Yaş sebze-meyve ihracatçısında TTIP tedirginliği
Rusya krizi ve Ortadoğu tarafındaki konjonktürden olumsuz etkilenen yaş meyve-sebze ihracatçısı, henüz verdiği kayıpları telafi etmemişken, şimdi de TTIP paniğini yaşıyor.
Zehra ORUÇ
BURSA - İhracat pazarlarında yaşanan bölgesel gerginlikler ve ekonomik kriz nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan yaş sebze-meyve ihracatçıları şimdi de Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması’nın (TTIP) tedirginliği yaşıyor. Yaş sebze- meyve ve dondurulmuş gıda sektörlerinin zor günlere çare aradığını kaydeden UİB Yönetim Kurulu Üyesi ve MÜ- SİAD Bursa Şubesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sektörü Kurulu Başkanı Murat Bayizit, Türkiye’nin AB ile ABD arasındaki ticaret anlaşmasının dışında kalma senaryosuna alternatif pazarlarla hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.
Murat Bayizit, “Yakın zamanda TTIP devreye girecek. Anlaşmanın muhtemelen en çok tartışılacak başlıklarından biri gıda güvencesi, hayvan ve bitki sağlığı konusu olacak. Türkiye’nin AB ve ABD ile dış ticaret seyri devam ederken ikili arasındaki dev ticari bütünleşme girişiminin, tüm bu ticaret dengesini değiştirmesi öngörülüyor. Tarım özelinde ise Türkiye’nin ABD ile olan ticaret hacminin artması, ABD’nin son yıllardaki tarımsal ihracat başarısı, karşılıklı olarak AB’nin Türkiye’nin tarımsal pazarlarını çeşitlendirmesini göz önünde bulunduracak olursak, TTIP anlaşmasının Türkiye’nin tarımsal ticaret dengesini negatif yönde etkileyeceği sonucu çıkarılabilir. Bu anlaşma ile zaten yüzde 16 civarı olan gümrük duvarı ile karşılaştığımız Avrupa’da pazarına Amerika’nın salçası gümrüksüz olarak girecek. Oysaki Türk domates salçası, bugün dünyada çok kaliteli domates salçası olarak bilinir ama ürettiğimiz 100-120 bin tonun karşılığında ABD’de tek bir firma 1 milyon ton domates salçası üretiyor. İhracatta yine eksilme söz konusu olacak. Rusya ve Ortadoğu krizlerinin etkisi yıl sonuna kadar sürecek. Sektörün acilen şanslı ürünlerle alternatif pazarlara açılması lazım” diye konuştu.
“Yüksek navlun maliyeti ile rekabet avantajımız yok”
Sektörde en büyük handikabın teşvik yetersizliği, yüksek navlun maliyetleri ve alternatif pazar azlığı olduğunun altını çizen Bayizit, “Başta Rusya, ardından Suriye, Kuzey Irak gibi büyük pazarlarımızı kaybettik. Bu pazarlar yaş sebze-meyvede bizim için çok büyük bir pazardı. Bu kayıpları, Suudi Arabistan ile kurulan iyi ilişkiler, halihazırdaki pazarımız Avrupa ve Almanya, İngiltere, İtalya ile çözmeye çalışıyoruz. Ancak Avrupa pazarı navlun maliyetinin yüksekliği nedeniyle ihracatımızın düşük seyrettiği bir pazar. Navlun maliyeti nedeniyle İspanya, Polonya gibi ülkelere karşı rekabet avantajı yakalayamıyoruz. Navlun ve teşvik noktasında desteklemelere ihtiyacımız var. Ayrıca, teşvik verilirken bazı ürünlere ton, bazı ürünlere kilogram başına teşvik veriliyor. Halbuki bunların verimlilik hesabına göre ve direkt üreticiye verilmesi bizi daha aktif hale getirecek” dedi. Bayizit, öte yandan, Çin ve Japonya’ya greyfurt ihracatına, limonu da ekleyeceklerini ifade ederek, Güney Kore’nin de önemli alternatif pazarlardan olabileceğini açıkladı. Bayizit, sektörün havayolu kargo taşımacılığı ile pazara hızlı erişim ve uzak pazarlara erişim avantajı yakalayabileceğini de bildirdi.
“Dondurulmuş gıdada iç pazar büyürken ihracata yetişemiyoruz”
Murat Bayizit, 2 milyar 300 milyon dolar seviyesinde olan ülke yaş meyve-sebze ihracatının 2015 Aralık- 2016 Mart aralığında 350 milyon dolarlık düşüş yaşadığını belirtti. Dondurulmuş gıdada ise yıllık 1.4 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiği bilgisini veren Bayizit, “Türkiye dondurulmuş gıda sektörünün yüzde 65-70’ini Bursa oluşturuyor. İhracat şansımız yüksek ancak gün geçtikçe bu şansımızı kaybediyoruz. Türkiye olarak 20-40 bin ton dondurulmuş biber ihraç ederken, bu fırsatı Makedonya pazarına kaptırdık. İhracat pazarımızı geniş tutamamamızın sebeplerinden biri iç piyasamızın çok büyümesi. Hacim çok büyük olduğu için maalesef dışarıdaki rekabet şansımızı yitirdik” dedi.
"İhracatta şanslı ürünler var"
Çin ve Japonya’ya gönderilen greyfurt ve limon, Bursa’nın meşhurlarından şeftali, çilek, siyah incir ve kirazın ihracat potansiyeli yüksek ürünler olduğunu belirten Murat Bayizit, bu ürünlerde endüstriyel çeşitlere geçilmesi gerektiğini söyledi. Dondurulmuş gıda sektörüne de değinen Bayizit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Portakal ve limonun kabuğunu kendisinden daha pahalıya satıyoruz. Vişne ve kirazın sapı ve çekirdeği de ihraç edilmeye başlandı. Kirazın çekirdeği ile İsveç’te yastık yapılıyor, ortopedide kullanılıyor. Çay yapılıp tüketiliyor. Yakın zamanda yaban mersini ile ilgili de çalışmalar yürüteceğiz. Dondurulmuş yaban mersininin kilosu 12-15 TL. Bir kamyon yaban mersini, 6 kamyon bibere eş değer.”