”Türk bankacılık sistemi bir senedir büyüyemiyor”
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, Türk bankacılık sisteminin yaklaşık bir senedir büyüyemediğini söyledi.
ISPARTA - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, Türk bankacılık sisteminin yaklaşık bir senedir büyüyemediğini söyledi.
1. Uluslararası Davraz Kongresi'nde konuşan BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, küresel ekonomik krizin sebepleri ve Türk bankacılık sistemine etkilerini anlattı. Küresel krizin oluşmasında finans sektörünün reel ekonomiden kopmasının önemli bir neden oluşturduğunu ifade eden Bilgin, "Öyle türev ürünleri geliştirildi ki, 1 dolarlık sermaye ile 40-50 dolarlık iş yapılmaktaydı. İşler iyi giderken herkes çok mutluydu. Ancak kötüleşince de etkisi büyük oldu. Biz ise 1 liralık sermayeyle en fazla 8 liralık iş yaptırdık. Kaldıracı fazla kullandırmadık. Bizim krizdeki şansımız budur" dedi.
ABD ve bazı Batı Avrupa ülkelerinin sebep olduğu bu krizin en önemli sebebinin hırs olduğunu savunan Bilgin, "İnsanlık tarihinde çalışmadan, alın teri dökmeden, bol kazançlı geçen her dönemden sonra kriz olmuştur ve elbette ki insan için emeğinden başkası da yoktur. Bu, insanların yaşamında olduğu gibi devletlerin tarihinde de geçerlidir" diye konuştu.
İçte ve dışta bu kadar ekonomik sıkıntının yaşandığı bir ortamda Türk bankacılığının bundan etkilenmemesinin düşünülemeyeceğini belirten Bilgin, alınan tedbirlerle bankalarda ciddi sıkıntı yaşanmadığını dile getirdi. Bankacıların mevcudu korumaya çalıştığını anlatan Bilgin, "Türk bankacılık sistemi yaklaşık bir senedir büyüyememektedir. Boyut yaklaşık 500 milyar dolar civarındadır ve büyüyememektedir. Yurt dışı kaynaklar kurudu, yurt içinden de mevduat, istediğimiz boyutta gelmemektedir" dedi.
Eylül 2008 ile Eylül 2009 arasındaki bir senelik dönemde, Türk bankacılık sisteminde kullandırılan kredinin 7.1 milyar TL azaldığını ifade eden Bilgin, aynı dönemde, mevduatın krediye dönüşümünün yüzde 89'lardan yüzde 83'lere gerilediğini bildirdi. Bilgin, şöyle konuştu:
"Sistem tehlikelere karşı içine kapanmış ve mevcutla devam etmeye çalışmaktadır. Daha önce her ay yüzde 10 artan bireysel krediler, bu dönemde yüzde 4'ler civarında büyümüştür. Bankacılık; sorumluluk duyduğu sermayedar, mudi ve otoriteye karşı topladığı fonları karlı ve güvenilir şekilde kullandırma tarafıdır. Kullandırılan fonların geri dönüş oranının yüksekliği kriz dönemlerinde daha da önemlidir. Bankalar kriz dönemlerinde likit kalmak ve güvenli limanlara demir atmak istemektedirler. Eylül 2008'de 179 milyar TL olan hazine kağıtlarının portföydeki büyüklüğü, bu mantıkla 4 Eylül 2009'da 236 milyar TL'ye çıkmıştır. Hazinenin verdiği oldukça düşük faize rağmen bankaların buraya yönelmeleri, kendilerine karı az da olsa güvenli liman aramalarındandır."
Eylül 2009 itibariyle Türk bankacılık sistemindeki takibe dönüşüm oranının yüzde 5.1 olduğunu aktaran Bilgin, "Bu, bir sene önce 3.1'di. BDDK'nın aldığı bazı tedbirler bu oranın daha da yükselmesini önlemiştir" dedi.
Bazı yazarların, krizin başlamasının ardından bankaların kredileri kıstığını ve buna karşın BDDK'nın gerekli önlemi almadığına yönelik suçlamalarda bulunduklarını dile getiren Bilgin, krizin başlarında ismi kendilerinde saklı olan bazı bankaların kendilerine has bazı özel nedenlerle hızla küçüldüğünü ancak, kendilerinin bunlara hızlı ve sert tepki gösterdiklerini belirtti. Bilgin, "Gerekli tedbirleri alıyoruz. Ancak saygınlık ve gizliliğin son derece önemli olduğu bir sektörde, bizim bazen çok da sert olan bazı tedbirleri sizlerle paylaşmamamız normaldir. Bizim için birinci öncelik kamu menfaatidir, yaptıklarımızı basın önünde de tartışmayız" diye konuştu.
Bankaların çalışanlarına kredi kullandırmalarına göre prim sistemi uyguladığını ifade eden Bilgin, bu durumun riskli kredi kullandırılmasını doğurduğunu ve sakıncalı olduğunu belirtti. Bilgin, bu prim sisteminin değiştirilmesi yönünde çalışma yapacaklarını da sözlerine ekledi.