Yeni ekonomi emtiaları Çin’le yükselişe geçti

Tüketime dayalı bir ekonomik yapıya dönüşmeye başlayan Çin, 'yeni ekonomi emtialarını' canlandırdı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hilal SARI BAŞARAN 

DIŞ HABERLER - Yatırım bankası Goldman Sachs geçtiğimiz hafta Çin'in dönüşen ekonomik modeliyle ilgili bir rapor yayınladı. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin özellikle ihracat kalemlerini ve emtia tüketimini yakın mercek altına alan rapora göre Çin'in ihracattan ziyade tüketime dayalı bir ekonomiye dönüştüğü dönemde geleneksel emtiaların yerini 'yeni ekonomi emtiaları' alıyor. Rapora göre Çin'in ekonomisini dengeleme sürecinde olduğunun en önemli kanıtlarından biri emtia tüketimindeki değişim. Soya fasulyesi, nikel ve mazot gibi 'yeni ekonomi' emtialarına olan iştahta ciddi bir artış görüldüğüne işaret eden tüketim verileri, buğday, çelik ve dizel yakıt gibi geleneksel 'eski ekonomi' emtialarda bu yükselişin yaşanmadığını gösteriyor. 

Soya fasulyesi, nikel ve mazot eski emtiaların yerini alıyor 

Soya fasulyesi genelde et ve süte olan talebin yüksek olduğu ülkelerde hayvan yemi olarak kulanılırken, nikel endüstriyel ve tüketim ürünleri için paslanmaz alaşımlar yapmak için kullanılıyor. Mazot, jet yakıtı ve LPG gibi yeni ekonomi emtialarının tüketimi ise sanayide daha çok kullanılan dizel ve yakıt petrolüne nazaran çok daha keskin bir yükseliş yaşıyor. Bu dönüşüm rapora göre artık soya fasulyesi, nikel ve mazot, LPG gibi emtiaların buğday, çelik ve dizel yakıttan daha önemli olacağı anlamına geliyor. 

Çin'de teşviklerin etkisi geçince fiyatlar düşecek 

2016 yılında emtia fiyatlarında genel bir güçlenme olmuş ve bu yükseliş Çin'in harcamalarından kaynaklanmıştı. Telegraph gazetesinde yer alan bir analizde Çin hükümetinin 2016 başında ekonomiye 785 milyar dolar akıttığı, fakat bu harcamaların sabit yatırımlara dönüşme hızının yavaşladığı belirtiliyor. Temmuz ayında sabit yatırımlardaki artışın yüzde 13 olduğu fakat şubat ayında bu oranın yüzde 24'lerde olduğu belirtiliyor. 2015 yılında demir cevheri yüzde 36, altın yüzde 25, gümüş ise yüzde 45 ralli yapmıştı. Çinkodaki ralli ise yüzde 41 olmuştu. Şimdi madencilerin kendilerinin bile dikkatli olduğu belirtilen analizde bakırın bir yıl öncesinde göre yüzde 21, demir cevherinin yüzde 13 ve çinkonun yüzde 16 değer kaybettiği aktarılıyor. Metallerin beş yıllık fiyat ortalaması alındığında ise durum daha kötü. Öte yandan Çin'in 'yeni ekonomi'ye geçişiyle IMF'ye göre GSYH büyüme hızı 2020 itibariyle yüzde 6 düşebilir. 
2016'da emtiaların yıldızı kömür 

Bir yıldan az bir süre önce kömür sektörünün kesin bir düşüş yaşayacağı öngörülüyordu. Fakat Asya kömürü için bir benchmark olarak görülen Avustralya kömürü için kargo fiyatları haziran ortasından bu yana yüzde 35 ralli yaparak ton başına 70 dolara kadar geldi ve yılın en yüksek seviyesini gördü. 

Fiyatlardaki bu yükseliş de yine Çin'in sürpriz ithalatından kaynaklanıyordu. Avustralya'daki Whitehaven Coal kömür üreticisi geçtiğimiz hafta fiyatlardaki yükselişin Endonezya, ABD ve Avustralya'da kapanan kömür madenlerinden ve Çin otoritelerinin yaptığı politika değişikliğinden kaynaklandığını belirterek fiyatların yükseleceği konusunda emin olduklarını açıkladı. Çin nisan ayında maden faliyet günlerini 16 gün eksilterek fazla kapasitesini yılda 250 milyon ton azaltma hedefi doğrultusunda bir karar almıştı. Şu anda Asya pasifik kömür üreticileri 2016 kömür arzlarını ton başına 50 dolardan satmayı planlıyor. Çin'in kararından önce bu fiyat 47-48 dolar civarındaydı.

Çin'in emti açığını Asya beşlisi kapatacak

Çin yavaşlıyor olsa da uzmanlar emtialarda keskin bir düşüşün olmayacağını ve beş Güneydoğu Asya ekonomisinin çok ciddi altyapı projeleriyle emtialara olan talebi desteklemeye devam edeceğini belirtiyor. BHP Billiton CEO'su Andrew Mackenzie, Endonezya, Tayland, Malezya, Filipinler ve Vietnam'ın toplam GSYH'sinin 2020 itibariyle 3.9 trilyon dolara yükseleceğini belirterek emtialara olan talebin artacağını belirtiyor. Morgan Stanley'nin Sydney merkezli analisti Nathan Lim ise "İnsanlar emtialara hep bir Çin hikayesi olarak baktı. Bu marjinal artış gelişmekte olan pazarlardan geliyor ve henüz bu görülmüyor" diye konuştu.

Ucuz petrole en büyük tehdit Venezuela

Venezuela'nın gittikçe derinleşen ekonomik krizi küresel petrol piyasasına karşı en büyük tehdidi oluşturuyor. CNN Money'de yer alan bir analize göre eğer ülkedeki durum daha da kötüleşirse ve şu anda 13 yılın en düşük seviyesine gelen petrol üretimi daha da düşerse petrol fiyatları arz kesintileri ile tekrar yükselebilir. Columbia Ünivestitesi Küresel Enerji Politikaları Merkezi'nin yeni yayınladığı raporda Venezuela 2017 yılı için giderek daha büyük bir küresel arz riski oluşturan bir ekonomi olarak değerlendiriyor. Raporda ülkenin petrol ihracatının yılın ilk yarısında azalmadığı bu da krizin etkilerinin henüz görülmediği anlamına geldiği belirtiliyor.

catsawdawdawdawdawdawdawdawdawdawdawdawdawdawdawd.jpg

Bu konularda ilginizi çekebilir