Türkiye'nin buğday üretimi 16.5 milyon tonda kalacak

KONYA - ABD Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisi, mayıs tarihli son raporunda 2008 Haziran/2009 Mayıs dönemi Türkiye buğday üretiminin 16,5 milyon ton olacağını öngördü. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu üyesi, Orta Güney Anadolu Ziraat Odaları Bölge Başkanı Mustafa Hepokur, geçen yıl Türkiye'de son yılların en ciddi kuraklığın yaşandığını, bunun hububat üretimini olumsuz etkilediğini söyledi. Şiddetli kuraklık yüzünden Türkiye'de buğday üretiminin 20 milyon tondan 15,5 milyon tona gerilediğini bildiren Hepokur, "Dünyada da benzer sorunlar yaşandı. Buğday üretimi önceki yıllara göre düşünce fiyatlar arttı. Fiyat artışlarından Türkiye de etkilendi" dedi. Küresel tahmin 656 milyon ton Gıda, yem ve enerji amaçlı kullanılan buğdayın stratejik ürün haline gelmesi dolayısıyla dünyada ekimine ağırlık verilmeye başlandığını vurgulayan Hepokur, şunları kaydetti: "ABD Tarım Bakanlığı Ekonomik Araştırmalar Servisi, mayıs tarihli son raporunda Haziran 2008/Mayıs 2009 sezonu küresel buğday üretimini 656 milyon ton olarak öngörüyor. Bu, geçen yıla göre yüzde 8 oranında artış anlamına geliyor. Bu, dünya ekiliş oranlarının artması, çiftçilerin desteklenmesi ve birçok bölgede yağışların iyi gitmesiyle doğru orantılı. Avrupa ülkeleri ve diğer gelişmiş ülkeler, çiftçisini buğday üretmesi için destekliyor. Özellikle, AB, Avustralya, Kanada, Rusya ve Ukrayna'da yüksek üretim bekleniyor." Hepokur, ABD Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisi'nin Türkiye buğday üretimini 16,5 milyon ton olarak tahmin ettiğini vurgulayarak, geçen yılki üretimin 15,5 milyon tonda kaldığını anımsattı. Türkiye'nin bu yıl da yağışların olmaması durumunda toplamda yüzde 17,5 civarında verim kaybı yaşayacağını belirten Hepokur, "ABD'nin tahminleri doğru. Doğu'da büyük sıkıntı var. İç Anadolu'da bazı bölgelerde sıkıntı yaşanıyor. Kuraklık yüzünden bu yerlerde ciddi verim kayıpları bekleniyor. Dünyada üretim artarken Türkiye'de bu yıl da verimin düşecek olması üzücü" dedi. Üretim artsa da fiyatlar düşmez Bazı Avrupa ülkelerinde yağışın olmamasına rağmen sıkıntı yaşanmadığını ifade eden Hepokur, "Çünkü bu ülkeler suyu akılcı kullanıyor. Akarsularını tarıma yönlendiriyor. Biz, denize akan suyu ovaya çeviremiyoruz. Mavi Tünel'in hızlandırılması gerekiyor. Artık boşa giden suları tarımda doğru şekilde kullanmamız gerekiyor" diye konuştu. Hepokur, buğdayın yem, gıda ve enerji amaçlı kullanılması nedeniyle tüketiminin her yıl arttığını bildirerek, dünyada buğday üretimi artsa da fiyatların düşmesini kimsenin beklememesi gerektiğini vurguladı. Kuraklık, beklentileri düşürdü Tarımsal Üretim ve Geliştirme Müdürlüğü (TÜGEM) Genel Müdürü Ali Karaca, "Geçen yıl buğday üretim miktarı 17 milyon ton civarında oldu. Bu yıl da yaşanan kuraklıkla birlikte, o civarda bir beklenti içerisindeyiz" dedi. Konya'da düzenlenen "Ülkesel Tahıl Sempozyumu"nda konuşan Karaca, Türkiye'de yılda 80 milyon dekar alanda hububat ekimi yapıldığını söyledi. Rekoltenin geçen yıl kuraklığa bağlı azaldığını vurgulayan Karaca, "Geçen yıl buğday üretim miktarı 17 milyon ton civarında oldu. Bu yıl da yaşanan kuraklıkla birlikte o civarda bir beklenti içerisindeyiz" diye konuştu. Üretici fiyatlarındaki düşüşün tüketiciye ancak yarısı yansıyor Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), mayıs ayında tarım ürünlerinde market ve üretici fiyatlarındaki değişiklikleri açıkladı. Buna göre, marketlerde fiyatı en fazla artan ürün yüzde 36,4 ile havuç oldu. Marketlerde, fiyatı en fazla düşen ürün salatalık olurken, salatalığın perakende satış fiyatındaki düşüşün, üretici fiyatındaki düşüşün yaklaşık yarısı kadar olması dikkat çekti. Geçen ay, domates, patlıcan ve yeşil fasulyenin market fiyatları yüzde 26'nın üzerinde düştü. Üretici fiyatları açısından en fazla fiyatı artan ürün yüzde 32,7 ile çilek olurken, bunu yüzde 24,1 ile armut, yüzde 20,1 ile havuç ve yüzde 11,9 ile elma izledi. TZOB verilerine göre, kuru fasulye, nohut, mercimek, pirincin üretici fiyatlarında artış olmazken, bu ürünlerin market fiyatları artmaya devam etti. Pirincin marketteki fiyatı yüzde 17,8, kırmızı mercimeğin fiyatı yüzde 6,5 arttı. Tüketici fiyatı üreticinin 4 katı TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ürünün üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar geçtiği hal, pazar ve market zinciri halkalarının fiyat artışlarında önemli oranlarda etkili olduğunu belirterek, "Üretici ve tüketici arasındaki fiyat farkına baktığımızda, yaş sebze ve meyvede yüzde 408'lere, kurutulmuş ürünlerde yüzde 170'lere, baklagillerde yüzde 359'lara, pirinçte yüzde 322'lere ve hayvansal ürünlerde yüzde 232'lere kadar çıktığı görülmektedir. Üretici ve market fiyatları arasındaki makas çok yüksek" dedi.