Torba yasayla birlikte sağlık tamamen paralı olacak

Geçtiğimiz gün gazete ilanı vererek yeni torba yasayı eleştiren Türk Nöroşirürji Derneği, yasayla birlikte hekimler için ek mali kaynak yaratmaktan çok, sağlık hizmetlerine ulaşmanın tam anlamıyla paralı hale geleceğini savundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sercan AKINCI

İSTANBUL - Türk Nöroşirürji Derneği (TNDer) torba yasa ile birlikte, üniversite öğretim üyeleri başta olmak üzere hekimler için ek bir mali olanak yaratmaktan çok, sağlık hizmetlerine ulaşımın tam anlamıyla paralı hale getirileceğini savundu. Geçtiğimiz gün 'Kamuoyuna Duyuru' başlığıyla gazete ilanı veren TNDer, verdiği ilanda sağlık sisteminin geldiği noktadan endişe duyduklarını belirterek, "Değerli milletvekilleri; Torba yasaların yasalaşmasını lütfen durdurun! Çözüme bizi de ortak edin. Bizi dinleyin!" demişlerdi. Verdikleri ilan ve torba yasayla ilgili derneğin görüşlerini Dünya ile paylaşan Türk Nöroşirürji Derneği Başkanı Doktor Uğur Türe, torba yasa ile birlikte vatandaşa ve hekimlere ek bir yük geleceğini söyledi.

Hekim- hasta ilişkisinin bozulmasına zemin olur
Torba yasa ile sağlık hizmetlerine ulaşımın tam anlamıyla paralı hale getirileceğini ifade eden Türe, "Bu durumun üniversite öğretim üyeleri başta olmak üzere tüm hekimler için ek bir mali olanak yaratmaktan çok, yurttaşlara ve hekimlere ek bir yük olacağı aşikardır. Sözde "Hocalara kaynak yaratmak" argümanı, TNDer tarafından hassasiyetle gözetilen hekim-hasta ilişkisinin bozulmasına zemin hazırlama potansiyelini taşımaktadır" dedi. Yasayla ilgili özel itiraz noktalarının tüm hekim camiasıyla paralellik gösterdiğini aktaran Türe, şöyle devam etti: "Örneğin ruhsatsız sağlık hizmeti sunma başlığı altında zaten yasalar karşısında suç olarak nitelenen bir eylemin yeniden tarif edilerek ceza öngörülmesinin, "şifacılara", "bel çekenlere" yönelik tarafımızca da desteklenebilecek bir yaptırım yaratılmasına mı yoksa hekimlik mesleğini her koşulda sürdürmeye çalışan meslektaşlarımıza yeni bir cezai alan yaratılmasına mı hizmet edeceği bizce açık değildir. Komisyonun tıp şarlatanlarının önünün kesilmesine çalıştığına beyin ve sinir cerrahisi hekimleri camiasını da ikna etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yeni torba yasa ile Anayasa Mahkemesi'nin 16 Şubat'ta iptal ettiği, sağlık personeline  'ikamet mecburiyeti', bu kez 'Sağlık personelinin ihtiyaç halinde çağrıya uyması' adı ile getiriliyor. Acil durumlarda hekimlerin çağrılara yanıt vermeleri esasen kanunla düzenlenmiştir. Bunun dışında, yani mesai saatleri dışında hekimlerin nerede ikamet edeceği, sosyal gereksinimleri ve serbest seçimleriyle belirlenmelidir. Derneğimiz çatısı altına temsil edilsin edilmesin, tüm beyin ve sinir cerrahisi uzmanı meslektaşlarımızın 'hasta-hekim ilişkisi mahremiyeti' dahil, asgari etik kurallarına uymasının yasayla değiştirilemeyeceğini ve hastalarımız ile ilgili bilgilerin üçüncü şahıs veya kurumlar ile paylaşılmasının tıbbi etik ve yasalarla belirtilen alan dışına taşınamayacağını düşünüyoruz."

Hekimlerde de 'tükenmişlik' duygusu 
Torba yasayla birlikte hem hasta hem de hekimlerin sağlığının bozulacağını savunan Dr. Türe, "Sağlıkta dönüşüm projesinden itibaren polikliniklere başvuru sayısı 4 kat, yapılan ameliyat sayısı 4 kat artmıştır.  Avrupa ülkelerinde bir kişinin bir yılda sağlık kuruluşlarına başvuru sayısında Türkiye birinci sırada. Esasen bu parametreler dolaylı olarak uzmanlık alanımıza da yansımakta ve hekimlerimizde bir tür 'tükenmişlik' duygusu yaratmaktadır.  Hekimlerimizi rencide edecek ve onları şiddete maruz bırakacak söylemler de cabasıdır. Bu sistem hem hastaların hem de hekimlerin mutsuzluklarını arttırırken, hekime yönelik şiddeti daha da arttıracaktır" dedi.