Türkiye, Hindistan'ın 'odağında'

İSTANBUL - Hindistan'ın önemli turizm bölgelerinden olan ve büyüyen endüstrisi ile göz dolduran Uttar Pradesh Eyaleti, Agra kentinde Hindistan Ticaret ve Sanayi Bakanlığı, Sanayi Politikası ve Tanıtım Bölümü, Uttar Pradesh Eyalet yönetimi ve Hindistan Endüstri Konfederasyonu (CII) ortaklığı ile gerçekleşen '2013 Ortaklık Zirvesi'nde Türkiye mercek altındaydı.

Zirvede T.C. Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (Başbakanlık Yatırım Ajansı) ile Hindistan Endüstri Konfederasyonu (CII) arasında doğrudan yatırımlar konusunda bir de Mutabakat Zaptı imzalandı.

45 ülkeden 1200 temsilciyi bir araya getiren ve bu yıl 19.su düzenlenen "2013 Ortaklık Zirvesi"nin bu yılki ana teması 'Sürdürülebilir Büyüme İçin Küresel Ortaklık' oldu.

Etkinlik kapsamında düzenlenen "Global Ekonomik Yönetimin Yapılandırılmasında G20'nin Rolü" panelinin konuşmacıları arasında Yapı Kredi Bankası Baş Ekonomisti Prof. Dr. O. Cevdet Akçay da yer aldı.

Türkiye'nin mercek altına alındığı oturumda ise; Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanı M. İlker Aycı, Polyplex CEO'su Pranay Kothari ile Aditya Birla Group / Grasim Industries COO'su Dr. Prakash Maheshwari konuşmacı olarak hazır bulundu.

Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanı İlker Aycı Hindistan programı esnasında ayrıca aralarında yıllık geliri 100 milyar Dolar olan TATA Grup'un üst yönetiminin de bulunduğu farklı sektörleri temsil eden kuruluşların tepe yönetimleri ile temaslarda bulundu.

Zirvede yaptığı konuşmada Türkiye'nin Hindistan Büyükelçisi Burak Akçapar; Hindistan – Türkiye ilişkilerinin önemine değinirken; konferans ana konuşmacıları arasında yer alan Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanı M. İlker Aycı, Türkiye'deki yatırım ortamından, ekonomik gelişmelerden ve Türk özel sektöründen bahsetti.

Konferans ve Hindistan temaslarını değerlendiren Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanı M. İlker Aycı dünya ekonomisinin temel taşları üzerinde şekillenecek küresel bir ortaklığın gelecekteki büyüme için bir son derece önemli olduğuna işaret ederek şunları söyledi: "Geçtiğimiz aylar içinde, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan birçok ülke, krizin büyümeyi yavaşlatan ekonomik etkilerini yaşamak zorunda kaldı. Borç krizinin sarstığı Euro bölgesinin son 3 yıl içinde ikinci kez resesyona girilmesi bekleniyor. Avrupa Merkez Bankası'nın sorunlu ekonomilerin bonolarını sınırsız biçimde satın alma vaadi güvenin yeniden oluşturulmasına katkı sağladı.

Amerika'nın gayri safi yurtiçi hasılası yüzde 1.5 ila 2 arasında seyrederken, Japonya ise geçtiğimiz yılın yıkıcı tsunami felaketinin yaralarını sarmaya ve büyüme sağlamaya çabaladı 2012'de. Avrupa Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ise en büyük yedi ekonomi için büyüme beklentilerini düşürdü ve Avrupa'daki değerlendirmelerini resesyon beklentisi üzerine temellendirmekte.

2012 yılında yükselişteki ekonomiler arasında hem Hindistan hem de Çin daha zayıf bir büyüme kaydetmiştir. Çin'de, GSYİH'daki yavaşlama etkisini sürdürmektedir ve ülke deniz aşırı pazarlardaki zayıf talep ve daha düşük sabit yatırım hızı nedeniyle 2012 yılı için son 13 yılın en düşük değeri olan yüzde 7.5 düzeyinde bir hedef belirlemiştir.  IMF'ye (Uluslararası Para Fonu) göre, gelişmiş ülkelerdeki kemer sıkma politikaları ile zayıf alım talepleri gelişmekte olan ülkelerin ekonomisini olumsuz etkilemiş ve 2012 yılı için ortalama beklentinin yüzde 5.3 olmasına yol açmıştır.

Böylesi bir gündemde, ülkemizin böylesi bir platformda "Odak Ülke" olarak seçilmesi ve mercek altına alınması şüphesiz bir tesadüf değildir. Hintli girişimciler küresel sahnede dinamik bir güç olarak yerlerini almaya başlamışlardır. Hindistan'daki büyük şirketler uluslararası bir vizyona kavuşmuş ve farklı pazarlardaki fırsatların peşine düşerek buralardan kar paylarını almaya başlamıştır. Farklı ülkeler ve bölgelerle yapılan yeni ekonomik anlaşmalarla güçlenen Hintli şirketler büyüme için gözlerini yurt dışına çevirmiş ve böylece de dünya çapında yeni iş ve geçim fırsatları yaratılmasını sağlamışlardır.

Türkiye'de halen otomotiv, bilgi ve iletişim teknolojileri, enerji ve özellikle yenilenebilir enerji türleri, demir-çelik ve petrokimya sektörlerinde geniş yatırım fırsatları bulunmaktadır. Ayrıca Hintli yatırımcılar için çok çeşitli yatırım alanları da söz konusudur. Türkiye'deki ulusal ve yerel yetkililer sayısız yatırım fırsatına dikkat çekmektedir ve enerji, savunma, sağlık, ulaşım ve diğer kamuya açık hizmetlere yönelik olanakları ortaya koymaya hazırdır.

Aynı biçimde özelleştirme projelerinde de çeşitli olanaklar söz konusudur. Bu anlamda Başbakanlık Yatırım Ajansı olarak gerçekleşen temaslarımızda enerji, altyapı, otomotiv, kimya ve ilaç sektörlerinin önde gelen firmaları ile görüştük. 2013 ilk yarıda önemli gelişmeleri duyuruyor olacağız."