”Yapı denetim işinde sigorta yaptıran yok”

AON Benfield Türkiye CEO'su Servet Gürkan, risklere karşı önceden önlem alınması gerekliliğine dikkat çekti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

Yakup SAYAR

Büyük felaketlere yol açan deprem gerçeğiyle tanışmamıza yol açan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 10'uncu yıldönümüne sayılı günler kaldı. Söz konusu deprem ile yaşamın ne kadar büyük riskler içerdiğiyle karşılaştık. Risk ile karşılaştığımızda olası zararların telafisinden ortaya çıkan sigortalılığın ne kadar büyük faydalar sağladığı ise bugün bilinen bir gerçek. 1999 depremi ile birlikte DASK gibi zorunlu olan sigorta ürünleri hayatımıza dahil oldu. Önemi hergeçen gün artan bu ürün yanında, sektörün, sorumluluk sigortalarının öneminin olası riskle karşılaşmadan önce anlaşılması yönünde büyük çabası olduğunu görüyoruz.

Dünyanın en önde gelen reasürans şirketlerinden AON Benfield'ın Türkiye CEO'su Servet Gürkan, 1999 depremi ile ülkemizde yapıların ne kadar kolay risk unsuru taşıdığı ve mal yanında birçok can kaybının ortaya çıkmasında da etken olduğunun görüldüğünü belirterek, bugün ülkemizde inşaatların daha yapımı esnasında zorunlu olarak yapı denetimine tabi tutulması ve bununla ilgili yapı denetimi sorumluluk sigortaları olduğunu fakat, 2000'li yılların başında yasalaşan düzenleme ile ortaya çıkan bu sigorta ürününün henüz tam anlamıyla bilinemediği ve denetlenemediğini söyledi.

Sorumluluk sigortalarına yönelik DÜNYA'ya açıklamalarda bulunan Servet Gürkan, ülkemizdeki yapı denetiminde ilk yasa çıktığında yapı denetçisinin sorumluluğun 10 yılla sınırlandığını fakat bunun uzun bir süre olması nedeniyle daha sonra 5 yıla indirildiğini belirterek;" 595 sayılı yapı denetimi hakkında kzanun hükmünde kararname yapı denetiminde sigorta yaptırılmasının zorunlu olduğuna işaret ediyordu. Ancak daha sonra yürürlüğe konan 4708 sayılı yapı denetimi hakkında kanun ile bu zorunluluk kaldırılmıştır. Eksik malzeme, yanlış işçilik uygulaması karşısında gerekli denetim olmaz ise bina bırakın depremi, herhangi bir durumda dahi yıkılabilir ve karşılığında büyük can ve mal kayıpları ortaya çıkabilir. Bu nedenle bu tür sorumluk sigortaların zorunlu olması beklenir. Sigortalı olmak burada taraflar açısından çok önemli.

Herhangi bir binanın yapımına başlayan müteahhit, inşaat başlangıcında bir YDŞ (Yapı Denetim Şirketi ) ile anlaşma yapmak ve yasaya göre YDŞ'nin inşaatın her aşamasında yapıyı kontrol etmesini sağlamak zorundadır. Bu suretle YDŞ, Müteahhit'in inşaatı sebebiyle kullanıcılara ve diğer 3. Şahıslara verebileceği zararın sorumluluğuna ortak olur. Ancak bu sorumluluk bir maddi yaptırım yani oluşan zararın telafisi yönünde bir tazminat ödemesi yükümlülüğü getirdiğinden, YDŞ bu riskten dolayı kendisini sigorta ettirmeli ve olası yükümlülüğünü sigorta şirketlerine aktarmalıdır. Böylece niahi olarak olaydan zarar gören 3. şahıslar zararlarını sigorta şirketinin tazminat ödemesi sayesinde karşılamış olacaklardır.

Bu sigorta Marmara depreminin hemen akabinde, 2000'li yılların başında önce kanun hükmünde kararname  ile zorunlu tutulduğu halde, sonra yasa ile kaldırıldığından şu ana kadar hiçbir poliçe kesilmemiştir. Dolayısıyla YDŞ'ler yükümlülüklerini karşılayacak, 3. Şahıslar da maddi tazminatlarını tahsil edebilecekleri sigorta korumasından mahrum kalmaktadırlar.

Diğer taraftan DASK'ın ZDS konusunda da aynı durum yaşanmaktadır. ZDS de zorunlu bir sigorta olmasına karşın yeterli denetim olmadığı için poliçe sayısı henüz beklenen seviyeye ulaşmamıştır.

Sigortalı olmak hayatı kolaylaştırır

Önceden tedbir almanın ve sigortalı olmanın faydalarının en önemli örneklerinin gelişmiş ülkelerde görüldüğünü belirten Servet Gürkan, sorumluluk sigortalarında müşterek sorumluluğun söz konusu olduğunu ve sorumluluk sigortalalarının kişi ve kurumların üçüncü şahışlara vereceği zararları teminat altına alan bir sigorta türü olduğunu söyledi. Kişilerin vereceği zararlar kendilerinden kaynaklanan ( örneğin yürürken birine istemeyerek çarpıyorsunuz ve kişi düşüp kolunu kırıyor) zararlar yanında sahip oldukları malların vereceği zararları (araba, motorsiklet  vb gibi şeylerin) kapsadığının altını çizen Gürkan, yapı denetimi vb gibi hizmetlerden kaynaklanan zararların sigortalanması yanında üretilen bir ürünün de yol açabildiği zararlar karşısında sorumluluk sigortalarının olduğunu ifade etti.

Bu tür hizmetlerin ülkemizde fazlaca değerlendirilmemesinin nedenlerinin eğitim eksiliğinden ve yargı mekanızmasındaki tıkanıklıklardan kaynaklandığının altını çizen Gürkan;" Birey ya da kurum ayrımı olmaksızın, sigortalı olmak gelişmiş ülkelerde bir zorunluluk. Örnek vermek gerekirse. ABD'de bir otomobil sahibi aracından kaynaklanan bir zarar karşısında üretici firmadan tazminat talep edebiliyor ve zararını ilgili firmanın sigortasından karşılayabiliyor. Ya da aldığı bir fırının tanıtım kitapçığında yazmadığı birşeyi pişirmeyi denemesinden dolayı ortaya çıkan zararı için aynı talepte bulunabiliyor.  Fakat ülkemizde eğitim ve denetim eksikliği nedeniyle sigorta bilinci yerleştirilemedi. Ülkemizde herhangi bir sorumluluk sebebiyle oluşan zarar karşısında mahkemelere giderek sonuç çıkmasını bekliyoruz.

Bugün Türk adli sisteminin de yavaş işlemesinin sebeblerinden biri bu durumdan kaynaklanıyor. Kurum ve bireylerin üçüncü şahışlara verdiği zararı telafi edebilecek sigortaları olduğunda bu tür tazminatlar, genellikle sigorta sistemi içerisinde çözülmüş ve çoğu tazminat talebinin dava olarak mahkemelerin önüne gitmesi engellenmiş olacaktır'' dedi.

Hukukun hızlı işlemesi sağlanmalı

Hukukun hızlı işlemesinin sağlanması gerektiğinin altını çizen Servet Gürkan, "Bugün benim sorumluluk sigortam var, getirin mahkeme kararını zararınızı hemen karşılayayım diyorum. Fakat hukuk, küçük anlaşmazlıklar, kazalar vb gibi nedenlerden dolayı açılan davalarla yığılmış dosyalar nedeniyle yavaş işlediğinden, 3-5 yıl sonra karar çıkabiliyor ve sigorta varsa geçte olsa zarar karşılanabiliyor.

Sorumluluk sigortalarının iyi işleyebilmesi, hukukun hızlı işlemesiyle paralel bir durumdur. Bakın, bugün ABD'de herhangi bir kaza durumunda olay yerine artık polisten önce avukatlar gidiyor.Oluşan zarar iki tarafın da sigortası olması nedeniyle olay yerinde dahi çözülebiliyor." diye konuştu.