Türkiye ikiz açığı tolere edemez
Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'nin ekonomik görünümünün siyasi belirsizlikle gölgelendiğini ama uzun vadede iyimser olduğunu söyledi.
İstanbul Finans Zirvesi (IFS) “Düşük Büyüme ve Düşük Faiz Ortamında Yol Almak" ana teması ile ikinci gününde Hilton Convention Center'da devam ediyor. Zirvenin ikinci gününün açılış konuşmasını Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptı.
Gündeme ve ekonomiye dair önemli açıklamalarda bulunan Şimşek, Türkiye'nin ekonomik görünümünün siyasi belirsizlikle gölgelendiğini söyledi.
Yatırımcıların Türkiye'ye uzun vadeli bakması gerektiğini söyleyen Şimşek, "Kamu maliyesindeki güçlü duruş Türkiye'nin şoklara karşı gücünü artıran bir faktör; siyasi istikrarsızlık bu ayağı zayıflatabilir. Karşı karşıya olduğumuz en önemli risk uzun süreli siyasi istikrarsızlık ve bu ikiz açığa bir davettir." dedi.
“Yatırımcı yönünü bulur"
Şimşek, “Bu sene Türkiye'nin ekonomisine ilişkin görünüm önemli ölçüde siyasi belirsizlik nedeniyle gölgelenmiş durumda. Ama ben yinede uzun vadeye odaklanılırsa yatırımcıların yönünü bulmakta zorlanmayacağı kanaatindeyim" diye konuştu.
“Çözüm süreci istismar edildi"
Mehmet Şimşek, “Türkiye 90'lı yıllara mı dönüyor?" sorusuna dikkat çekerek, “Son gelişmeleri dikkate alırsak böyle bir soru aslında yaygın bir kanaate bile dönüşebilir. Bence bu soruya, 'evet dönüyoruz' demek için çok erken. Terörün tekrar başını kaldırmış olması o yılları andırıyor. Ama bugün terörle mücadele ile 90'lı yıllardaki terörle mücadele arasında dağlar kadar fark var. Teröristle mücadeleyi en etkin şekilde bakacağız. Daha kapsamlı terörle mücadele, demokrasimizin standartlarını, temel hak ve özgürlüklerin iyileştirilmesi anlamında, hukuk devleti içerisinde kalmak anlamında asla 90'lı yıllara geri gitmeyeceğiz. Bu konuda en ufak bir tereddüt olmasın. Tabi ki dünyanın hiçbir demokrasisinde eli silahlı eşkıyaya tahammül gösterilmez. Çözüm sürecinden eğer o anlaşılıyorsa, asla ve asla o ne bizim kastımızdı, ne de bu tolere edilebilir bir durumdur. Dolayısıyla teröristle, terörle o anlamda mücadele en etkili en güçlü bir şekilde devam ettirilmek zorundadır. Bunun siyasi hesaplarla da hiçbir ilişkisi yoktur. Maalesef bizim çok iyi niyetle başlattığımız çözüm süreci istismar edilmiştir. Ama bugün anladıkları dilden konuşmanın zamanıdır" dedi.
Oy oranları
Mehmet Şimşek, 1 Kasım seçimini hatırlatarak, “Tekrar seçime gidiyoruz. Türkiye'nin tekrara zayıf kısa süreli koalisyonlara dönmesi 90'lı yılların en karakteristik özelliği olur. O anlamda da zaten oraya dönüyor muyuz sorusuna cevap için erken. Hala şunu ümit ediyoruz; Kasım ayında yapılacak seçimlerde güçlü bir hükümet, siyasi istikrarla, reformlarla yoluna devam etmesi" diye konuştu.
Şimşek, siyasi partilerin o oranları ile ilgili bilgi de vererek, “Türkiye Kasım ayında bir seçim yapacak. Bugün itibari ile baktığımız zaman, 'resimde çok büyük değişiklik var mı?' diye sorduğunuz, tabiî ki kamuoyu yoklamalarına bakmak lazım. Burada birinci durumdaki AK Parti'ye bir miktar desteğin arttığını görüyoruz. Hemen hemen bütün kamuoyu yoklamaları böyle. Değişik firmaların kamuoyu yoklamalar" şeklinde konuştu.
“Türkiye ikiz açığı tolere edemez"
“Şu an Türkiye'nin en karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan bir tanesi terör ise bölgesel görüşmeler ise ekonomik açıdan en büyük tehdit, siyasi istikrarsızlığın uzun süreli olur, bunun zamanla kamu maliyesinde tahribat yaratma potansiyelidir" diyen Şimşek şunları kaydetti:
“Şu anda en büyük karşı karşıya olduğumuz risk budur. Ak Parti hükümetleri asla popülizme prim vermedik, asla o tuzağa düşmedik. O nedenle de bu son seçimden sonra çok eleştiri aldık. Ama Türkiye'nin menfaatlerini biz parti menfaatlerinin önünde tuttuk. Çünkü bu zor konjonktürde Türkiye ikiz açığı tolere edemez. İkiz açık Türkiye için yönetilmesi zor bir resim ortaya çıkartır. Maalesef siyasi istikrarsızlık ikiz açığa bir davettir. Çok açık ve net olarak altını çizmek istiyorum"
“Ben de Kürt kökenliyim"
Mehmet Şimşek, “Türkiye çok uzun süredir demokratik deneyimi olan, vatandaşları arasında zerre kadar ayrım yapmayan bir ülkedir. Ben bir Türk vatandaşıyım ama Kürt kökenliyim. Anne-babası tek kelime okuma yazma bilmeyen Türkçe bilmeyen bir aile düşünün… Ama ben bugün Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanıyım. Geldiğimi arka plan belli. Tamamen fırsat eşitliği çerçevesinde olmuştur. Benim burada bugün bu hizmeti güzel Türkiyemize, güzel ülkemize, milletimize bu hizmeti yapabiliyor olabilmem aslında Türkiye'nin ne kadar farklı olduğunu, aynı potada asla düşünülmemesi gerektiği, terörle arasında çok net bir ayrım söz konusu" dedi.
“Sıfır tolerans ile mücadele etmemiz gerekiyor"
“Son dönemde vatandaşlarımızı, milletimizi sokağa kışkırtma çabaları var" diyen Maliye Bakanı Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tam bu bir tuzaktır. Bizim işte bu dönemde, 78 milyon olarak birliğimizi, beraberliğimizi güçlü bir şekilde devam ettirmemiz, kenetlenmemiz ve sorunlarımızı daha çok demokrasi, daha çok temel hak ve özgürlük ekseninde çözmemiz ama dağdaki eşkıyaya bütün millet olarak, sıfır tolerans göstererek mücadele etmemiz gerekiyor. Bu konuda açık ve net olarak siyasi bir takım hesaplar üzerinden, terör örgütünü veya onun sempatizanlarını, siyasi uzantılarını güzel çocuklar olarak sunma çabaları hakikaten hepimizi üzüyor."