”Türkiye'de siyasi ve ekonomik istikrar devam ediyor”

İSTANBUL - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımıcı Nazım Ekren, Türkiye'de siyasi ve ekonomik istikrarın devam ettiğini bildirdi.

Ekren, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'nun (TUSKON) Grand Cevahir Otel'de düzenlediği 'İş Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Vizyon Geliştirme ve Bilinçlendirme Projesi Türkiye Sonuç Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, özel-kamu sektörü işbirliğinin, sadece kriz ortamında değil kriz dışında da günlük hayatın her alanında, ekonomi ile ilgili ilişkilerde son derece kritik rol ve fonksiyon gördüğünü söyledi.

Türkiye'de son 6-7 yıl içinde özel sektöre sağlanan inisiyatiflere değinen Ekren, iş yapma biçimlerinin farklılaşması ve nispi dengelerin yeniden şekillenmesinin özel sektörün ve iş dünyası STK'larının ısrarla üzerinde durması gereken en kritik konu olduğunu vurguladı. Ekren, ''Üzerinde duracağımız kritik konulardan bir tanesi de etkinlik, verimlilik ve alternatif maliyetlerin şekillendirdiği değişim ve dönüşümü sizlerle birlikte nasıl yönetmemiz gerektiğidir'' dedi.

Vizyon geliştirme ve bilinçlendirmenin, ekonomik ve finansal iç ve dış koşuların iyi olduğu dönemler kadar kötü olduğu dönemlerde de ihtiyaçları bulunan bir açılım olduğunu belirten Ekren, vizyon geliştirirken konjonktürel ve yapısal sorunlar ayrımını mutlaka yapmaları gerektiğinin de kritik bir konu olduğunu söyledi.

Türkiye'nin vizyonuna değinerek 2013 ile 2023 hedeflerini de katılımcılarla paylaşan Ekren, istikrar içinde büyüyen, gelirin daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna dönüşen ve AB ile üyelik müzakerelerini tamamlamış bir Türkiye'nin 2013 yılındaki vizyonlarını şekillendiren temel bileşenler olduğunu vurguladı.

"Kişi başına düşen gelirde ciddi bir eşiği geçmiş olduk"

Nazım Ekren, ''Kriz ortamı olsa da olmasa da Türkiye'nin gelişim ve değişiminde en kritik ifadenin, en kritik yapısal reformun önce kendimize, sonra birbirimize güvenmek ve girişim duygularını güçlendirmek olarak ifade ettiğimizde özel ve kamu sektörünün can alıcı hayati bir işbirliğinin kaçınılmaz olduğudur'' diye konuştu.

Özel ve kamu sektörünün istikrar ve kriz süreçlerinde birlikte olmalarını zorunlu kılan bir başka nedenin ekonomik birimlerin davranışlarının farklılaşması olduğunu belirten Ekren, konuşmasında Türkiye'nin gelecek perspektifi ile ilgili gelişmelere de değindi.

Türkiye'nin 742 milyar dolarlık bir ekonomi olduğunu ve kişi başına düşen gelirin 10 bin doları aştığını ifade eden Ekren, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Kişi başına düşen gelirde ciddi bir eşiği geçmiş olduk. Türkiye'de siyasi ve ekonomik istikrar devam etmektedir. Bu krize rağmen özellikle son 3 ayda reel kesim güven endeksi ve tüketici kesimi güven endeksinin az da olsa artış trendine girmesini özel ve kamu  sektörünün işbirliğinin daha da önem kazanacağının sinyali olarak da görmek gerekir.''

Bakan Ekren, özel sektörle birlikte yeni bir yönetişim modelini uygulamaya koyacaklarını ifade ederek, ''Kamu sektörü bakımından mali kural ve kayıt dışılıkta mutlaka bu yol bir adım atmak istiyoruz. Hem mali kuralda hem de kayıt dışılığın azaltılmasında iş dünyası ve STK'lar en önemli partnerimiz olacak'' diye konuştu.

Bu dönemdeki ihtiyaçlarının şirketlerin yeniden yapılandırması olduğunu da belirten Ekren, işsizliğin yapısal bir sorun haline geldiğini, bu süreçte yoğun bir mesleklendirme faaliyeti ile hem iş dünyasının hem de gençlerin ihtiyacı olan en önemli kaynağa ulaşmalarını sağlayacaklarını kaydetti.