Yağmurlu bir gecede, elleriyle gören adamdan 'yağmur'u dinlemek
O, elleriyle "gören", ruhuyla çalan adam... O, Jose Feliciano...
NERMİN SAYIN
O, elleriyle "gören", ruhuyla çalan adam... Doğuştan karanlık dünyasını çocukluğundan beri gitarından dökülen eşsiz notalarla ebrulinin binbir çeşidiyle süsleyen bir modern çağ ozanı... O, on yıllardır aşkların, dostlukların, yalnızlıkların arkadaşı olmuş şarkıların efendisi... 71 yaşında da olsa, vücudu yılların yükünü de taşısa müzikle beslenen ruhu gepegenç, her ezgiyle tazelenen ve tazeleyen bir gitarist... Bütün bunları söylemeye ne lüzum var: O, Jose Feliciano...
İstanbul'un, hatta neredeyse bütün yurdun soğuk havaya, yağmura teslim olduğu bir akşamda, "Rain"le, hepimize "Sevgi varsa hava durumunun ne önemi var!" dedirtmeye geldi geçen hafta şehrimize. Zorlu PSM yetkilileri herhalde Saatli Maarif Takvimi'ni yakından takip ediyor olacaklar ki Jose Feliciano'yu ve "Rain"i ağırlamak için böylesine doğru bir tarih bulmuşlardı! Şakası bir yana, onunla ve her biri birbirinden yetenekli müzisyenler olan orkestrasıyla bir salon dolusu insan ısındık o gece.
Kıpır kıpır bir orkestra
Önce sanatçı hakkında bilgiler içeren birkaç dakikalık bir belgesel izledik, ardından dakikada kaç nota bastığını sayması hayli zor olan ünlü caz gitaristi Harri Stojka’nın liderliğindeki coşkulu müzisyenlerden oluşan orkestrasıyla tanıştık o gece. Jose Feliciano da deri takımlar içinde ihtiyar bir delikanlı olarak çıktığı sahnede "California Dreamin"le başlayıp, hasta hasta çıkmasına rağmen kalbimizin sıcaklığını iki saat boyunca notalarla yükseltmesini bildi. "Her zaman Türkleri çok sevdim. Çünkü bana beni hatırlatıyorlar. Türkler hayatta kalmayı başaranlardan. Ben de hayatta kalmayı başaranlardanım" diyen sanatçı, konserde, sevilen şarkılarının yanı sıra yaklaşan 2017 nedeniyle başta "Feliz Navidad" olmak üzere yeni yıl şarkıları da seslendirdi sevenleri için.
Konserde sık sık, Grammy gibi önemli ödüllerin gediklisi olmuş; minicik bir çocuk olduğu günlerden beri gitarı elinden düşürmeyen, özellikle sahnede yarattığı büyü dilden dile dolaşan Feliciano’nun 2016 Dünya Turu’na "orkestrasıyla" ibaresini koymasının içini ne kadar doldurduğunu düşündüm.
Sahnede bir "erkek soprano"
"Bütün büyük sanatçıların orkestraları virtüözlerden oluşur" diyeceksiniz. Haklısınız da... Fakat kaçında ünü başlıbaşına bir salonu doldurmaya yetecek Harri Stojka gibi bir gitarist bulunur, hele kendisi de bir gitar ustasıysa? İkinci sorumsa daha zor: Dinleyiciler ondan klasiklerini seslendirmesini beklerken, hangi solist sahneye bir "erkek soprano"- yu çağrırır ve onun çok zor bulunan ses rengiyle salonu ele geçiren bir şov yapmasına izin verir? Evet, belki yaşın, belki biraz yorulmuş olmanın da bunda payı var ama, ben kendi adıma Jose Feliciano’dan "Rain"i, "Knockin’ On Heavens Door"u, "Light My Fire"ı dinlediğim kadar, 5 oktavlık bir sese sahip olan Arno Raunig’i tanıyabildiğim için de mutlu ayrıldım geceden...