Tüketici mevzuatı bankacılığa yeni düzenlemeler getirecek
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı’nın yasalaşması ile birlikte sektörde ücret, komisyon ve masraflar, kredi sözleşmeleri, kredi kartları ve benzeri konulara ilişkin çeşitli düzenlemeler yapılması bekleniyor.
Yıldız TAŞDELEN ERLİ
İSTANBUL - Önümüzdeki dönemde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı’nın yasalaşması ile birlikte bankacılık sektöründe ücret, komisyon ve masraflar, kredi sözleşmeleri, kredi kartları ve benzeri konulara ilişkin çeşitli düzenlemelerin yapılması bekleniyor. Tasarı ile birlikte bankaların aldığı komisyonların düşebileceği öngörülüyor.
Hedeflerinin önünde performans sergileyen bankacılık sektöründe yeni lisanslar beklentisi de bulunuyor.
Katılım bankacılığı, hem yurtiçi hem de yurtdışı yatırımcılar tarafından ilgi görmeye devam ediyor. Yabancı yatırımcıların bir kısmının katılım bankacılığı sektörüne girmek istediği ifade edilirken, katılım bankacılığı sektörü, gerek Borsa İstanbul’dan gerekse TCMB’den kira sertifikası (sukuk) ikinci eli için gerekli çalışmaların bir an önce tamamlanmasını bekliyor. Hükümet, katılım bankacılığı sektörünü yeni kurulacak kamu katılım bankaları yoluyla büyütmek ve katılım bankalarının toplam bankacılık aktifleri içinden aldığı payı artırmak istiyor.
Bu arada, yabancı bankaların Türk bankacılık sektörüne ilgisi son dönemde hız kazandı.
İlk yarıda ne oldu?
Geçen yılı güçlü geçiren Türk bankacılık sektörü, 2013’ün ilk yarısında da bu seyrini sürdürdü. Yılın ilk çeyreğinde 7 milyar TL kar elde eden sektörün, aktif karlılığı ve özkaynak karlılığı yatay seyretti.
Önemli bir gelişme de Fitch’den sonra diğer reyting kuruluşları tarafından da Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilmesi oldu. Bu karar ile Türk bankaları, daha düşük faiz oranları ve daha uzun vadeyle yurtdışından borçlanma olanaklarını artırdı.
Yılın ilk 5 ayında Merkez Bankası tarafından politika faizi, gecelik faiz oranları ve geç likidite penceresi borç verme faiz oranı düşürüldü, zorunlu karşılıklar ile rezerv opsiyon kat sayısında artışa gidildi. Ayrıca, Merkez Bankası tarafından kredi kartlarına uygulanan azami faiz oranı düşürüldü. Kredili mevduat hesaplarında düzenlemeler yapılarak söz konusu hesaplarda uygulanacak akdi ve gecikme faiz oranlarının, kredi kartı işlemlerinde uygulanacak oranları geçemeyeceği belirtildi.
Kredi hacmi de, tüketici kredileri de artıyor
Rekabet Kurulu, soruşturma yürüttüğü 12 bankaya yılın ilk çeyreğinde 1 milyar 116 milyon 957 bin 468 liralık ceza kesti. İlk yarıda ayrıca, sektörde katılım bankacılığı ve aidatsız kredi kartı gündeme geldi. Bankaya yatırılan parada devlet güvencesi 50 bin liradan 100 bin liraya çıkarılırken, rekabetin yoğun olduğu sektörde faizler de geriledi. BDDK verilerine göre, Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü Nisan 2013 itibariyle 1 trilyon 439 milyar 960 milyon lira, sektörde kredi hacmi ise 14 Haziran 2013 itibariyle 865 milyar 834 milyon 286 bin lira oldu. Yılın ilk 3 aylık döneminde personel sayısı 2 bin 981 kişi, şube sayısı ise 156 adet arttı.TCMB verilerine göre, toplam kredi hacmi geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 24.98, yıl sonuna göre yüzde 13.96 artış gösterdi. Verilen kredilerin 851.7 milyar lirası mali olmayan kesime, 14.1 milyar lirası ise mali kesime verilen kredilerden oluştu. 14 Haziran 2013 itibariyle mevduat bankalarının tüketici kredileri 210.6 milyar liraya ve taksitli ticari kredileri 99.9 milyar liraya yükseldi. Aynı dönemde kredi kartı harcama tutarı da 82.8 milyar lira oldu. Mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 90.8 milyar lirası konut, 7.6 milyar lirası taşıt kredisi ve 112 milyar lirası da diğer kredilerden oluştu. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla mevduat bankalarındaki tüketici kredileri yüzde 23.1, taksitli ticari krediler yüzde 29.3 oranında arttı. Nakdi kredilerin toplam mevduata oranı Nisan 2012’deki yüzde 104.16 seviyesinden bu yılın aynı döneminde yüzde 109.84 seviyesine yükseldi. Artışta, Türk bankalarının uygun faiz ve uzun vadeyle yurtdışından borçlanma olanaklarının artması etkili oldu. Nisan 2013 itibariyle sektörde KOBİ niteliğindeki müşteri sayısı 1 milyon 907 bin 896 olurken, Nisan 2012’de 167.2 milyar lira olan KOBİ‘lere kullandırılan kredilerin miktarı da 215 milyar 784 milyon lira olarak gerçekleşti.
Tahsili gecikmiş alacaklardaki artış sürüyor
VakıfBank Genel Müdürü Halil Aydoğan, bu yıl Türkiye’de finansal istikrarı da dikkate alan genişleyici politikalar ile nispeten düşük faiz oranı ortamı sağlandığını ifade ederken, tahsili gecikmiş alacaklarda geçen yılın ikinci yarısında başlayan artış trendinin devam ettiğini söyledi. BASEL III kapsamında 2013’ün son çeyrek verileri baz alınarak hesaplanacak ve 2014’ün ilk çeyreğinde yürürlüğe girecek olan, bankaların kaldıraç oranlarının azami sınırları aşması halinde ek zorunlu karşılık tesis edilmesi uygulamasının da sektörü etkileyecek önemli gelişmeler arasında yer almasının öngörüldüğünü ifade eden Aydoğan, Merkez Bankası’nın kredi büyümesine ilişkin ortaya koyduğu yüzde 15’lik oranın, şu an için üzerinde seyredilmesine karşın, bu büyüme oranının uzun vadeli bir referans değer olarak algılanmasının sektör açısından yılın ikinci yarısında gelişimi etkileyebilecek bir gündem maddesi olduğunu vurguladı. Yılın ilk çeyreğinde büyümeye ilişkin öncül göstergelerin, ekonomik aktivitedeki canlanmanın bir miktar sınırlı kalabileceğine işaret ettiğini belirten Aydoğan, “Ancak ikinci çeyrekte canlanma işaretleri, Merkez Bankası’nın attığı adımların da etkisiyle belirginleşti. Bu tablonun yılın ikinci yarısında da devam etmesi sektörde karlılık üzerinde olumlu katkı sağlayabilecekken, son dönemde artış eğilimi gösteren tahsili gecikmiş alacaklarda da bir düzelme olabilecektir” dedi.
Sektörde ne olacak?
Yeni lisanslar bekleniyor
Ücret, komisyon ve masraflar, kredi sözleşmeleri ve kredi kartlarında düzenleme bekleniyor
Hükümet, kamu katılım bankaları kurmak istiyor
Sukukun önemli bir bankacılık enstrümanı olması bekleniyor
Kredi büyümesi yüzde 15’in üzerinde olacak
Katılım bankacılığında beklentiler olumlu
Bank Asya Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Yalçın, katılım bankaları için özellikle yapılması planlanan yeni kira sertifikası ihraçları ve sektöre yeni katılım bankalarının girmesinin önemli gündem maddelerinden olduğunu, bu yıl içerisinde ulusal ve uluslararası alanda işlem hacmi giderek artan kira sertifikasının, bundan sonraki dönemlerde de önemli bir bankacılık enstrümanı olacağını vurguladı. Yeni finansal enstrümanların, özellikle de sukuk ihraç edilmesine olanak sağlanmasının piyasalara derinlik kazandırdığını ifade eden Yalçın, ikinci yarıya ilişkin beklentilerini şöyle açıkladı:
“SPK tarafından yapılan yeni düzenlemelerin, önemli finansal aktörlerden küçük yatırımcılara kadar yurtiçi borçlanma piyasalarını özendirmesi, ulusal bankaların uluslararası sistemde de yeni finansal araçlar vasıtasıyla aktif rol üstlenmesi ile birlikte yabancı kurumsal yatırımcıların ilgisini artırması beklenmektedir.
Kar payı ve faiz oranlarındaki gerilemenin toplanan fon kar payları ve mevduat faizlerine kısmi de olsa yansıması sektörün kar payı ve faiz giderlerini sınırlandırarak kar üzerinde olumlu etkide bulunması muhtemeldir.”
Yalçın, yüzde 25 oranında sağlanan devlet katkısı ve katılım bankacılığı çalışma prensipleri içerisinde oluşturulan faizsiz BES uygulamalarının, önümüzdeki dönemde yatırımcı sayısının artmasını sağlayacağını, faizsiz BES uygulamalarının ve sukuk ihracının yaygınlaşmasının, özellikle Körfez ülkeleri fonlarının Türkiye’ye gelişini hızlandıracağını söyledi.
Kredilerin mevduata oranı tarihi seviyede
DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, bu yılın ilk 5 ayında kredi büyümesinin yüzde 13’e ulaştığını, artış hızının yılın kalan döneminde de devam etmesi halinde yıllık kredi artış hızının yüzde 30’a yükseleceğini bildirdi. Kredilerdeki artışın etkisiyle kredi/mevduat oranının tarihi yüksek noktaya ulaştığını, bu ortamda mevduattaki büyümenin de daha önemli hale gelmeye başladığını anlatan Ateş, şu görüşleri dile getirdi:
“Kredilerdeki yüksek artış hızının aksine sektörün mevduatlarının ilk 5 ayda yüzde 6’lı seviyelerde kalması, yılın kalan döneminde mevduat yarışının hızlanacağına dair önemli bir gösterge. Aktif kalitesi açısından geçen yılki değerlendirmelerde ekonomideki yavaşlamaya paralel sorunlu kredilerin hızla artacağına ilişkin endişeler vardı, ama sorunlu krediler oranı yüzde 2.9 gibi oldukça düşük bir seviyede seyretmeye devam etti. Buna karşın sorunlu krediler için ayrılan provizyonlar geçen yıla kıyasla ilk 4 ayda yüzde 82 artarak 3.3 milyar TL’ye ulaştı. Provizyonlardaki artışa karşın, hacimlerin artması ve faizlerdeki gerileme ile birlikte net faiz gelirinin yükselmesi sayesinde geçen yılın ilk 4 ayında 7.7 milyar TL olan sektörün net karı, bu yılın aynı döneminde yüzde 18 yükselerek 9.1 milyar TL’ye ulaştı. Son haftalarda kredi provizyonlarındaki gerileme, yılın kalan aylarında karlılık açısından umut verici olsa da tahvil faizlerinin yükselmeye başlaması bankaları olumsuz etkileyebilir.”