TÜSİAD: Yüzde 4 büyüme Türkiye için yetersiz

TÜSİAD: Yüzde 4 büyüme Türkiye için yetersiz

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kibar, 20 yıldaki ortalama potansiyel büyüme oranının yüzde 4 olduğunu belirterek, "Yüzde 4 Türkiye için yetersiz" dedi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ortaklığında başlatılan, "Küresel Ekonomiye Entegrasyon Sürecinde Büyüme" başlıklı proje kapsamında hazırlanan rapor dizisinin 3'üncüsü olan, "Türkiye Ekonomisinin Büyüme Dinamikleri: 1987-2007 Döneminde Büyümenin Kaynakları, Temel Sorunlar ve Potansiyel Büyüme Oranı" raporu açıklandı. Raporun tanıtımına ilişkin basın toplantısında konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kibar, cari açık konusunda da hükümeti bir kez daha uyardı. Kibar, üretim kapasitesinin geliştirilememesinin cari açık, istihdam ve enflasyonla mücadeleyi olumsuz etkilediğini söyledi. Türkiye ekonomisinin son 20 yıldaki ortalama potansiyel büyüme oranının yüzde 4 olarak tespit edildiğini belirten Kibar, güçlü bir ekonomik performansın sergilendiği ve yıllık ortalama yüzde 7'ye yakın büyümenin yakalandığı 2002-2007 döneminin potansiyel büyüme oranının yükselmesine önemli bir katkı sağladığını kaydetti. Kibar, yıllık ortalama yüzde 4'lük büyüme gelişmiş ülkeler için yüksek bir oran sayılır. Ancak Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından son derece vasat bir performansa. Bugün hem küresel pazarda, hem de ulusal pazarımızda başlıca rakipler olarak gördüğümüz Güney Kore, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin ulaştığı uzun dönemli büyüme, bu oranın çok üzerindedir. Dünya ekonomisinin birçok kez yüzde 4'ün üzerinde büyüdüğü dikkate alındığında Türkiye'deki refah düzeyinin gelişmiş ülkelere yakınsama hızının oldukça yetersiz olduğu daha açık bir biçimde görülmektedir" dedi. Yetersiz kapasite cari açığı artırıyor İşgücü ve verimlilik artışının oldukça yetersiz olmasının sürdürülebilir büyüme yapısına ulaşmada önemli bir engel teşkil ettiğini belirten Kibar şunları söyledi: "Eknominin üretim kapasitesinin özellikle yatırım ve ara mallarında yetersiz olması nedeniyle canlanan iç talebin bir bölümü ithalat yoluyla karşılanmaya başlandı. Artan ithalat ise beraberinde cari açık sorunu gündeme getirmekte. Cari açık ekonominin üretim kapasitesindeki yetersizliğin bir yansıması. Üretim kapasitesinin geliştirilmesinde yaşanan problemler cari açık oranının artması yanında istihdam yaratılması ve enflasyonla mücadeleye de sekte vuruyor." Makroekonomik istikrar kalıcı olmalı "Türkiye Ekonomisinin Büyüme Dinamikleri: 1987-2007 Döneminde Büyümenin Kaynakları, Temel Sorunlar ve Potansiyel Büyüme Oranı" raporu açıklandı. Makroekonomik istikrarın kalıcı olarak tesis edilmesi, finasmana erişim kolaylaşması, kurumsallaşma ve teknolojik yenilik artırılması gerektiği belirtilen TÜSİAD'ın raporunda bulunan saptamalar şunlar: . Yapısal reformlar gerçekleştirilmeli: Türkiye'nin tasarruf oranını artırıcı, firmaların verimlilik artışına odaklanmasını sağlayıcı ve işgücünün niteliğini geliştirici yapısal nitelikteki reformları bir an önce gerçekleştirmesi hayati önem taşımaktadır. . İstihdam artmadı: Ekonominin istihdam yaratma potansiyelinin 1980'li yıllarda görece güçlü olduğu, 1990'lı yıllarda zayıfladığı; 2000'li yıllarda ise hızlı ekonomik büyümeye rağmen istihdamın beklenen ölçüde artmadığı görülmektedir. . Türkiye'nin büyüme potansiyeli var: Gelişmiş ülkelere kıyasla Türkiye'de sermayenin verimi daha yüksek bir düzeyde bulunmaktadır. Bu durum yurtiçi kaynaklar yanında, yurtdışından da doğrudan sermaye aktarımı yoluyla, Türkiye ekonomisinin yüksek bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor. . Verimlilik azaldı: Son dönemde yaşanan olumlu gelişmelere karşın gerek yıllık gerekse verilere bakıldığında 2007 yılı içinde verimlilik artışının zayıfladığı işaret etmekte. . İşgücü ve verimlilik artışı sınırlı: Sürdürülebilir büyümede için insan gücünün donanımının geliştirilmesine, istihdam imkanlarının artırılmasına ve teknolojik üretme, kullanma ve uyarlama yeteneğinin güçlendirilmesine olan ihtiyaç devam ediyor. Parti kapatma konusunda tavır sürüyor TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kibar, İsveç eski Büyükelçisi Ann Dismorr'un "TÜSİAD'ın birçok üyesi AKP'nin kapatılmasını destekliyor" şeklindeki açıklamalarına yanıt verdi. Kibar, TÜSİAD'ın içinde değişik görüşlerin olabileceğini, ancak bunun kurumu bağlamadığını söyledi. Kibar, "Daha önce yaptığımız açıklamalarda kurumsal olarak parti kapatmalarına çok sıcak bakmadığımıza ilişkin görüş bildirmiştik. Aynı görüşümüzü muhafaza ediyoruz" dedi.