyor" dedi.
Pazarda sebzeden çok "ihraç fazlası" giyecek satılıyor
Toptancıların dışında pazar ve hal alışkanlıklarının da değiştiğini belirten TESK Başkanı Bendevi Palandöken, artık pazarlarda sebze ve meyveden çok, "ihraç fazlası" ya da "kapatıyoruz" diyerek giyecek satılmaya başladığını kaydetti. Palandöken, "Sosyete pazarları artık hallerden ya da sebze-meyve pazarlarından daha çok iş yapar oldu. Kimi ihraç fazlası, kimi kapatıyoruz diyor. Bu nam altında satıyorlar. Bir bakıyorsun sadece sezonu kapatmış. Ondan sonraki sezon satmaya devam ediyor" açıklamasını yaptı.