Uydudan maden arıyorlar

CÜ Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği uydu teknolojisi ile maden arıyor. Yrd. Doç. Dr. Gürsoy: 'Sistem sayesinde 3 bin 600 kmkarelik alanı 10 günde tarayabiliyoruz. Nokta tespit yapıyoruz. Yanılma payımız çok düşük.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
SİVAS - Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği'nde madenlerin bulunduğu alanları belirlemede kullanılan uydu teknolojisi, yüksek tahmin özelliği sayesinde dağlık ya da geniş alanlarda düşük maliyetle daha kısa sürede ve daha kesin sonuç alınmasını sağlıyor.
 
1-137.jpg
 
CÜ Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Kartagrofya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Önder Gürsoy, yaptığı açıklamada, geleneksel arama yöntemlerinin yaygın olduğu maden sahalarının tespitinde, uydu teknolojisinin de kullanılabildiğini söyledi.
Kendilerinin de kullandığı "Uzaktan Algılama Teknolojisi" adı verilen sistemle yeryüzündeki her noktada uydudan maden araması yapılabileceğini ifade eden Gürsoy, "Sistem henüz çok yeni. Sivas'ta kullanan firma yok. Türkiye'de ise bu sistemden faydalanan firma sayısı bir elin parmaklarını geçmez" dedi.
Gürsoy, yeteri kadar tanıtılmayan sistem hakkında sektörün fazla bilgi sahibi olmadığını dile getirerek, uydu görüntülerinin kullanıldığı sistemde, dünyadan ortalama 700-800 kilometre uzaklıkta bulunan fotoğraf makineleri mantığı ile çalışan ve geniş spektral dalga boyu aralıklarında yansıtım kaydı yapabilen uydulardan alınan görüntülerden faydalanıldığını belirtti.
Bu uyduların resim değil, görüntü kaydettiğini aktaran Gürsoy, "Yani ışığın dalga boylarını kaydediyor. Bunu görünür bölgeden mikro dalga bölgeye kadar kaydediyor. Biz bu teknolojiyi maden sahalarının araştırılması ve cevher zonlarının tespit edilmesinde kullanıyoruz" diye konuştu.
 
[PAGE]
 
Bir pikselde 900 metrekarelik alan taranıyor
Gürsoy, elde edilen görüntülerin piksel boyutlarının uydunun mekansal çözünürlüğüne göre değiştiğini, ASTER uydu verisinin Yakın Dalga Kızıl Ötesi Bandı'ndaki bir pikselde 900 metrekarelik alanın tarandığını söyledi.
 
Doktora tezinde bu yöntemle mermer tespit ettiğini aktaran Gürsoy, şöyle konuştu:
"Doktora tezi kapsamında Kelkit Vadisi'nde Erzincan'ın Çayırlı ilçesinden Tokat'ın Erbaa ilçesinde kadar uzanan zonda çalıştık. Burada test bölgemi Sivas'ın Koyulhisar ilçesine bağlı Karaçam köyü ile Erzincan il merkezine kadar daralttım ve Sivas'ın Gölova ilçesinin kuzeyi ile Koyulhisar bölgesinde yoğunlaştım. Çalışmalar sonucunda Gölova'nın kuzeyinde mermer tespit ettik. Bunu tespit etmeden önce birtakım ön çalışmalarımız oldu. Aldığımız numunelerin mermer olup olmadığını jeolojik olarak kanıtladık. Jeolojik yapıyı kesinleştirdikten sonra sınıflandırmamızı yaptık. Bölgedeki mermerden, jeoloji haritalarında bahsedilmiş ancak kesin yerleri belirtilmemiş. ASTER uydusundan aldığımız görüntünün bir pikselinin bir kenarının uzunluğu 30 metre. Bu da 30x30 olarak hesaplanınca 900 metrekarelik bir alan ortaya çıkıyor. Görüntüdeki bir nokta, 900 metrekarelik alana eşit. Nokta tespit yapıyoruz. Yanılma payımız çok düşük."
 
2-133.jpg
Sistemin çok önemli avantajlar sağladığını anlatan Gürsoy, "Sistem sayesinde 3 bin 600 kilometrekarelik alanı 10 günde tarayabiliyoruz. Sistem, zamandan, iş gücünden, maliyetten çok büyük tasarruf sağlıyor" dedi.
Yrd. Doç. Dr. Gürsoy, numuneyle gelen her firmaya danışmanlık hizmeti verdiklerini belirterek, uydudan görüntülerin alınmasının ardından en geç 10 gün içerisinde ilgilenilen bölgede maden olup olmadığını cevabını verebildiklerini sözlerine ekledi.