Türkiye IMF'de daha geniş rol oynayacak

7'nci Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı sona erdi. Sonuç bildirgesini Coca Cola CEO'su Muhtar Kent açıkladı. Toplantıya, IMF Başkanı Lagarde'nin sözleri damga vurdu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME



İSTANBUL - Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, "Türkiye IMF içerisinde daha geniş bir rol oynamalı ve bir çok büyük uluslararası organizasyonda daha yüksek bir sese sahip olmalı" dedi.

"7. Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı"nın ikinci oturumunun ardından, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Yatırım Danışma Konseyi üyelerinin de katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıda IMF Başkanı Lagarde, Yatırım Danışma Konseyi sonuç bildirgesinin açıklandığı basın toplantısında, Türkiye'nin küresel ekonomide artan etkinliği sonucunda IMF içerisinde oy hakkının artılıp artırılmayacağı, etkinliğinin ne yönde artacağı konusundaki soruları şöyle yanıtladı:
"Türkiye IMF içerisinde daha geniş bir rol oynamalı ve bir çok büyük uluslararası organizasyonda daha yüksek bir sese sahip olmalı. İlerleyen zaman içerisinde eminim ki Türkiye IMF içerisinde çok daha iyi temsil edilecek ve daha yüksek bir sese sahip olacaktır. Bu reformun 2012 yılı bitmeden gerçekleşeceğini düşünüyorum."

Türkiye'nin IMF içerisindeki oy hakkının ve etkinliğinin yakın zamanda artacağının sinyalini veren Lagarde, "Türkiye BRIC ülkelerinden biri olmamasına rağmen bu kategoride yer alıyor" dedi.

Lagarde, derinleşen Avrupa krizinde borç sorunu yaşayan ülkelerin mali programlarını uygulamaktan başka alternatiflerinin de olmadığına vurgu yaptı.

Christine Lagarde, "Avrupa ülkelerinin borç krizi ile ilgili olarak, açık tedbirler var, mali yaptırımlar var. Avrupa Merkez Bankası ve İspanya, İtalya gibi ülkelerin kendileri üzerinde oluşturdukları tedbirler var. Öte yandan İrlanda, Portekiz ve Yunanistan gibi ülkeler var. Ben mali programın uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Uygulama, uygulama, uygulama... Başka alternatif bir seçenek bulunmamaktadır" diye konuştu.

Sonuç bildirgesini Kent açıkladı

Yatırım Danışma Konseyi Toplantısının sonuç bildirisi, Coca Cola Company Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Muhtar Kent tarafından açıklandı.

Basın toplantısında, Muhtar Kent tarafından açıklanan Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı Sonuç Bildirisinde, önceki toplantıda, Hükümete, yatırım ortamı reform ajandasında öncelikli olarak yer verilmesi gereken bazı konularda tavsiyelerde bulunulduğu hatırlatıldı.

Bu tavsiyelerin büyük ölçüde yerine getirildiği kaydedilen bildiride, önceki toplantıdan bu yana kaydedilen gelişmeler şöyle sıralandı:
"Güçlü büyümeyle birlikte makroekonomik istikrarın, kamu mali dengesi ve fiyat istikrarı aracılığıyla sağlanması ve mali denetime sistematik bir yaklaşım getirilmesi, cari açığın sürdürülebilirliğini sağlamak ve ara malı ithalatına bağımlılığı azaltmak üzere İhracat Odaklı Üretim Stratejisi ve GİTES'in benimsenmesi, bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarının azaltılması, cari işlemler dengesinin güçlendirilmesi ve ihtiyaç duyulan ham madde ve ara malların yurt içinde üretiminin desteklenmesi amacıyla yatırım, üretim, istihdam ve ihracat politikaları arasındaki bağlantıları geliştirmeyi hedefleyen yeni bir teşvik sisteminin oluşturulması, Türk Ticaret Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu, Borçlar Kanununun yenilenmesi ve adli sistemin hızının ve etkinliğinin artırılması ile iş ortamının yasal çerçevesinin iyileştirilmesi, iş gücü piyasası reformlarının sürdürülmesi ve mesleki eğitim-istihdam ilişkisini güçlendirmeye yönelik bir eylem planının hayata geçirilmesi, yenilikçilik ve KOBİ'lerin finansmana erişimine yönelik desteklerin artırılması ve Ulusal Bilim, Teknoloji ve Yenilikçilik Stratejisinin kabul edilmesi."

Bildiride, Türkiye'nin, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu'nun, reform ajandasını küresel ekonomik eğilimler ve özel sektörün öncelikleri doğrultusunda güncelleyerek yeniden yapılandırmasına yönelik çabalarına işaret edildi.

Mevcut küresel ortamın, tehditlerin yanı sıra fırsatlar da sunduğuna dikkat çekilen bildiride, Türkiye'nin bu fırsatları değerlendirmesi ve dünya ekonomisindeki rekabetçi konumunu iyileştirmesi için, iş gücü piyasası reformlarını uygulaması, yargı sisteminin etkinliğini artırması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarını sürdürmesi gerektiği ifade edildi.

Türkiye'nin Bölgesel Yönetim Merkezi olmaya yönelik hazırlıkları

Bu çerçevede, Hükümete, makro ekonomik istikrar ve tasarruf-yatırım dengesinin sağlanması yönündeki çabalarını sürdürmesinin yanı sıra, önümüzdeki dönemde şu temel alanlara öncelik vermesini önerisinde bulunuldu:
"Türkiye Bölgesel Yönetim Merkezi: Türkiye uluslararası iş çevreleri için güvenilir bir liman ve bölgesel bir yönetim merkezi olmaya yönelik hazırlıklarını sürdürmelidir. Bazılarımız halihazırda İstanbul'u şirketlerimizin bölgesel operasyonları için merkez olarak seçmiş bulunuyoruz. Ayrıca, Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC) da bölgesel ofisini İstanbul'da açmıştır.
Türkiye'nin çok uluslu şirketler ve uluslararası kuruluşlar açısından cazip bir merkez alternatifi sunabilmesi ve uluslararası hizmet merkezi olabilmesi için fiziki, yasal, düzenleyici ve kurumsal altyapısını iyileştirerek küresel bir iş merkezi olarak sunduğu avantajları güçlendirmesi gerektiğine inanıyoruz.
Ayrıca, İstanbul'un uluslararası bir finans merkezine dönüştürülmesine yönelik oluşturulan İstanbul Finans Merkezi Eylem Planı kapsamında belirlenen politikaların uygulanma süreci hızlandırılmalı, ilerlemelerin izlenmesine yönelik yapı ve ilkeler tespit edilmeli ve taslak Sermaye Piyasası Kanunu'nun yasalaşma süreci tamamlanmalıdır. Yabancı dil becerilerinin ve yabancı personele yönelik sosyal altyapının geliştirilmesi, Türkiye'nin yatırımcılar nezdindeki cazibesinin artırılması açısından gerekli olacaktır.
İş Gücü Piyasası-Eğitim: Türkiye işgücü piyasası reformları kapsamında, esnek çalışma modellerinin uygulamaya alınması, kadınların işgücüne katılımının artırılması, aktif iş gücü programları ile iş gücü becerilerinin iyileştirilmesi, başta mesleki eğitim olmak üzere eğitim sisteminin güçlendirilmesi ve eğitim-istihdam ilişkisinin kuvvetlendirilmesi açısından daha fazla ilerleme sağlamalıdır."

"Yatırım yeri algısı ile mevcut koşulları arasında önemli farklılık var"

Bildiride, yasal çerçevenin iyileştirilmesi ve yargı sisteminin hızının, etkinliğinin ve tutarlılığının iş dünyasının gereksinimlerine cevap verecek şekilde artırılmasına yönelik, Yeni Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu ve firmaların kolay uyumunu sağlayacak doğrultuda gereksiz yük getirmeksizin yürürlüğe konulması ile İdari Usul Kanun Tasarısının da yürürlüğe konulması konularına yer aldı.

Türkiye'nin uluslararası rekabet gücü açısından, enerji faktörünün kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekilen bildiride, "Bu nedenle, yenilenebilir ve ulusal enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi ve enerji piyasasının serbestleştirilmesine devam edilmesi, ithalata bağımlılığın azaltılması açısından önemli bir ihtiyaç oluşturmaktadır" denildi.

Fiziki Altyapının İyileştirilmesi konusunda, sanayinin artan ihtiyaçlarına cevap vermek üzere ulaştırma ve iletişim altyapısının daha da geliştirilmesinin yatırımlar açısından önemli olduğu vurgulanan bildiride, şunlar kaydedildi:
"Yeniliğin yanı sıra, araştırma ve geliştirme altyapısının iyileştirilmesi, yatırımların artırılması açısından kritik öneme sahiptir. Türkiye ayrıca, fikri mülkiyet haklarına ilişkin mevzuatın ve veri güvenliği politikalarının uluslararası standartlarla uyumlaştırılmasına yönelik çalışmalarını sürdürmelidir. Yatırım karar sürecinde, projenin gereksinimlerini karşılayan bir yatırım yeri bulunması önemli bir öncelik teşkil etmektedir.
Türkiye, yatırımcıların projeleri için ihtiyaç duyduğu yatırım yeri arayışı taleplerini daha iyi karşılayabilmek için yasal, teknik ve kurumsal altyapısını iyileştirmelidir. Özellikle gümrük süreçlerinin etkinliğinin ve hızının artırılması, vergi sisteminin etkinliğinin, öngörülebilirliğinin ve tutarlılığının artırılması ve Türkiye'de görev alacak yabancı personelin aile üyelerine yönelik çalışma izinleri de dahil olmak üzere iş dünyasını etkileyen izin süreçlerinin basitleştirilmesi hususlarında mevzuat ortamını iyileştirme politikalarına devam etmelidir."

"Türkiye'nin yatırım yeri algısı ile mevcut koşulları arasında hala önemli bir farklılık bulunmaktadır." ifadelerine yer verilen bildiride, Yatırım Danışma Konseyi üyelerinin, bu farklılığı ortadan kaldırmak üzere hükümetle birlikte çalışmaya gönüllü olduğu vurgulandı.

Hükümetin reform kararlılığına destek

Bildiride, Hükümetin tüm alanlarda reform yapmaya yönelik devam eden kararlılığına destek verilerek, yatırım ortamının iyileştirilmesi alanında elde edilen önemli başarılar da takdir edildi.

Bildiride, "Burada belirlenen reform ajandasının uygulanmasında sağlanacak ilerlemenin, Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünü artıracağına ve daha fazla uluslararası doğrudan yatırım çekmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu alanlarda sağlanan ilerlemeyi izlemeyi ve bir sonraki Yatırım Danışma Konseyi toplantısında bir araya gelmeyi heyecanla bekliyoruz."

 

 

ydk13.jpg

Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı sonrasındaki basın açıklaması medyanın yoğun ilgisini çekti. Özellikle IMF Başkanı Lagarde'ın çevresine yaydığı sempati, işadamları ve siyasetçileri olduğu kadar medya mensuplarını da etkiledi. Diğer taraftan basın toplantısı, Babacan'ın siyaset dünyasında ne kadar ciddiyetle dinlendiğini de gösterdi.

 

"Türkiye krizi fırsata çevirme şansını iyi kullandı"

Coca Cola Company Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Muhtar Kent, Türkiye'nin krizi fırsata çevirme şansını iyi kullandığını belirterek, "Türkiye krizi katiyen harcamadı. Birçok konuya fevkalade ciddi şekilde eğildi. Bu bakımdan da büyümesini devam ettirdi" dedi.

Muhtar Kent, Başbakanlık Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde gerçekleşen "7. Yatırım Danışmanı Konseyi Toplantısı"nın basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı.

Kent, bir basın mensubunun "Global yatırımcıların ileriye yönelik yatırım vizyonu nedir?" sorusu üzerine, 2008 yılında yaşanan ve etkileri devam eden küresel ekonomik krize kendi perspektifinden "kesinlikle harcanmaması gereken bir fırsat" olarak baktığını belirtti.

"Kriz harcanılmamalı ve krizden faydalanılmalı" diyen Kent, hem masrafların kısılması konusunda hem de yatırımları artırma konusunda krizin kendilerine yardımcı olduğunu belirtti.

Bu süreçte Türkiye'de dahil olmak birçok ülkede yatırımlarını artırdıklarını dile getiren Kent, şirket olarak büyümeye devam ettiklerini ve kriz sürecinde şirketin satış ve cirolarının arttığını vurguladı.

Kent, "Türkiye de krizi katiyen harcamadı. Birçok konuya fevkalade ciddi şekilde eğildi. Bu bakımdan da büyümesini devam ettirdi. Gerek şirketler gerek ülkeler için bu krizde en önemli faktörlerden bir tanesi de kriz sürecinde büyümenin formülünü bulmaya devam etmektir. Türk yatırımcısı ve şirketler krizde kahraman olarak büyümeye devam etti. Katiyen biz yatırımlarımızı azaltmadık, yükselttik" diye konuştu.

Western Union Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Ersek

Western Union Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Hikmet Ersek de, kendi şirketinin de Coca Cola gibi krizi fırsata çevirmeyi başardığını söyledi.

Türkiye'nin doğu ve batı arasında bulunma avantajını kullandığını vurgulayan Ersek, "Türkiye'nin iş adamlarına destek vermesi çok önemli. Çalışan gücün gelişmesi gerektiğini görüyoruz. Çalışanların bir sürü yabancı lisan kullanmalarını Türkiye için bir avantaj olarak düşünüyoruz" dedi.