Türk halkı finansal konularda ABD ve AB’ye göre daha iyimser

AvivaSA’nın “Tüketicilerin Tasarruf Tutumları Araştırması 2013” sonuçlarına göre, Türk halkı, finansal konularda iyimserlikle kötümserlik arasında bir dengede duruyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AvivaSA’nın gelenekselleşen  “Tüketicilerin Tasarruf Tutumları Araştırması”nın 2013 yılı sonuçlarına göre, Türk halkı borcundan dolayı tasarruf yapamıyor. Araştrmaya göre, Türk halkı, finansal konularda iyimserlikle kötümserlik arasında bir dengede dururken,  ABD ve AB’ye göre ise daha iyi durumda bulunuyor.

AvivaSA Emeklilik ve Hayat, “Dünya Tasarruf Günü”nden bir gün önce, “Tüketicilerin Tasarruf Tutumları Araştırması” 2013 yılı sonuçlarını açıkladı. Araştırmanın sonuçlarına yönelik düzenlenen basın toplantısında konuşan AvivaSA CEO’su Meral Eredenk, halen sürmekte olan ekonomik belirsizliğin, hemen tüm pazarlarda tüketicileri olumsuz yönde etkilediğini belirterek, “AB ülkeleri halen devam eden bir ekonomik krizle boğuşurken, ABD’de ekonomiyle ilgili endişeler artıyor. Çin, en iyimser ülke olarak kayıtlara geçerken, Türkiye’nin AB ülkelerine kıyasla finansal geleceği ve ülke ekonomisi konusunda daha iyimser olduğu görülüyor. Türk halkı, finansal konularda iyimserlikle kötümserlik arasında bir dengede duruyor. Ancak ABD ve AB’ye göre daha iyi durumda” ifadelerini kullandı.

Araştırma şirketi Ipsos tarafından İngiltere, Fransa, İrlanda, İspanya, İtalya ve ABD gibi gelişmiş ülkelerin yanı sıra yüksek büyüme oranı gösteren Polonya, Hindistan, Singapur, Çin ve Türkiye’de 12 bin tüketici ile yapılan araştırmada Türkiye’nin birçok noktada ayrıştığını anlatan Eredenk, araştırmanın yapıldığı diğer 11 pazara bakıldığında tüketicilerin yarısının borçlarını eritmeye çalıştıklarını, borçlarından en çok rahatsız olan ülke sıralamasında Türkiye’nin ikinci sırada olmasına karşın borçların azaltılması için gösterilen çabanın en düşük oranlarda yer aldığını ifade etti.

Türkler imkansızı hayal ediyor

Araştırma sonuçlarının ilginç verileri gün ışığına çıkardığını aktaran Eredenk, Türk halkının hem garantili hem de en üst getirili tasarruf ve yatırımda ısrarcı olduğunu anlatarak, şöyle konuştu: “Fransa ve Çin hariç bütün pazarlarda garantili bir getiri elde etmek en önemli ihtiyaç sayılıyor. ABD, İngiltere, İrlanda ve Fransa’da tüketicilerin yaklaşık beşte biri piyasadaki en iyi performansı elde etmek istediklerini belirtiyor. Türkler imkansızı hayal ediyor, ‘bana bir şey olmaz’ mantığıyla hareket ediyor. Türkiye’de, tasarruf ve yatırımların getirisi için en önemli konu, yüzde 38 oranla ‘garantili getiri elde etmek’ ve yüzde 20 oranla piyasadaki en iyi performansı elde etmek olarak dikkat çekiyor. Türkler ve İrlandalılar imkansızı hayal ediyor.”  Borçlarından en çok rahatsız olan ülkeler sıralamasında Türkiye’nin yüzde 41 oranla Polonya’nın ardından ikinci sırada geldiğini söyleyen Eredenk, araştırmaya katılan her 10 tüketiciden 3’ü nün borçlarından rahatsızlık duyduğunu belirtti.

En önemli sorun borçluluk

Türk halkının emekliliği için çok az tasarruf yaptığını, konu emeklilik geliri olunca Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) kamu emekliliğine göre daha anlaşılır olduğunu kaydeden Eredenk, birçok ülkede tüketicilerin kara gün için tasarruf ettiklerini, Türk halkının ise genel harcamaları ve emekliliği için çok az tasarruf yaptığını söyledi.  Eredenk, “Türk halkının yüzde 62’si acil veya önceden öngörülemeyen durumlar için, yüzde 33’ü aileye güvence için, yüzde 13’ü emeklilik için tasarruf/yatırım yapıyor. Türklerin yüzde 10’u ise aklına estikçe biriktiriyor. Konu emeklilik geliri olunca, BES’in kamu emekliliğinden daha anlaşılır durumda olduğu görülüyor” dedi. Türk halkının tasarruf yapmasının önündeki en büyük engelin, mevcut borçların fazlalığı olduğunu dile getiren Eredenk, Türk halkının tasarruf ve yatırım yapmasının önündeki en büyük engelin yüzde 46 oranla borçlar olduğunu söyledi.

BES’te hedef 300 milyar TL

Toplantıda Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) 10 yıllık performansını değerlendiren Meral Eredenk, Emeklilik Gözetim Merkezi verilerine göre toplam fon büyüklüğünde 24,6 milyar liraya, katılımcı sayısında ise 3,9 milyon kişiye ulaşıldığının altını çizdi.  Eredenk, şunları söyledi:  “835 milyon liranın üzerinde bir fon büyüklüğü ise devlet tarafından katılımcıların hesabına yatırıldı. Sisteme yeni bir soluk getiren düzenlemelerin ve devlet katkısı uygulamasının ardından sektörümüz, önceki tahminlerini revize ederek yeni hedefler belirledi. Yeni projeksiyonlar doğrultusunda BES’e dahil olan katılımcı sayısının 2013 yılında 4,1 milyonu aşmasını, BES fon büyüklüğünün ise 2013 yılında 26 milyar liranın üzerine çıkmasını bekliyoruz. Öngörülerimiz, BES’in 2023 yılında fon büyüklüğünde 300 milyar liraya katılımcı sayısında ise 11,3 milyon kişiye ulaşacağı yönünde. Projeksiyonlarımız, vakıf ve sandık aktarımlarının da etkisi ile önümüzdeki 10 yıl içinde sektörün 15-16 kat büyüyerek toplam fon büyüklüğünde 350-400 milyar lira düzeyine yaklaşacağını gösteriyor.  BES fon büyüklüğünün GSYİH’ye oranının 2023 yılında GSYİH’nin yüzde 6-7’si seviyesine ulaşması bekleniyor.”