TÜDEF yeniden yapılandırma uygulamalarından şikayetçi

TÜDEF Genel Başkan Yardımcısı Hekimci, "Şikayetler ve araştırmalarımıza göre bazı bankalar kredi yeniden yapılandırmalarını uygulamazken, bazı bankalar ise adeta fırsatı ganimete çeviriyor." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkan Yardımcısı Ferda Hekimci, kredi borçlarının yeniden yapılandırılmasına yönelik uygulamaya ilişkin, "Bize gelen şikayetler ve yaptığımız araştırmalara göre bazı bankalar kredi yeniden yapılandırmalarını uygulamazken, bazı bankalar ise adeta fırsatı ganimete çeviriyor. Kredi yapılandırmasında aylık yüzde 1,69’ a varan oranlar uygulanıyor.” dedi.

Hekimci, tüketici kredileri ve kredi kartları borçlarının yeniden yapılandırılmasında bankalarca farklı uygulamaların gerçekleştirildiğine yönelik TÜDEF'e şikayetler geldiğini anlattı.

Bazı bankaların, bu konudaki kanuni düzenleme açık olmadığı için tüketici kredileri ve kredi kartı borçlarını yapılandırmaya hiç yanaşmazken, bazı bankaların da borç tutarına yüksek faiz istediğini belirten Hekimci, bazı bankaların ise yasayı istedikleri gibi yorumlayarak tüketicilere ek koşullar getirdiklerini söyledi.

TÜDEF'e ulaşan şikayetler üzerine bankalarla yazıştıklarını kaydeden Hekimci, tüketicinin bilgilenme hakkı doğrultusunda bankalara "İlgili BDDK genelgesi uyarınca kredi kartları ve tüketici kredisi borçlarını yapılandırıyor musunuz? Tüketiciye koşul ileri sürüyor musunuz? Tüketiciye maksimum 72 ay vade uyguluyor musunuz? Uyguladığınız vadeler ve faiz oranlarınız nedir?" şeklinde sorular yönelttiklerini aktardı.

Ferda Hekimci, şöyle devam etti:

"Ancak hiçbir bankadan sorularımıza yeterli yanıt verilmedi. Bunun üzerine bizzat, birer müşteri gibi bankalara giderek şube, şube yerinde bazı tespitler yaptık. Buna göre, içerisinde büyük bir kamu bankasının da bulunduğu bazı bankaların BDDK yönetmeliğini hiçe sayarak tüketici kredisi ne de kredi kart borçlarını yapılandırmadığını belirledik. Yönetmeliğe göre, kredi yapılandırması borçlunun talebine bağlıyken, maalesef aralarında bir büyük kamu bankasının da bulunduğu bazı bankaların ise adeta tüketiciyi temerrüde düşürebilecek sakıncalı bilgilendirme yaptığı ve ‘siz borçlarınızı tam zamanında ödemişsiniz, gidin borcunuzu birkaç gün geciktirin öyle gelin’ denildiğine tanık olunmuştur. Bazı banka şubelerinin merkezlerinden kendilerine bir bilgi gelmediği gerekçesiyle vatandaşı başından savdığı; kimi bankaların 48 aydan fazla vadeye yanaşmadığı; kimi banka şubelerinin bilgi vermek yerine tüketicileri banka merkezlerine yönlendirdiği tespit edilmiştir. Uygulama yapan bankaların arasında ise tüketicilerden aylık yüzde 1,40 dan yüzde 1,69 varan oranlarda yüksek faizler istendiği, hatta ismi bizde saklı bir tüketiciden 72 aylık vade için 31 bin liralık borcuna 26 bin lira istendiği belirlenmiştir."

"Ekonominin sağlığı tüketicinin alım gücüyle doğru orantılı"

TÜDEF Genel Başkan Yardımcısı Hekimci, bazı banka ve finans kurumlarının ülkenin ekonomisinin durgunluktan çıkmasında en fazla kendi çıkarları olacağını iyi değerlendiremediğini belirterek, "serbest piyasanın başı boş piyasa demek olmadığının" anlaşılması gerektiğini kaydetti. Hekimci, "Unutmasınlar ki piyasa sadece bankalardan ibaret olmayıp, ekonominin sağlığı tüketicinin alım gücüyle doğru orantılıdır. Eğer ekonomimiz konjonktürel bazı nedenlerle durgunluğa girmişse ve bu nedenle de ticaretin canlanması için tüketicilerin finansal ihtiyaçlarını daha rahat bir şekilde karşılamasını sağlayarak bizzat Sayın Başbakan’ın ifadesiyle ekonomiye 15 milyar liranın akmasını hedeflemişse ve bunun için de bir yönetmelikle kurallar getirilmişse bankalar da bu kurallara uyacaktır." ifadelerini kullandı.

Bu konudaki tespitlerini ve bankaların uygulamalarını hem BDDK'ya hem de Başbakan Binali Yıldırım'a aktaracaklarını bildiren Hekimci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerekirse geçmişte olduğu gibi vade ve faiz oranlarına ilişkin sorun bir maddelik yasayla çözülür. Ayrıca yeri gelmişken, bize gelen çok sayıda şikayette, bankalarca, çok ufak meblağlar için icrai takibat dahi yapmadan, tüketiciler ‘idari takip’ adı altında kara listeye alındığı, bu borç ödense dahi kişinin adı bu kara listeden uzun süre silinmediği bildiriliyor. Bu vesileyle 100 liranın altındaki ödenmiş meblağlar kara listeden çıkartılmalı ve böylece, insanların kredibilitesinin de ekonomiye kazandırılması değerlendirilmelidir."

Bu konularda ilginizi çekebilir