Türk CEO'lar döviz kurundan 'aşırı endişeli'
PWC araştırmasına göre CEO'ların bu yıl için küresel büyüme beklentilerindeki iyimserlik bugüne kadarki en yüksek seviyeye yükseldi. Dünya genelinde CEO'lar en çok jeopolitik belirsizlik ve siber tehditlerden 'aşırı endişe' duyarken, Türk CEO'lar için risk döviz kurundaki dalgalanma ve terörizm...
PwC’nin bu yıl “Köşe Ofisteki İhtiyatlı İyimser” başlığıyla yayımladığı 21. Yıllık Küresel CEO Araştırması’na göre, CEO’ların 2018 için küresel büyüme beklentilerindeki iyimserlik, bugüne kadarki en yüksek seviyeye ulaştı. 85 ülkeden tam bin 293 CEO’nun katılımı ile yapılan araştırmada, 2012 yılından bu yana sorulan küresel ekonomik büyümeye ilişkin soruya “artacak” cevabını verenler, geçen yılki yüzde 29’luk oranın iki katına çıkarak yüzde 57 oranına ulaştı. Türkiye’de ise ilgili oran geçen yılın 4 katına çıkarak yüzde 12’den yüzde 51 seviyesine yükseldi.
Küresel ekonomideki iyimserliğe rağmen, iş dünyasında, sosyal ve ekonomik tehlikelerle ilgili endişeler artıyor. Dünya genelindeki CEO’lar jeopolitik belirsizlik (yüzde 40), siber tehditler (yüzde 40), terörizm (yüzde 41) ve temel becerilerin erişebilirliği (yüzde 38) konularında “aşırı endişeli” olduklarını belirtiyor. Türkiye’deki CEO’ların 'aşırı endişeli' oldukları konuların başında ise jeopolitik belirsizlikler (yüzde 64), döviz kurunda dalgalanma (yüzde 67) ve terörizm (yüzde 67) başı çekiyor.
"Türk CEO'lar kısa güçlüklerin bilincinde"
PwC Türkiye Başkanı Haluk Yalçın, araştırmanın sonuçlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “2017, küresel ekonominin 2011’den beri neredeyse en iyi performans gösterdiği yıl olarak görülüyor. ABD’ye ek olarak ekonomiyi destekleyici politikaların meyveleri Avrupa’da da belirgin şekilde toplanmaya başladı. Brezilya, Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ekonomilerde de işler tekrar yoluna giriyor gibi. Bu küresel bazda tekrar bir yeni denge oluşacağının işareti. Türk CEO’lar da oldukça iyimser olmakla birlikte bu kez ihtiyatı elden bırakmaya niyetleri yok. Son dönemde dünyada ve Türkiye’de oluşan büyüme trendi, iyimserliği artırmasına rağmen, Türk CEO’lar şirketlerinin gelir artışına yönelik beklentilerini kısa vadeli güçlüklerin son derece bilincinde olarak kurmuş durumdalar. Bu olumlu beklentilerin ihtiyatlı bir yaklaşımla yoğurularak gerçeğe dönüştürülmesi gerekli. İlerleyen günlerde Türk ekonomisine yön veren CEO’ların görüşlerinin yer aldığı kıyaslamalı yorumları da ayrıca paylaşacağız.”
"CEO'ların iyimserliği sürpriz değil"
PwC Küresel Başkanı Bob Moritz, “CEO’ların küresel ekonomiyle ilgili iyimserlikleri, ekonomik göstergelerin çok güçlü olmasından kaynaklanıyor. Küresel borsalarda gözlenen değer kazancı ve dünyanın önde gelen pazarlarının çoğunda GSYİH büyüme beklentileri karşısında, CEO’ların bu denli iyimser olması sürpriz değil.” dedi.
Araştırmadan bazı sonuçlar:
* Küresel CEO’lar arasında 2018’de ekonomik büyümenin artacağına yönelik iyimser beklenti yüzde 57 ile rekor seviyelere ulaşıyor. Türkiye’deki CEO’lar için bu oran yüzde 51.
* CEO’ların yüzde 42’si kendi şirketlerinin gelecek 12 ay içinde büyüme potansiyeline “çok güveniyor.” Türkiye’deki CEO’lar yüzde 32’lik oran ile daha ihtiyatlı.
* 2018 yılında büyüme için hedef olarak görülen piyasaların başında gelen ABD, Çin’e karşı liderliğini pekiştiriyor.
* Çalışan sayısında artış planlanıyor, ancak liderler dijital becerilere erişim ile ilgili endişe duyuyorlar.
* CEO’ların üçte ikisi, başta mühendislik ve inşaat (yüzde 73), teknoloji (yüzde 71) ve iletişim (yüzde 77) sektörü olmak üzere teknolojideki gelişmeler sebebiyle işlerini kaybedecek çalışanların yeniden eğitilmesinden sorumlu olduklarını düşünüyor.
* Küresel ekonomideki iyimserliğe rağmen, iş dünyasında, sosyal ve ekonomik tehlikelerle ilgili endişeler artıyor. CEO’lar jeopolitik belirsizlik (yüzde 40), siber tehditler (yüzde 40), terörizm (yüzde 41) ve temel becerilerin erişebilirliği (yüzde 38) konularında “aşırı endişeli” olduklarını belirtiyor. Türkiye’deki CEO’ların en endişeli oldukları konuların başında ise jeopolitik belirsizlikler (yüzde 64), döviz kurunda dalgalanma (yüzde 67) ve terörizm (yüzde 67) geliyor.
* CEO’lar refah düzeyinin sadece milli gelir gibi finansal verilerle ölçülmemesi gerektiği konusunda hemfikirler.